Batı Trakya’da seçilme derdine düştüler, Azınlığın çilesini unuttular!
Batı Trakya’da yıllarca siyasetle uğraşanlar, yeni yeni bu kervana katılanlar herkes seçilme derdine düştü, ama ne yazık ki Batı Trakya’da Azınlık insanının ekonomik, sosyal ve sağlık açısından düştüğü durum hiç ama hiç birinin umurunda değil.
Milletvekilleri kendi telinden çalıp oynamaya devam ediyor. Amaçları sadece ve sadece önümüzdeki seçimlerde nasıl olur da yeniden Atina’da Parlamento sıralarında oturabilirim ve seçildikleri partiler tarafından atandıkları komisyonların oturumlarına katılarak gelirlerine arttırmanın derdindeler olsa gerek çünkü Azınlık insanının ne yanına giden var, ne de durumunu soran soruşturan.
Milletvekilleri haftanın büyük bölümünü Atina’da geçiriyor; ama “orada Azınlık için ne yapıyorsunuz?” diye kendilerine soracak olursak ne cevap verecekler doğrusu merak ediyorum. Bunu sadece ben merak etmiyorum; tüm Azınlık insanları merak ediyor. Ama az kaldı, seçimler yaklaşıyor ve sorulacak sorular çok.
Milletvekili olma hayali peşinde yıllarca koşanların da durumu pek farklı değil. Onlar da ince hesaplar peşinde, görselliğe önem veren yurtiçi ve yurtdışı ziyaretler ve boy boy fotoğraf kareleriyle sözde Azınlığın hizmetinde olduklarını anlatmaya çalışıyorlar. Tabii ki ikna edebilirler ise.
Belediyecilere gelince de, onların dünyası da bir öncekilerden farklı değil. Onu yaptım, bunu yapacağım derken sağa sola dolaşıp duruyorlar. Yapılan hizmetler tabii ki var, ama halkın bir bölümü bu hizmeti yeterli bulmuyor ve yeni yeni arayışlar içine giriyor.
Batı Trakya’da siyaset kanadında bu durum hüküm sürerken, köyler boşalıyor, gençler bölgeyi terk ediyor, meslek dalları çöküyor, yüksek öğrenim görüp meslek sahibi olan gençler işsizliğin pençesinde can çekişiyor, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların büyük bölümü yoksulluk sınırında yarını düşünüyor, sağlık sorunlarıyla uğraşan Batı Trakyalılar parası olan derman arıyor, olmayan sırada bekliyor ki belki birileri elinden tutar düşüncesiyle günden güne ölüme yaklaşıyor.
Evet, Batı Trakya’da durum vaziyet bu, aksini iddia eden varsa buyursun geniş çaplı bir araştırma yapmak üzere köyleri gezsin yeterli olacaktır.
Kısacası, Batı Trakya’da Azınlık insanı kendi kaderine terk edilmiş, kimsenin umurunda değil….
Hani bir atasözü der ki; “Koyun can derdinde, kasap et derdinde.”