“Sibel ve iş arkadaşlarının başka siyasî oyunları olduğu apaçık ortada” Son döneme PASOK Partisi ve onun siyasileri gerçekten Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı anlaşılamayan bir tavır sergilemeye başladı. Hemde bunu apaçık yaparak her siyasetçi katıldığı radyo programlarında ve gazetelerde verdikleri demeçlerde özellikle azınlığa saldırmaları dikkat çekiyor. Rodop Vali Yardımcısı Kostantinos Kaçimigas, Sibel Mustafaoğlu’nun “Gümülcine Belediyesi’nde Eşitliğe ılk Adım” azınlık listesinin başına geçmesi hakkında açıklamalarda bulundu. Öyle açıklamalar yaptı ki yenilir yutulur tarzdan değil. Resmen bölgemizin demografik yapısıyla oynanmasını öneriyor devlete. Zaten bölgede azınlığın durumu belli. Eşit yönetimde yok, karar mekanizmaların içinde gerektiği şekilde temsil hakkı yok, milletvekili seçimlerinde yüzde üçlük baraj uygulaması halen devam ediyor. Azınlığın rakamı belli. Bir de Kaçimigas’ın bölgede ayırımcılık dolu kokusu olan önerisi uygulanırsa azınlık daha da bir azınlık haline gelir. Yani azınlığın sesi sedası kesilir. Eğer amaç buysa işte burada birliktelik dengesizleşir. Akıllara şu soru işaretleri geliyor; Kaçimigas ve onun gibi düşünenler acaba Fransa’dan sınır dışı edilmek istenen onbinlerce insan kardeşlerimiz Romanları getirip buraya yerleştirmek mi istiyorlar? Bu olursa şayet bölgenin altyapısı yeterlimidir? Fransa’nın Selanik Konsolosu sayın Timonier’in son bir yıl içerisinde Batı Trakya bölgesine yapmış olduğu ziyaretlerin altında bu mu yatıyor? Oysa Kaçimigas’ın babası efendi ve Türk dostu olarak bilinirdi. Kaçimigas’ın azınlık ve bağımsız liste hakkında söyledikleri azınlığı gerçekten üzmüştür. Üzmüştür amma bir yandan da azınlığın silkelenmesini sağlamıştır. “SıBEL VE ARKADAşLARI KOLAY YOLU SEÇTıLER” Kaçimigas açıklamasında, “Sibel’in, Yassıköy (ıasmos) Belediyesi’nde bir listenin başında yer almak için verdiği mücadelesi başarısızlığa uğrayınca, katışıksız azınlık listesinin başına kendiliğiyle gelmediği aşikârdır. Sanırım, tüm bu maceranın arkasında, sayın Sibel ve iş arkadaşlarının kişisel ihtiraslarının da ötesinde, başka siyasî oyunların olduğu apaçık ortada.” dedi. PASOK partisi destekli Rodop Valiliği’nde Sibel Mustafaoğlu’nun vali yardımcılığı görevinde bulunduğu dönemde aynı görevde bulunan diğer vali yardımcılardan biri olan Kostas Kaçimigas, Sibel Mustafaoğlu’nun önderliğinde kurulan “Eşitliğe ılk Adım” listesi hakkında, “Aynı çatı altında yaşayan iki unsura, Hristiyan ve Müslümanlara, yaklaşma konusunda bir kolay yol vardır. Bu kolay yol iki unsuru (Hristiyan ve Müslüman) ayırmaktır. Tabiî bir de zor yol vardır. Bu yol da bu iki unsuru (Hristiyan ve Müslüman) bir araya getirmektir. Sibel ve arkadaşları kolay yolu seçtiler, yani insanları ayırmayı tercih ettiler. Biz, ben de şahsen, elbette bir çok diğer hemşerimiz de, zor yolu seçmiş durumdayız. Yani insanları bir araya getirmenin yolunu seçtik. Geride kalan bu zor yıllarda, hatta 1992 yılı öncesi, azınlığa karşı sınırlayıcı önlemlerin olduğu yıllarda bile bir çoğumuz zor yolu tercih etmiştik. Durumların normalleştiği 1992 yılından sonra şimdi bulunduğumuz duruma varmak için fırsatımız oldu. Yani azınlık mensubu vatandaşlarımızın tüm haklarından yararlandığı ve kimi zaman daha fazla olmasa da bölgedeki Hıristiyan vatandaşlar ile eşit imkanlardan faydalandığı duruma vardık. “DEMOGRAFıK YAPI DEğışıRSE OYUNLAR ORTADAN KALKAR” Lakin, Yunan devleti tarafından bir cevap verilmediği müddetçe, ki bahsekonu cevap bu durumda siyasî olamaz veya dolaylı yoldan siyasî olabilir, devamlı bu tür sorunlar yaşamaya devam edeceğiz. Bu cevap bölgenin hızlı bir şekilde kalkınmasıdır, bu bölgenin zorla kalkınmasıdır. Bu kalkınma, insanların buraya gelmesini sağlayarak, nüfus açısından bulunan ve azınlık çevrelerine bu tür veya daha başka oyunlar oynamalarına fırsat sunan handikabı ortadan kaldıracaktır. Demek ki, bu demografik yapı Hristiyanlar lehine değişirse, ve bu da ancak hızlı kalkınmayla sağlanabilir, o zaman başka bölgelerden insanların buraya gelip yerleşmelerini sağlayacak yeni iş imkânları ortaya çıkar. ış imkânı sunmadan ev yaptıkları Pontusluları buraya getirmek gibi saçmalıklar yapılmamalı. Çünkü bunun sonucu, şu anda getirilen Pontusluların Atina’da olmaları yüzünden yapılan o evlerin boş kalması oldu. Burada, Hristiyan ve Müslümanların ezici çoğunluğu barış içinde ve sorunsuz bir şekilde birlikte yaşıyorlar. Sorun yaratanların bölgeyle hiçbir ilişkisi yok. Ama özellikle ekonomik bağımlılık ilişkisi olduğu için, bu oyunlara ve emirlere boyun eğiyorlar.” açıklamasında bulundu.
Ana Sayfa Arşiv PASOK’A NE OLDU?
KAÇıMıGAS’TAN şAşIRTICI AÇIKLAMALAR, O DA
“EşıTLığE ıLK ADIM LıSTESı”Nı...