Ana Sayfa Batı Trakya Haberler SELANİK’TEN “ATATÜRK EVİ”NDEN ALINAN TOPRAK İPSALA’DA TÖRENLE TESLİM EDİLDİ

SELANİK’TEN “ATATÜRK EVİ”NDEN ALINAN TOPRAK İPSALA’DA TÖRENLE TESLİM EDİLDİ

20
0

Her yıl düzenli olarak tekrarlanan ve bu yıl 29’cusu gerçekleştirilen “Atatürk’ü Anma ve Barış Koşusu” organizasyonu, Selanik’te Mustafa Kemal ATATÜRK’ün doğduğu evden Batı Trakya Sivil Toplum Kuruluşları ve T.C. Başkonsolosluğu tarafından alınıp, 19 Mayıs törenlerinde teslim edilmek üzere Samsun ile Ankara’ya ulaştırılacak olan toprak, gerçekleştirilen resmi törenle İpsala Gümrük sahası içinde teslim alındı.

Törene T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Necmettin Hüseyin, İpsala Kaymakamı Ali Uysal, İpsala Belediye Başkanı Mehmet Kerman, BTTDD eski Genel Başkanı Opr. Dr. Erol Kaşifoğlu,  BTTDD İzmir Şube Başkanı Mümin Durmuş, Soma Şube Başkanı Mehmet Akın, Keşan Şube Başkanı İsmail Beyli, Teşkilat Başkanı Musa Yurt, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Besim İsmailbasa, BTTDD Genel Merkez Denetim Kurulu Üyesi Ahmet Kereci, Batı Trakya Sağlık Eğitim Vakfı Başkanı Selahattin Yıldız, Atletizim Federasyonu temsilcisi ve Türkiye’nin farklı noktaları ile Batı Trakya’dan gelen çok sayıda hemşehrimiz katıldı.

Selanik’ten getirilip teslim alınan toprakların biri atletizim federasyonu organizasyonu ile atletler tarafından 19 Mayıs törenleri esnasında teslim edilmek üzere Ankara’ya, diğeri ise Derneğimizin organizasyonunda Samsun’da gerçekleştirilecek 19 Mayıs törenlerinde Samsun Valiliğine teslim edilmek üzere Samsun’a ulaştırılacak.

“Hiç kimse Türk milletinin onuru, şerefi ve kurucu değerleri ile oynamamalıdır.”

Törende ilk konuşmayı yapan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Necmettin Hüseyin’in “Sayın Başkonsolosum, Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, atletizm federasyonu değerli yöneticileri, sevgili şube başkanlarım ve saygıdeğer konuklar şahsım ve genel başkanı olmaktan onur duyduğum 13 şubesi, 5 temsilciliği, 2 spor kulübü ve 2 vakfı ile Türkiye genelinde faaliyet gösteren Batı Trakya Türkleri Dayanışma Dernekleri adına hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Öncelikle bu geleneksel organizasyonun, manevi anlamda bizim için değeri çok yüksek olan bu organizasyonun yıllardır dernek olarak bir parçası olmaktan şeref ve mutluluk duyduğumuzu belirtmek istiyorum.

Tabi ülkemiz önemli bir süreç geçiriyor, yaşadığımız süreçte baktığımızda daha birkaç gün öncesinde Ulu Önder  Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi huzurunda dahi rahatsız edildiğini, rahat bırakılmadığını yaşadık. Bizlerde en şiddetli tepkimizi, annesi üzerinden yapılan saldırıyı 14 Mayıs anneler gününde en şiddetli şekilde kınayarak ortaya koyduk.

Bu gün bir kez daha bu ülkeyi kurtuluşa ve kuruluşa sürükleyen bu evladı doğurduğu için, o kutsal anneyi anmak istiyorum. Anneler günü, Zübeyde hanımın nezdinde bütün kadınlarımızın kutlu olsun.

Bu gün 16 Mayıs, bu tarih Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal’in kuruluşa, kurtuluşa geden yolculuğu, İstanbul’dan Samsun’a hareket edişinin tarihidir. Bu önemli günde burada Atatürk’ün doğduğu evden alınan toprağı teslim alarak, inşallah 19 Mayıs‘ta Samsun’da sayın valimize teslim edeceğiz.

Tabi burada şunu da belirtmek isterim, hiç kimse Türk milletinin onuru, şerefi ve kurucu değerleri ile oynamamalıdır. Bu toplum gerektiğinde bu değerlerine karşı yapılan saldırıya tepkisini en şiddetli şekilde ortaya koyacaktır. Bunun en yakın örneğini geçtiğimiz yıl 15 Temmuzda yaşadık. Top yekun bir toplumun nasıl kendi özgürlüğü, kendi milli değerleri için nasıl silahlar karşısında dik durduğunu hepimiz gördük ve yaşadık. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Bundan hiç birimizin şüphesi yok.

Tabi bizler dernek olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunmamıza, yaşamamıza rağmen, bir yanımız sınırın öbür yakası, suyun öbür yakası. Batı Trakya, bizim var oluş mücadelemizi Lozan antlaşmasından beri sürdürmeye devam ettiğimiz. Ancak maalesef 1980’li yıllara dönen hak gaspları ile birlikte dönen bu süreçte bir komşunun göstermesi gereken hassasiyeti görememiş olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz.

“Yunan devletine karşı hiçbir zaman bir hareket içerisinde olmadık, olmayacağız. Bu toplumun böyle bir düşüncesi de olmaz.”

Bugün buradan bir kez daha Yunanistan Başbakanı sayın Cipras’a seslenmek istiyorum. Diyorum ki Türkiye ve Yunanistan bu coğrafyanın gerçeğidir. İkisi de birlikte yaşamaya mecburdur. Gelin Kıbrıs sorununu da çözün, Ege sorununu da çözün, gelin Batı Trakya konusunda da, İstanbul Rumlarına gösterilen hassasiyeti artık gelin Batı Trakya Türklerine sonuna kadar gösterin. Bu insanların etnik kimliğini inkardan vazgeçin, gelin sivil toplum örgütlerinin tabelalarını yerine asın, gelin halkımız tarafından seçilmiş müftülerimizi tanıyın, tanımadığımız müftülerimizin yerine de atadığınız o kukla müftülerin görevine derhal son verin. Gelin oradaki azınlık okullarına müdahalelerden uzak durun. Gelin bu topluma 1923 yılında hem sizin vaat ettiğiniz, hem Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu, hem uluslar arası camianın taraf olduğu hakları tanıyın, bu toplum Yunanistan içerisinde, vatanımız dediği ülke içerisinde huzur içinde yaşasın. Bizler ne Yunanistan’ın sınır bütünlüğüne, ne Yunan devletine karşı hiçbir zaman bir hareket içerisinde olmadık, olmayacağız. Bu toplumun böyle bir düşüncesi de olmaz.

Aksine bu toplum Yunanistan için şehit vermiştir, Yunanistan’ın sınır bütünlüğünü korumak için can vermiştir. Bugün de bu hassasiyetine devam etmektedir. Ancak şunu da belirtmek istiyorum, her ne kadar Yunanistan’a vatanımız diyorsak, Türkiye için de anavatanımız demekten doğal bir söylemimiz olamaz. Bunu da artık kabul edin ve bu toplumun çığlığını artık duyun” diyerek teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.

“Sınır’ın öteki yakasından 150 Bin Batı Trakyalı Türkten selam getirdim.”

Ardından konuşan Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Sınır’ın öteki yakasından 150 Bin Batı Trakyalı Türkten selam getirdiğini kaydederek şöyle konuştu: “Sınırın diğer yakasından sizi içtenlikle, sizi büyük bir mutlulukla karşılayan Batı Trakya Türk toplumundan sizlere selam getirdim. Eğer halen Batı Trakya’yı görmeyen varsa ben hayatlarının bir döneminde en az bir kez burada bulunmasını şiddetle tavsiye ediyorum. 21. Yy da halen insani değerlerin yaşatılma azmini görmesini şiddetle tavsiye ediyorum. 

Bugün burada çok anlamlı bir tören için bir araya geldik, yurt dışından gelen soydaşların, gurbetçilerin Türk Bayrağı ile ilk karşılaştıkları bu noktada, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu topraklardan, Cumhuriyetimizi kurduğu topraklara, kurtuluş savaşımızı başlattığı topraklara bir adımın ilk aşaması için bugün burada bir araya geldik. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. 29 yıl önce bu güzel töreni başlatmakla yetinmeyip, bugünlere kadar getirenlere şükranlarımı sunuyorum.

Bu günlerde çok daha iyi anlıyoruz ki bizim istiklal savışımızı, Cumhuriyetimizi, son vatan toprağını ayakta tutmamızı daha iyi anlatmamız gerekiyor. Böylesine güzel törenleri yapmaya devam edelim. Ama bu törenleri yaparken bir bağımsız Türk Devletini yaşatmak için, kurmak için, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarının ve bütün o neslin nasıl fedakarlıklar içinde bunu başardığını çok daha iyi anlatmamız gerekiyor. Bu tür törenler bunu anlatmamıza vesile oluyor, ben bu duygu ve düşüncelerle emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

“Eğer Atatürk Kurtuluş Savaşını başlatmasaydı bu topraklarda Türk ırkı kalmazdı.”

Son olarak kürsüye gelen İpsala Kaymakamı Uysal, törende yaptığı konuşmada, Mustafa Kemal’in Türk milletinin emperyalizme karşı verdiği savaşın adı olduğunu söyledi.

Mustafa Kemal’in 20’inci yüzyılın tartışmasız en büyük lideri olduğunu ifade eden Uysal, şunları kaydetti:

“Türk demek, dünyada eşi benzeri olmayan yüksek kültürün adıdır. Mustafa Kemal Atatürk, yalnız emperyalizmi yenmedi, bir ulusu kurtardı. Eğer Atatürk Kurtuluş Savaşını başlatmasaydı bu topraklarda Türk ırkı kalmazdı. Mustafa Kemal devrimin adıdır, yok edilmek istenen bir milleti yeniden ayağa kalkmasını sağlamıştır. Türkiye’de sun’i bölünmeler yapılmamalıdır, Türkiye Cumhuriyeti de bizim Osmanlı da bizimdir. Fatih ne kadar büyük komutansa, Atatürk de büyük komutandır. Fatih’de bizim, Mustafa Kemal Atatürk de bizimdir.”

Konuşmaların ardından, öncelikle günün anısına Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği tarafından hazırlanan plaketler genel başkan tarafından takdim edildi, ardından Kaymakam Uysal’ın koşuyu başlatmak üzere havaya ateş açmasıyla, toprağı Anıtkabir ve Samsun’a ulaştıracak atletler koşuya başladı.       

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz