Ana Sayfa Batı Trakya Haber Peki, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Bu Gerçeği Nasıl Açıklayacak?

Peki, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Bu Gerçeği Nasıl Açıklayacak?

1
0

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı adeta bir gerçeği itiraf edercesine bir açıklama yayınladı.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamayla, Batı Trakya’daki Türk Azınlığın zaman içerisinde bitirilmesine yönelik, her dönem aralıksız Yunanistan tarafından uygulanan asimile ve yok etme politikası gerçeği bu açıklamayla bir kez daha ortaya çıkıyor.

Yapılan açıklamada, Yunanistan’ın Lozan Barış Andlaşması’nın imzalandığı 1923 yılında, İstanbul’daki Rum Azınlığın rakamlarıyla Batı Trakya’daki Türk Azınlığın rakamlarından bahsediliyor.

1923 yılında Batı Trakya’daki Azınlığın nüfusu 120.000 olarak veriliyor. Evet bu doğrudur.

Peki Lozan Barış Andlaşması 1923 yılında imzalandı, bugün yıl 2021, aradan tamı tamına 98 yıl geçmiş ve bugün Batı Trakya’daki Türk Azınlık fertleri rakamsal olarak malesef 120.000 de değil, aksine gerilemiş durumda ve 90.000 civarında.

Peki, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bunu nasıl açıklayacak?  Koskocaman, neredeyse bir asırdan beri Batı Trakya’daki Azınlık hiç mi çoğalmadı? Çoğalmadıysa nedenlerini açıklayabilir mi Dışişleri Bakanlığı?

Peki 19. Madde ne için yaratıldı ve uygulandı? Bunun uygulanması neticesinde ne oldu bu insanlara? Şu an neredeler ve neden Yunanistan vatandaşlığından çıkarıldı atıldı? Bunu kim nasıl açıklayacak?

İstanbul Rum Azınlığı’na gelince de, başta Yunanistan Dışişleri Bakanı Sayın Dendias çok iyi bilir, Türkiye vatandaşlığı ve Yunanistan vatandaşlığı bulunan (Çifte vatandaşlık) ve Atina’da Türkiye vatandaşı olarak yaşayan Rum Azınlığın rakamını. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın örtülü bütçesinden de İstanbul Rumlarına harcanan parayı da iyi bilir. Sayın Dendias, İstanbul Rumları’nın İstanbul’dan Yunanistan’a yerleşmelerini kimin neden istediğini de muhakkak bilir. Yunanistan’ın o dönemki ihtiyacından dolayı, İstanbul’daki Rumların servetinden faydalanmak istenmesi gerçeği de unutulmasın.

Son olarak buna karşın Batı Trakya’daki Azınlığın durumu ise ortada. Ağır ekonomik koşullara daha fazla dayanamayan Batı Trakyalı Türkler, ekmek parası için bugün halen Batı Trakya’yı terk etmek zorunda kalıyor. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı uygulanan bu politikayı da çok iyi biliyor.

Onun için bu aşağıdaki yapılan yazılı açıklama biz Batı Trakya Türk Azınlığı’na yabancı değil. Senaryo aynı, yapımcı aynı, oyuncular ve mekan aynı. Sadece zaman zaman yönetmen değişiyor. O da kendi kurallarını koyamıyor, çünkü senaryo 1923 yılında yazılmış.

Haberimize gelcek olursak, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoλουlu’nun bugünkü açıklamalarına, Batı Trakya’daki Türk Azınlığın eğitim alanında siyasi baskı iddialarını reddederek yazılı olarak yanıt verdi.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın yazılı açıklamasında şu ifadeler kullanılıyor:

“1923 Lozan döneminde Trakya’daki (Batı) Müslüman azınlığın yaklaşık 120.000 üyesi vardı”

“Türkiye, asılsız suçlamalar ve yalan haberlerle gerçekleri çarpıtıyor. Yunan tarafı bu suçlamaları reddediyor. Yunanistan, Türkiye’den farklı olarak Lozan Antlaşması’nın hükümlerini sadakatle uygulamaya devam etmektedir.

Rakamlar kendiliğinden konuşuyor.

Trakya’daki Müslüman azınlığın yaklaşık 120.000 üyesi varken, oysa Türkiye’deki Rum azınlığın sadece 3.000 üyesi var. Lozan döneminde bu rakamlar eşitti.

2021-2022 akademik yılı için Trakya’da (Batı) 100’den fazla azınlık ilköğretim okulu faaliyet gösterecek, İstanbul’da ise sadece 3 azınlık ilköğretim okulu faliyet gösterecek.

Bilindiği üzere Yunanistan’da okulların tatil edilmesinin kriteri en az 9 öğrencinin tamamlanması. 12 azınlık okuluna ek olarak, yalnızca Doğu Makedonya – Trakya bölgesinde 24 devlet ilköğretim okulu daha askıya alındı. Yunanistan’da azınlık öğrencilerine eşit ve ayrımcı olmayan muameleyi vurgulayan bir gerçek.

Ek olarak, Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı’nın son mevzuatı devlet okullarını ilgilendirirken, azınlık okullarına ilişkin özel mevzuat, Lozan Antlaşması’na ve tabii ki bu okulların özel doğasına saygı temelinde yapılmıştır. Bu yasal düzenlemeler azınlık okullarına karşı ayrımcılık yapmakla değil, tam aksine Yunanistan’ın azınlık okullarının özel statülerini koruma yükümlülüğünü yerine getirmektedir.

Hukukun üstünlüğü ile yönetilen bir devlet olan Yunanistan Cumhuriyeti, tüm vatandaşlarının insan hak ve özgürlüklerini tam olarak korumakta ve garanti etmektedir.

Türkiye, bekleyen 643 kararla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının uygulanmaması açısından en kötü ikinci konuma sahip.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz