Yunanistan’ın, Batı Trakya’da Türk Azınlığa yönelik dayatmaca bir uygulamayla “240 İmam Yasası“ uygulaması adım adım ilerliyor. “240 İmam Yasası“ kapsamında Batı Trakya Türk Azınlığı içerisinden görev almak üzere önceden başvuru yapanlar ve devletle sözleşmeleri imzaldığı ileri sürülen yaklaşık 70 kişiye, Selanik Aristotelio Üniversitesi Theoloji Bölümü Öğretim Görevlileri tarafından Gümülcine’de bir “Eğitim Semineri” gerçekleştiriliyor.
Gümülcine’de Müzik Okulu’nda (Musiki Sholi) 30 Eylül 2013 Pazartesi günü başlayan “Eğitim Semineri” 4 Ekim 2013 Cuma gününe kadar devam edecek. Seminere katılanlara Öğretim görevlileri tarafından İslam’ın temel kuralları, kılık kıyafet ve davranış biçiminin yanısıra değişik alanlarda derslerin verileceği belirtiliyor. Cuma günü sona erecek olan seminerin sonunda katılanlara birer katılım belgesinin de verilmesi bekleniyor.
Pazartesi sabahı başlayan “Eğitim Semineri”ne, Milli Eğitim, Yaşam Boyu Öğrenim ve Din İşleri Bakanlığı Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, Doğu Makedonya – Trakya Eyalet Başkanlığı Eğitim Müdürü Savvas Melisopulos, Selanik Aristotelio Üniversitesi Theoloji Bölümü Başkanı Hrisostomos Stamulis, Selanik Aristotelio Üniversitesi öğretim üyesi Mısırlı Hassan Badawi, ve diğer bayan Öğretim görevlileri, Tayinli İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Şinikoğlu, Dimetoka Müftü Naibi Mehmet Şerif Damatoğlu ve Gümülcine Tayinli Müftüsünü temsilen de Cihat Halil katıldı.
İlk olarak sabahleyin Yunanlı yetkililerin “Eğitim Seminer”ine teşrif etmeleri öncesinde saat 09:00’da Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan “Eğitim Semineri” Yunanlıların gelmesiyle de selamlama konuşmalarıyla resmen başlamış oldu.
İlk konuşmayı ve aynı zamanda paneli yöneten Doğu Makedonya – Trakya Eyalet Başkanlığı Eğitim Müdürü Savvas Melisopulos gerçekleştirdi.
Ardından konuşmacı olarak panele İskeçe Tayinli Müftüsü Şinikoğlu geldi ve mikrofonu eline alarak yarı Yunanca yarı Türkçe bir konuşma yaptı.
İşte Şinikoğlu’nun konuşması:
Video izle: http://www.dailymotion.com/video/x15cy2s_240-imam-yasasi-egitim-semineri-sinikoglu-nun-konusmasi_news
Selamlama konuşması yapmak üzere bu defasında panele Dimetoka Müftü Naibi Mehmet Şerif Damatoğlu geldi:
İşte Damatoğlu’nun konuşması:
Video izle: http://www.dailymotion.com/video/x15cyow_240-imam-yasasi-damatoglu-nun-konusmasi_news
Konuşma sırası bu defasında ise Selanik Aristotelio Üniversitesi Theoloji Bölümü Başkanı Hrisostomos Stamulis’e geldi.
İşte Stamulis’in konuşması:
Video izle: http://www.dailymotion.com/video/x15czz5_240-imam-yasasi-stamulis-in-konusmasi_news
Son olarak ise selamlama konuşmasını yapmak üzere panele, “240 İmam Yasası”nın uygulanması yolunda kararlı adımlarla önemli bir görev üstlenen Milli Eğitim, Yaşam Boyu Öğrenim ve Din İşleri Bakanlığı Genel Sekreteri Yorgos Kalancis geldi. Kalancis yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
İşte Kalancis’in konuşması:
Video izle:
Video 1: http://www.dailymotion.com/video/x15d0wr_240-imam-yasasi-kalancis-in-konusmasi-video-1_news
Video 2: http://www.dailymotion.com/video/x15d1po_240-imam-yasasi-kalancis-in-konusmasi-video-2_news
Video 3: http://www.dailymotion.com/video/x15d3th_240-imam-yasasi-kalancis-video-3_news
““Müslümanlar Müslümanlar İçin. Biz size yardım edeceğiz ve destekleyeceğiz.”
“Yunan Devleti’nin Trakya’da belli bir politika izlemeye karar verdiği açıktır. Bu siyaset bir ifadeyle tanımlanabilir: “Müslümanlar Müslümanlar İçin.”
Biz size yardım edeceğiz ve destekleyeceğiz. Ancak, savaşı kazanacak ve fırsattan yararlanacak olan sizlersiniz. Bu sizin elinizdedir. Din dersi öğretmenleriyle ilgili yasadaki değişikliğin felsefesi de budur. Seçim komisyonları, Müslümanlarla ilgili kararları verecek olan Müslümanlardan oluşmaktadır.
“Eğer bu savaş, okulda ve camide sizin tarafınızdan kazanılırsa, devletin sizin çabalarınıza destek vermeye devam edeceği kesindir.”
Seçme hakkıyla birlikte, seçmenin sorumluluğu da gelmektedir. Eğer bu savaş, okulda ve camide sizin tarafınızdan kazanılırsa, devletin sizin çabalarınıza destek vermeye devam edeceği kesindir. Bunu bilimsel bir şekilde destekleyecektir; nitekim ilahiyat Bölümü de bunun için buradadır. Nitelikli ve ciddi bir biçimde destekleyecektir; Bölge Eğitim Müdürü bunun için buradadır. Ayrıca merkezi siyasi tercih olarak da destekleyecekti; nitekim bu nedenle bugün burada Bakanlığı temsil ediyorum.
“İslam’la ilgili siyasetimiz sadece din dersi öğretmenleri yasasıyla sınırlı değildir. Biz Trakya’daki Müslüman vatandaşlarımıza şer’i uygulama seçeneğini sunan tek Avrupa ülkesiyiz. Bu hakkın devam etmesini istiyoruz.”
İslam’la ilgili siyasetimiz sadece din dersi öğretmenleri yasasıyla sınırlı değildir. Biz Trakya’daki Müslüman vatandaşlarımıza şer’i uygulama seçeneğini sunan tek Avrupa ülkesiyiz. Bu hakkın devam etmesini istiyoruz. Ancak bu sadece bizim elimizde değil; bu aynı zamanda sizin de elinizdedir. Bunun yanı sıra, kısa süre önce camilerle ilgili son derece belirli düzenlemeler içeren bir yasayı kabul eden tek devletiz. Bu sadece başkalarına tanınmayan prosedürlerle cami inşası ve onarımı olmayıp, buna ek olarak, kiliseler ve sinagoglarla ilgili geçerli olan şekilde cezalar konusuna da bir son vermektedir.
“Atina camisi yapılacaktır. 15 Ekim’de yeniden ihale açılıyor.”
İçeri girmezden önce sayın Damatoğlu bana, Atina Camisi konusunu sordu. Atina camisi yapılacaktır. 15 Ekim’de yeniden ihale açılıyor. Çok büyük şirketlerin de katılabilmeleri için ihale şartları değiştirilmiş bulunuyor. Bu hem İslam ve Arap ve dünyasına açık bir mesajdır hem de bizzat bize bir mesajdır.
“Bu savaşı kazanmak yükümlüyüz. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, korku ve bağnazlığa ülkemizde yer olmaması gerekir.”
Nazi partisi Altın Şafak’ın ortaya çıkması, medeniyetimiz, varlığımız, tarihimiz ve kimliğimizle ilgili bir dizi meselenin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu sorulara cevap vermeye mecburduk, mecburuz ve mecbur olmaya devam edeceğiz. Bu sorulara da ancak olduğumuz şeye layık bir şekilde cevap verebiliriz. Bu şekil de bir kelimede karşılığını bulmaktadır: “Demokrasi”. Demokrasinin anlamı da insan haklarıdır. Din hürriyeti bizim için olduğumuz, olmak istediğimiz ve olmamız gereken şeyin temelidir. Din hürriyeti ve insan hakları çoğunluğa hitap edilerek kanıtlanmaz. Çoğunluk zaten güçlüdür. Bu, tek bir kişinin bile bunlara sahip olmasını sağlamakla kanıtlanır. Bu kişi tek başına kalmış olabilir. Bu kişi sadece azınlık değil, azınlıktan da küçük olan olabilir. Demokrasi işte burada beli olur. Bu savaşı kazanmak yükümlüyüz. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, korku ve bağnazlığa ülkemizde yer olmaması gerekir.
“Siz buraya dün gelmediniz. Dedeleriniz de, dedelerinizin dedeleri de he p buradaydılar.”
Atina’daki cami konusundaki tartışmalarda o kadar yalan, o kadar iftira ve İslam hakkında o kadar inanılmaz uydurmalara şahit oldum ki bunları kimin düşünüp de ortaya attığını gerçekten merak ediyorum. Ancak bunların çoğuna neden olan konu hakkında bilgi sahibi olunmamasıdır. Trakya’da tek yerli Müslüman Azınlığa sahip olmak gibi bir imtiyaza, bir mutluluğa sahibiz. Siz bu vatanının toprağından bir topraksınız. Siz buraya dün gelmediniz. Dedeleriniz de, dedelerinizin dedeleri de he p buradaydılar. Burada, yapılan hatalara rağmen Avrupa’daki Müslümanlarla Hristiyanların karşılıklı saygı çerçevesinde barış içinde birlikte yaşadıkları tek durumdan bahsetmek mümkündür. Hatalar tabii ki yapılmıştır.
Siz bu değerli mirası, şu anda sadece ülkenin geri kalanına değil, tüm Avrupa’ya izah edebilecek kişilersiniz. Yunanistan ve Avrupa’da İslam’ın sizden daha iyi elçisi olamaz. Sizin varlığınız, sadece Trakya ve ülkemizle sınırlanamayacak bir zenginliktir. Bu gün burada başlattığımız olay da bu büyük vizyon çerçevesine dahildir.
“Devlet size destek olacaktır.”
Devlet size destek olacaktır. Çünkü bu, bir milli rekabet değil, bir insan hakları meselesidir. Ancak geminin rotasına karar verecek olan sizlersiniz. Daha önce de ifade ettiğim gibi seçebilme imtiyazına sahip olduğunuzda sorumluluk mecburiyetine de sahipsinizdir.
Bunun yanısıra Sayın Başkanın dikkatini faziletlilerin konuşmalarına çekmek isterim. Konuşmaları esasen iki dilde yapıldı. Azınlığımızın kendisine layık olan geleceğe, bu ülkede devlet ve yasalar önde eşitliği içeren geleceğe sahip olması, dili bilmezse mümkün değildir. Bir memleketin dilini konuşmasını bilmeyenin bu memlekete en iyi geleceğe sahip olmayacağı aşikardır. Çünkü bir dilekçe bile kaleme almayı bilmeyecektir. Siz bunları benden daha iyi biliyorsunuz; çünkü bunları yaşayan sizlersiniz. Ben bunları yaşamadım. Ben çoğunluk mensubuyum. Ortodoks Hristiyanım ve Atina’da yaşıyorum. Bundan daha çoğunluk olmaz.
“İfade özgürlüğünü kimse için tehlikeye atamayız. Bu bizi kesinleştirir. Avrupa’nın sınırları vardır ve bunlar Meriç’te biter. Demokrasi, ifade özgürlüğü ve din hürriyeti yoksa Avrupa da yoktur.”
Dili bilmek gerektiğinden bahsetmek farklı, bir insanın başka dil bilmemesi gerektiğini ima etmek farklı bir şeydir. Bu ülkede demokrasi vardır. Herkes özgür bir şekilde bilebilir, konuşabilir ve düşünebilir. İfade özgürlüğünü kimse için tehlikeye atamayız. Bu bizi kesinleştirir. Avrupa’nın sınırları vardır ve bunlar Meriç’te biter. Demokrasi, ifade özgürlüğü ve din hürriyeti yoksa Avrupa da yoktur.
“Savaşı sizin kazanacağınızı umuyor ve bunu temenni ediyorum. Biz her zaman olduğu gibi yanınızda olacağız.”
Başarısı size bağlı olan diğer adımları atmazsak, güzel bir başlangıç yapmış olacağız, tarih yazmaya başladığımızı söyleyeceğiz; ancak tarihi yanlış versiyonuyla yazma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış olacağız. Savaşı sizin kazanacağınızı umuyor ve bunu temenni ediyorum. Biz her zaman olduğu gibi yanınızda olacağız.
Bir sınav sürecine katılanların kafasına iki soru olduğunu biliyorum. Bunlardan biri kazanıp kazanmadığıdır. Siz bileğinizin gücüyle bunu başardınız. Son derece şeffaf bir kamu işlemine katıldınız ve kimseye bir şey borçlu değilsiniz. Siz değerinizle gururunuzla Tanrı insanısınız ve savaşınızı Tanrı ve mübarek Kur’an için vereceksiniz.
“Eğitim Bakanlığının Genel Sekreterliği olarak bizim görevimiz de içlerinde Tanrı olan insanlara destek vermektir. Ancak her şeyin 15 Ekim’e kadar sona ereceğini zannediyorum.”
İkincisi ise insanların bir sürecin ne zaman tamamlanacağını merak etmeleridir ki bu son derece doğaldır. Esasen sizler bu sürecin bu kez tamamlanacağına inanan kişilersiniz. Geçmişi hepimiz biliyoruz. Bu sürecin gerçekleşeceğine bu güne kadar pek çok kez kuşkuyla bakıldı. Yasanın ne zaman değişeceğiyle başlanıldı, yasanın uygulanmayacağıyla devam edildi. Daha sonra baskılar olduğu ve bu yasanın çekileceği söylendi. Sonra insanların bunu reddedeceği, aday bulunmayacağı duyuldu. Kısacası çok şey duyduk. Eminim siz burada benim Atina’da duyduklarımdan daha çok şeyler duymuşsunuzdur. Bunun yanısıra size sözlü olarak saldırılarda bulunan kişilere karşı mağrur Müslümanlar olarak takındığınız tavır, sizin gerçekten de Tanrı insanı olduğunuzun kanıtıdır. Eğitim Bakanlığının Genel Sekreterliği olarak bizim görevimiz de içlerinde Tanrı olan insanlara destek vermektir.
Tabii bu işlem nihai şekliyle sonuçlanacaktır. Bürokrasi hep vardı ve olmaya da devam edecektir. Ancak her şeyin 15 Ekim’e kadar sona ereceğini zannediyorum. Başarılar dilerim; biz sizin için varız ve Tanrı’nın kelamı üzerinize olsun. Teşekkür ederim.”