Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) Başkanı Sami Toraman geçtiğimiz günlerde, Rodop İli Ortaöğretim Görevlileri Birliği’nin (ELME) yapmış olduğu açıklama ile ilgili ve BTTÖB kurumunun yasal sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Toraman, “Azınlık eğitiminin özelliği ve özerkliği kalmaz. Bunun ben ELME’nin düşüncelerine o kadar çok değer vererek, çok da önemsemedim. Hatta ben bunları hiç de önemsemedim. Çünkü bizlerin azınlık eğitimimiz, ELME’den sorulmuyor. Bizim dayandığımız başka temeller var. Karşılıklı mütekabiliyet esasları vardır. Bunun için de ELME’nin düşünceleri, onlara kalsın ve kendilerine saklasınlar. Biz bildiğimiz gibi yolumuza devam edeceğiz” diyerek Azınlık Eğitimi konusunda Azınlıktan ve çoğunluktan ahkam kesenlere bir mesaj gönderdi.
Birlik gazetesi olarak 22 Kasım 2012 tarihinde BTTÖB binasında gerçekleştirmiş olduğumuz özel haberimizde Başkan Sami Toraman; azınlık eğitiminin özel ve özerk olduğunun altını çizerek, bu kurumun da bir an evvel çağdaş Yunan devleti tarafından resmen tanınacağını ümit ettiğini belirtti.
Birlik Gazetesi: BTTÖB Başkanı olarak ELME’nin azınlık eğitimi ile ilgili açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Hükümetlerin, var olan anlaşmaları hiçe sayarak istedikleri kişi ve kurumları yönlendirmeye çalışmalarını abes karşılıyorum”
Sami Toraman:
“Evvela ELME gibi kuruluşlar, azınlık eğitimine yön verecek durumda değildirler. Azınlık eğitiminin dayandığı temeller var. Bu temellerin içinde Lozan Antlaşması’nda 40 ve 41. maddeleri ve 1951 Türk Yunan Kültür Antlaşma’ları vardır. Bunun dışında daha bugüne kadar gelişmiş bir çok dayanaklar var. Azınlık eğitimi özel ve özerktir. Demokrasi içerisinde herhangi bir kuruluşun görüşlerini bildirmesi çok doğaldır. Fakat hükümetler, bu var olan anlaşmaları hiçe sayarak istedikleri kişi ve kurumları yönlendirmeye çalışmalarını abes karşılıyorum. Bana göre bu yapılanları doğru bulmuyorum. Ama ELMe kurumu kendi kafasına göre azınlık eğitimine yön verecek duruma geldiyse, o zaman bizim eğitimimizden sorumlu olan ve bizim eğitimimize kolaylıklar getirecek olan kurumlar ve hükümetlerin birazcık düşünmeleri gerekir. Demek her isteyen kişinin, istediği yapılıyorsa bu defa eğitim yürümez.”
“ELME’nin düşünceleri, onlara kalsın ve kendilerine saklasınlar”
“Azınlık eğitiminin özelliği ve özerkliği kalmaz. Bunun ben ELME’nin düşüncelerine o kadar çok değer vererek, çok da önemsemedim. Hatta ben bunları hiç de önemsemedim. Çünkü bizlerin azınlık eğitimimiz, ELME’den sorulmuyor. Bizim dayandığımız başka temeller var. Karşılıklı mütekabiliyet esasları vardır. Bunun için de ELME’nin düşünceleri, onlara kalsın ve kendilerine saklasınlar. Biz bildiğimiz gibi yolumuza devam edeceğiz. Son olarak şunları söylemek istiyorum; çağdaş bir eğitim almak için, çağdaş öğretmenlerin yetiştirilmesi için ve okullarımızın daha düzenli olması için bizimle görüşülerek bu azınlık eğitimini daha iyiye götürmek için birlikte düşünmek karar vermek gerekir. Bizler kurum olarak her zaman yardımcı olmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.”
Birlik Gazetesi:
BTTÖB’nin hukuki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Artık kültürlerden ürkülmemesi gerekiyor. Yanlışlardan dönülmesi de bir erdemdir diye düşünüyorum”
Sami Toraman:
“Batı Trakya’da isminde ‘Türk’ kelimesi olan bazı dernekeler var. Bizler de BTTÖB olarak bu kaderi paylaşan derneklerden bir tanesiyiz. İskeçe Türk Birliği için 2009 yılında alınan kararın, son şeklini almasını bekliyoruz. Bu son şeklini aldıktan sonra da bizim ve diğer kurumlar için de emsal teşkil etmesini bekliyoruz. Artık kültürlerden ürkülmemesi gerekiyor. Yanlışlardan dönülmesi de bir erdemdir diye düşünüyorum. Bir an önce artık çağdaş ve medeni Yunan devletinden bizim varlığımızın tanınmasını bekleme hakkımız da olduğuna inanıyorum.”