Ana Sayfa Batı Trakya Haberler “ÖĞRETMENLER GÜNÜ” GÜMÜLCİNE’DE KUTLANDI

“ÖĞRETMENLER GÜNÜ” GÜMÜLCİNE’DE KUTLANDI

28
0

“24 Kasım Öğretmenler Günü” Gümülcine’de kutlandı.

 “24 Kasım Öğretmenler Günü” Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nin düzenlediği etkinlikle Gümülcine’de kutlandı.

Etkinliğe T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı’yı temsilen Muavin Konsolos Osman Şahin, milletvekilleri Mustafa Mustafa ve Hüseyin Zeybek, DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, S.Ö.P.A. Mezunu Öğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet, BAKEŞ Genel Sekreteri ve Eyalet Meclis üyesi Mustafa Katrancı, Gümülcine Seçilmiş Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Gümülcine Türk Gençler Birliği Genel Sekreteri Nihat Binbaşı, İskeçe Seçilmiş Müftülüğü’nü temsilen Mustafa Trampa, İskeçe Türk Birliği Asbaşkanı İsmet Tüccar’ın yanı sıra öğretmenler ve davetliler katıldı.

Bir dakikalık saygı duruşu ve Öğretmen Marşı’nın okunmasından sonra protokol konuşmalarına geçildi.

Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkan Aydın Ahmet, eski başkan Sami Toraman’a uzun yıllar vermiş olduğu emek ve çalışmalarından dolayı plaket takdim etti.

“Millet mekteplerinin açıldığı ve Atatürk’ün başöğretmenliği kabul ettiği gün olan 24 Kasım gününün 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlandığını belirtti ve “Başta Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’mizin değerli üye öğretmenleri olmak üzere tüm öğretmenlerin dünyadaki tüm vefakar, cefakar tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum” diyerek konuşmasına başlayan Aydın Ahmet devamında şu ifadeleri kullandı:

“Çocuk azlığı bahane edilerek okullarımız bir bir kapatılıyor.”

“Batı Trakya’daki Türk Azınlığı dünyadaki uluslararası bir anlaşmayla tanınan, ancak etnik kimliği tanınmayan ender, belki de tek azınlıktır. Bizler, Lozan Antlaşması ile bu vatana emanet bırakılırken, eğitim alanındaki özerkliğimiz garanti altına alınmıştır. Lakin, Lozan’dan günümüze geçen süreç içerisinde, özellikle de Cunta Yönetimi’nden sonra Azınlığın fikri alınmadan tek taraflı olarak çıkarılan yasalarla azınlık eğitiminin özel ve özerk olma özelliği zorla alınmıştır ve alınmaktadır.

Bugün itibariyle Türk ve Yunanca eğitim verecek anaokulları dikkate alınmıyor, ilkokullarımızın özel statüsü dikkate alınmadan çocuk azlığı bahane edilerek okullarımız bir bir kapatılıyor. Hali hazırda görev yapan öğretmenlerimizin Türkçe seminerlerine imkan verilmiyor. Türkiye mezunu öğretmenlerimizin, denklik belgesine ihtiyaç duyulmaksızın okullarımıza atanması talebimiz kabul görmüyor. Sayıca az olmasına rağmen yeni ortaokul ve lise açmamıza müsaade edilmiyor. Okullarımızda eğitim kalitesinin yükselmesi maalesef istenilmiyor ve devlet okulları özendiriliyor. Anlaşılıyor ki azınlıkta Türk kültürünün son bulması ve azınlığın asimile edilmesi isteniyor. Ülkesine bağlı birer Yunan vatandaşı olarak bu haksızlığı kabul etmediğini düşünüyorum. Ülkemiz yöneticilerinin bu yanlıştan dönmelerini umutla bekliyorum.”

Sırasıyla selamlama konuşmalarını yapmak üzere kürsüye gelen Muavin Konsolos Osman Şahin, “zor şartlar altında soydaş toplumumuza önderlik etmiş olan fedakar öğretmenlerim. Çocuklarımızın yetişmesinde çıkarılan değişik engellere rağmen bugüne kadar büyük başarılar elde ettiniz, görevinizi layıkıyla yaptınız, sizden sonraki nesillere ağır bir sorumluluk bıraktınız, sizlere medyunuz, toplumumuz da sizlere minnettardır” diyerek başladı.

Osman Şahin devamında şunları dile getirdi:

“Toplumların en büyük düşmanı cehalet, çaresizlik ve birbiriyle ihtilafa düşmektir.”

“Sizlerin bu kutsal görevi hangi şartlar altında yürüttüğünüzü biliyoruz. Yeri geldi zorluklar yaşadınız, sıkıntılarınızı dışarı yansıtmadınız, mum gibi yok olma pahasına etrafınızı aydınlatmaya devam ettiniz.

En değerli varlıklarımız olan çocuklarımızı emanet ettiğimiz Kıymetli Öğretmenlerim.

Bir toplumun hangi seviyede olduğunu, öğretmenlerine verdikleri değerle öğrenebiliriz. Diyojen, dünyada öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımadığını söylüyor. Hz.Ali, bir mesele çözmüş olanın kölesi olurum diyor. Siz evlatlarımızın kafasındaki binlerce sorulara mantıklı çözüm yolları buldunuz. Bunun için başımızın tacısınız.

Atatürk’ün Muallimler, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister, diyor. Bağımsız düşünce ve umutsuz olaylar karşısında nasıl öz güven duygusu verilmesi gereğinin ancak eğitimle mümkün olduğunu belirtmek isterim. Aklı, fikri ve muhakeme yeteneği dumura uğratılmış nesiller doğru karar veremezler ve daima bir yerlerden süflörlük beklentisi içinde olacakları için girişimleri hüsranla neticelenir. Allah, aklını kullanan ve öz güveni olan bir neslin yetişmesini bizlere nasip eylesin. Toplumların en büyük düşmanı cehalet, çaresizlik ve birbiriyle ihtilafa düşmektir. Bu amansız düşmanlara karşı en büyük sığınağımız muallimlerimizdir, öğrendiğimiz ilim ve irfan prensipleridir.”

Konuşmalardan sonra Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Türk Sanat Müziği Korosu, İskeçe Türk Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği halk dansları toplulukları ile yetişkinler grubu çeşitli gösteriler sundular.    

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz