Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif’in 7 Ekim 2021 Perşembe günü Selanik Mahkemesi’nde ertelenen duruşması, bugün 8 Aralık 2021 Çarşamba günü tekrardan Selanik’te görüşüldü. Duruşmada iki tarafın şahitleri de hazır bulunurken, Müftü İbrahim Şerif’i Gümülcine’den Avukat Ercan Ahmet savunurken, şahitliğini ise din görevlisi Ahmet Arif Emin yapıyor. Selanik adliyesindeki davada Müftü İbrahim Şerif’in dava duruşması sonucunda Mahkeme heyeti Müftü İbrahim Şerif’in beraatine karar verdi.
“Makam gaspı” suçlamasıyla yargılanan İbrahim Şerif’in duruşmasını takip üzere Türkiye’den Selanik’e gelen heyet üyeleri Av. Mehmet Çakırca, Av. Remzi Yedikardeş, Av. Kemal Kaya, Av. Selahattin Karahan ve Av. Talat Niyazi Arman duruşmayı izledi.
Ayrıca Müftü Şerif’e destek vermek üzere Selanik’te bulunan Makedonya-Trakya Müslümanları Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Osman İsmailoğlu, din görevlisi Ahmet Arif Emin, İmathia Müslümanlarını temsilen din görevlisi Musa Çolak hazır bulundu.
Hatırlanacağı üzere Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, 2017 yılında Gümülcine’nin Alankuyu Mahallesinde düzenlenen toplu sünnet mevlidine katıldığı için “makam gaspı” iddiasıyla Selanik Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Mahkemede görüşülmesi gereken dava, iddia makamı şahidinin mahkemede bulunmaması nedeniyle 8 Aralık 2021 tarihine ertelenmişti.
Duruşmanın sona ermesinden sonra Av. Mehmet Çakırca, Av. Remzi Yedikardeş, Av. Kemal Kaya, Av. Selahattin Karahan ve Av. Talat Niyazi Arman’dan oluşan heyet, Selanik Başkonsolosluğu’nu ziyaret ederek Başkonsolos Efe Ceylan ile sohbet etme fırsatı buldu.
Türkiye’den Selanik’e gelen heyet üyeleri duruşma sonrası Selanik Mahkemesi önünde yazılı bir açıklama yayınladı.
“Lozan Anlaşması’ndan kaynaklanan hakları Müslüman Türk azınlık kullanamıyor.”
Merhabalar;
“Bugün, 08.12.2021 Çarşamba ve biz UHUB ve İstanbul 2 No.lu Baro’yu temsil eden avukatlar olarak burada Selanik’teyiz.
Müslüman Türk azınlığın maruz kaldığı hak ihlalleri, özellikle ikili anlaşmalar ve Lozan Anlaşması’ndan kaynaklanan haklarını kullanamıyor olmalarını üzüntüyle izliyoruz.
Buradaki Türk azınlık en temel haklarını kullanamıyor. İfade özgürlüğü, Mülkiyet hakkı, eğitim hakkı, dini özgürlükler ve Lozan Anlaşması’ndan kaynaklanan hakları Müslüman Türk azınlık kullanamıyor.
Bu konularda verilen AİHM kararlarını uygulamıyor. Yasal süreçleri devam eden bir Türk Vatandaşı hakkında Avrupa Parlamentosu, Türkiye’yi AİHM kararını uygulamaya davet ediyor. Ancak Yunanistan’ın yıllardır devam eden ihlalleri ve AİHM kararlarına uymaması eylemine karşı ses çıkarmıyor.
Avrupa’lılık değerleri böyle ikiyüzlülük içermese gerek.
Diğer yandan komşumuz Yunanistan ile iyi komşuluk ve karşılıklı çıkarlara saygı temelinde dostça yan yana yaşamak istiyoruz. Bu azınlık aslında dostluğumuzu geliştirmemize katkı sağlar. Bilindiği gibi Türkiye ile Yunanistan arasında Nüfus, Yüz ölçüm, ekonomik gelişmişlik bakımından kıyaslanmayacak büyüklükte farklar var. Biz bunu gündeme getirmiyoruz; Yunanistan’ı modern Avrupa değerlerinin oluşumunda ana kaynak olarak görüyor ve dostça geçinmek istiyoruz. Yunan halkı da barış ve refah içerisinde yaşamayı hak ediyor. Başka ülkeler adına savaş çıkarmak, silahlanmaya büyük paralar harcamak her iki ülkenin de aleyhine. Geçmişte birlikte yaşadık. İyi ve kötü zamanlarımız oldu. Bundan sonra da yan yana, birlikte yaşayacağız. Eğer kıtalar yer değiştirmez, ülkelerimiz sular altında kalmaz ise.
Tekraren Yunanistan’ı Lozan ve diğer uluslararası anlaşmaları uygulamaya, bu anlaşmalardan doğan Türk Azınlığın haklarını ihlal etmemeye, Avrupa Konseyi’ni de Yunanistan’ı AİHM kararlarını uygulamasını gözetmeye davet ediyoruz.”
