Ana Sayfa Batı Trakya Haberler PERVİN HAYRULLAH VE AYSEL HOMKO AGİT TOPLANTISINDA AZINLIĞIN SORUNLARINI DİLE GETİRDİLER

PERVİN HAYRULLAH VE AYSEL HOMKO AGİT TOPLANTISINDA AZINLIĞIN SORUNLARINI DİLE GETİRDİLER

22
0

“İfade Özgürlüğünün Teşviki: Haklar, Sorumluluklar ve AGİT Taahhütler” konulu AGİT Tamamlayıcı İnsani Boyut Toplantısı 3-4 Temmuz 2014 tarihlerinde Viyana’da gerçekleşti.

AGİT Toplantısına Batı Trakya Türk Azınlığını temsilen Pervin Hayrullah (BAKEŞ Genel Müdürü – EMISCO Yönetim Kurulu Üyesi), Av. Aysel Homko (İskeçe Türk Birliği Asbaşkanı ve BTAYTD Üyesi), Funda Reşit ve Fatih Hafızmehmet (ABTTF Uluslararası İlişkiler Bölümü Üyeleri) katıldılar.

Türk Azınlık temsilcileri toplantının 1.,2. ve 3. Oturumlarında söz alarak Batı Trakya Türk Azınlığının ifade özgürlüğü ve diğer haklar konusunda yaşadığı sıkıntıları dile getirdiler.

Toplantının 1. Oturumunda söz alan Pervin Hayrullah ifade özgürlüğünün karar alma süreçlerine katılım ve çalışma konusunda çağdaş demokrasilerin vazgeçilmez, önemli bir parçası olduğunu; ayrıca düşünce, vicdan ve din özgürlüğü, kişisel ve grup olarak gelişme özgürlüğü ve dernekleşme özgürlüğü gibi temel haklar arasında olduğunu; demokratik toplumların önemli bir değeri olarak kişisel ve toplumsal güven, insan onuru, sosyal kapsama ve katılım için bir gösterge olduğunu belirtti.

İfade özgürlüğünün pekçok uluslararası belgenin yanı sıra AGİT belgelerinde de garanti altına alındığını; Yunanistan’da Anayasanın 14. Maddesinde 9 paragrafla açıklandığını, fakat pratiğe geçirilebilmek için yapısal düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Yunanistan’da uluslararası belgelerin ve Anayasa hükümlerinin aksine azınlıkların ifade ve basın özgürlüğünün devlet yetkililerince ihlal edildiğini ekledi. Hayrullah konuşmasının devamında Türk Azınlık basın mensuplarına yapılan baskılardan örnekler verdi. Mali ve yasal baskıları dile getirdi. Türk Azınlığın bir gazetecisinin Azınlığı “Türk” olarak adlandırdığı için avukatlarının huzurunda tehdit edildiğini; 3592/2007 sayılı yasanın hükümlerinin Azınlığın küçük çaptaki medya organları için çok ağır olduğunu; ayrıca Gündem ve Millet gazetelerinin bir davada almış oldukları ağır para cezasını ve davanın Yargıtay aşamasında olduğunu belirtti. Hayrullah, ifade özgürlüğünün pek çok uluslararası belgede altı çizilmesine rağmen bazı AGİT Katılımcı Ülkeleri yetkililerince pratikte ihlal edildiğini belirterek uluslararası belgelerin hükümlerine atıfta bulundu ve Katılımcı Ülkelere uluslararası hükümler doğrultusunda yasalarını tadil etmelerini ve geliştirmelerini; medya çoğulculuğunu teşvik etmelerini ve korumalarını; düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı duymalarını ve garanti altına almalarını; nefret söylemi için koruyucu önlemler almalarını tavsiye etti. Ayrıca, ciddi ve etkili bir izleme mekanizmasının geliştirilmesini ve AGİT Bilirkişi Heyetlerinin / Keşif Gruplarının  problemli bölgeleri ziyaret etmesi gerektiğini belirtti.

Aynı oturumda söz alan ABTTF temsilcisi Funda Reşit medya çoğulculuğuna vurgu yaparak 2007 yılında çıkan 3592 sayılı yasaya değindi ve Azınlık radyolarına verilen cezaları dile getirdi. Gündem ve Millet gazetelerine verilen cezaların ödenemeyecek boyutta olduğunu ve bahsekonu gazetelerin cezaların iptali için Yargıtaya başburduğunu söyledi. Reşit ayrıca, MİDAS ve FUEN’in konuyla ilgili Batı Trakya’ya yapmış olduğu ziyaterleri aktardı.

Homko: “Yunanistan ifade özgürlüğünü ihlal etmeye devam ediyor”

Toplantının “İfade Özgürlüğü Çerçevesinde Sorumluluklar” başlıklı 2. Oturumunda söz alan Avukat Aysel Homko sözlerine ismindeki Türk kelimesi nedeniyle Yunanlı yetkililer tarafından kapatılmış olan İskeçe Türk Birliği’nin Asbaşkanı olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Birlik lehine vermiş olduğu karara rağmen Birliğin yetkililerce yasal çalışmasına hala izin verilmediğini söyleyerek başladı. Avukat Homko, 2013 yılı Kasım ayında bir konferansta Türk Azınlık mensubu bir gazetecinin, kendisine daha önceden Türkçe konuşabileceği taahhüt edildiği halde ve salonda remi tercüman bulunmasına rağmen, Türkçe konuşturulmadığını, bunun üzerine konferansın pek çok azınlık mensubu ve konuşmacı tarafından protesto edildiğini söyledi. Türkçe’nin azınlığın anadili ve resmi dili olduğunu ekledi.  Homko, devamında, Gümülcine Devlet Hastanesinde dönemin müdürünün doktor ve hastalar arasında Türkçe konuşulmasını yasakladığını fakat gelen tepkiler üzerine halefi tarafından bu yasağın kaldırıldığını ifade etti. Homko, verdiği bir başka örnekte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9. ve 10 maddelerine vurgu yaparak Seçilmiş Müftülerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde kazanmış olduğu davalara değindi. Buna rağmen Yunanistan’ın hala Türk Azınlığın ifade özgürlüğünü ihlal etmeye devam ettiğini söyledi. Yunanistan’ın uluslararası hükümlerin aksine ifade özgürlüğü konusunda yapmış olduğu ihlallerin örneklerinin çoğaltılabileceğini belirterek konuşmasını tamamladı.

Aynı oturumda söz alan ABTTF temsilcisi Fatih Hafızmehmet, DEB Partisinin “Avrupa Avrupa Duy Sesimizi” sloganıyla katılmış olduğu Avrupa Parlamentosu seçimlerinden ve bu seçim sürecinde Cahit Mustafa’nın haksız bir şekilde tutuklanmasından bahsetti. Cahit Mustafa’nın tutuklanmasının Türk Azınlık tarafından kınandığını ve Yunan hükümetinin her vatandaşın siyasi görüşünü özgürce ifade etme ve seçme özgürlüğüne saygı duymasını istedi. Hafızmehmet 18 ve 25 Mayıs 2014 seçimleri öncesi yaşanan olaylardan Türk Azınlığın hala “Öteki” olarak görüldüğünün anlaşıldığını belirtti. İfade özgürlüğü hakkına tüm tarafların saygı göstermesi gerektiğini, fakat ifade ve basın özgürlüğü konusu ile ayrımcılık arasında kesin bir çizgi olması gerektiğinin de altını çizdi.

Toplantının “AGİT ve Sivil Toplumun Roleri” konulu 3. Oturumunda Pervin Hayrullah tekrar söz aldı ve Sivil Toplumun demokratik değerler içerisinde reddedilemez bir rolü olduğunu, fakat bazı AGİT Katılımcı Ülkelerinde sivil toplum örgütü kurmanın mümkün olmadığını, Yunanistan gibi ülkelerin sivil toplum örgütlerinin etnik isimlendirilmelerine tahammülü olmadığını, temel özgürlükleri kısıtladığını, ifade özgürlüğünün diğer temel insan haklarıyla iç içe olduğunu ve birinin yasaklanmasının zincirleme olarak diğerini etkilediğini ifade etti. AGİT Katılımcı Ülkelerinin var olan yasalarını tadil ederek veya yeni yasalarla her türlü temel hak ve özellikle ifade özgürlüğünün tam olarak kullanılmasının teşviki için, özellikle hassas gruplar ve azınlıkların yaşadığı bölgelerde, gerekli tedbirleri almasını tavsiye etti. Ayrıca, yasama sürecinde sivil toplumun taleplerinin dikkate alınması ve AGİT Bölgesinde çifte standartların dikkate alınarak ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti.

Yunan Delegasyonu Azınlık Temsilcilerine Cevap Verdi

Batı Trakya Türk Azınlık temsilcilerinin yapmış olduğu sunumlardan sonra Yunan Delegasyonu cevap hakkını kullandı ve alışılagelmiş cevaplarını yineledi. Yunanistan’da hapiste hiç bir gazeteci bulunmadığını belirtti ve her hangi bir grubu hedef alan, kötüleyen yasalar bulunmadığını ekledi.

Toplantı 3 oturumun raporlarının sunulduğu kapanış orutumuyla sona erdi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz