Gazeteci Papadopulos bile Müftülük sorunuyla ilglili doğruyu nihayet gördü.
Batı Trakyamızda Panagiotis Papadopulos’u özellikle Azınlıktan tanımayan zannedersem hemen hemen yok diyebilecek kadar azdır, sebebini hepimiz biliyoruz; uzun yıllardan beri Azınlığın siyasileri ve Seçilmiş Müftüleri hakkında “ileri geri” asılsızca kaleme aldığı yazılar bunun bir ispatıdır.
Zaman zaman bana da hani saldırdığı olmuştur, yazılarıyla tabii ki, ama ben kendisini sevdiğim…. için hep şuna inanmış ve beklemiştim; illa ki bu Papadopulos denilen mümtaz şahsiyet günün birinde, Yunan “derin devlet politikasını”nın Batı Trakya üzerinde uyguladığı farklılıkları, olumsuzlukları ve yanlış uygulamalarını görecek ve doğruyu illa ki yazacak demiştim kendi kendime ve nitekim bu “zat-ı alim” beni yanıltmadı ve 6 Kasım 2019 tarihli makalesinde beklediğim anın geldiğine şahit oldum.
Yılların bunalımı ve yorgunluğu beyni üzerinde o kadar olumsuzluklar ve baskı yaratmış olacak ki, kaleme aldığı bu yazısında iki satır bir cümleyle de olsa gerçekleri görmüş ve tüm Yunanistan ve Batı Trakya’ya gerçekleri yazarak haykırmış adeta.
Papadopulos’un hangi doğruyu ne derece söylediğini muhakkak merak ediyorsunuzdur. İsterseniz iki satır bir cümle ile yazdığı doğruyu hep birlikte okuyalım.
Papadopulos, Başbakan Kiriakos Miçotakis’e seslenerek diyor ki;
“Sahtemüftüleri” (Seçilmiş Müftüler) YASALLAŞTIRIN, ki Savcılar da kamu davalarıyla ilgili otorite-makam gaspı kovuşturmalarında bizi suçlama tanığı olarak koyup eziyet etmesinler.”
Aslında Papadopulos da doğru olanı bildiği için nihayetinde istemese de söylemek zorunda kalmışa benziyor. Bir bakıma Yunan devletine sitem ederek, “tutarsız işleriniz için bizi de boşu boşuna kullanmayın” diyor.
Bizde bir deyim var, gerçi Yunanlılar da zaman zaman kullanıyor ya;