Özerk Batı Trakya Müzakere Meclisi yayınladığı basın açıklamasında, “Yunanistan makamlarının yapması gereken ilk iyi niyet göstergesi, Gümülcine Müftülüğüne İbrahim Şerif’in, İskeçe Müftülüğüne Ahmet Mete’nin Müftü olarak makamlarına oturmaları ile başlar” ifadelerine yer veriyor.
ÖZERK BATI TRAKYA MÜZAKERE MECLİSİ’NDEN BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 12.09.2018
Sayı: OBTMM-002
Özerk Batı Trakya Müzakere Meclisi olarak kuruluş amacımız Yunanistan’ın Özerklik haklarımızın tamamının uygulamaya koymasını sağlamaktır. Yunanistan Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis’in Gümülcine ve İskeçe’ye yeni tayin edilen Müftü Naiplerini ziyaret etmesi sırasında ifade ettiği onura Yunanistan ancak bütün Özerklik haklarımızı uygulamaya koyduğu zaman ulaşacaktır.
Yunanistan Başbakanı Eleftherios Venizelos, 4-17 Haziran 1919 tarihlerinde Paris’te gerçekleştirilen Konferansta, Batı Trakya’nın Yunanistan’a verilmesini sağlamak için aynen şunları ifade etmiştir: … “Nitekim, çok sayıda Müslüman nüfusun yaşadığı Girit’te Müslüman Cemaati ile ilgili yasa yürürlüktedir. Bu yasa yıllardan beri Girit Müslümanlarını tatmin etmektedir. Bu yasa sayesinde bütün Müslüman Kurumları ÖZERK olup, sadece bunları kötüye kullanmama bakımından Yunan Devleti tarafından basit bir denetime tabi tutulmaktadır. Bu Müslümanlar, kendileri serbest seçimle kurumlarının yönetim ve oluşumlarıyla ilgilenmektedirler. Müslümanların bütün kişilik haklarıyla ilgili olarak ve vakıflar konusunda KADI söz sahibidir.” Bu konuşmalara Sayın Yorgos Kalancis ve bütün Yunanistan hükümeti yetkilileri Paris Konferansının resmi tutanaklarından ulaşabilirler.
Ayrıca Venizelos, Lozan’da Türkiye ile görüşme ve antlaşma imkanı yaratabilmek için, Konferansta Fransızca olarak şunları söyledi: “L’organisation hiérarchique des communnautés musulmanes est restée autonome. Les muftis sont designés pas les communautés”. Türkçe çevirisi: “Müslüman cemaatlerin hiyerarşik örgütlenmesi –otonomdur- özerktir. Müftü cemaatlerin kendileri tarafından atanır.”
Sayın Yorgos Kalancis’in 1913 tarihli Atina Barış Antlaşmasının 11. maddesine bakmasını rica ediyoruz. Yunanistan’da Müftünün seçim şekli, görev ve yetkileri düzenlenmiştir. Buna göre, Yunanistan’daki İslam Cemaatinin Müftüleri, Müftülerden her biri, kendi yetki alanı içindeki Müslüman seçmenlerce seçilir.
Yunanistan makamlarının yapması gereken ilk iyi niyet göstergesi, Gümülcine Müftülüğüne İbrahim Şerif’in, İskeçe Müftülüğüne Ahmet Mete’nin Müftü olarak makamlarına oturmaları ile başlar. Zira Müftülerimizi Yunanistan uyruklu Müslüman seçmenler zaten seçmişlerdir. Bunu yapmak Müslüman azınlık ile istişarenin ve normalleşme sürecinin giriş kapısıdır. Yunanistan devlet olarak bunu yaptığında uluslararası antlaşmalardan doğan yükümlülüklerini de yerine getirmeye başlamış olacaktır.
Bu sorun çözülmeden kararnamede dil konusunu ve diğer konuları konuşmayı doğru bulmuyoruz. Fakat bu konuda yine bir örnek vermeyi zaruri görmekteyiz.
1913 tarihli Atina Barış Antlaşmasının 3 numaralı protokolünün 15. Maddesinin Özel Müslüman Okulları ve Selanik’teki Mithat Paşa Sanat Okulu ile ilgili son cümlesi aynen şöyledir:
“Öğretim resmi programa göre Türkçe yapılacak ve Yunan dil öğretimi de zorunlu olacaktır”.
Müslüman azınlığın eğitiminde Yunanistan tarafından resmi dil olarak Türkçe kabul edildiğine göre, Müftülüklerde ve yargılamada dil konusunda baskı unsuru oluşturulması asla kabul edilemez.
Özerk Batı Trakya Müzakere Meclisi olarak, Müslüman Azınlığımızın Özerklik haklarının Yunanistan tarafından doğru şekilde uygulanması için taleplerimizi kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.
“Batı Trakya Milli Güvenlik Siyaset Belgesi” çalışmalarımız Yunanistan’ın Milli Güvenlik Kurulu oluşturma kararı sonrası daha da ivme kazanmıştır.
Saygılarımla
Ferruh ÖZKAN
Özerk Batı Trakya Müzakere Meclisi Kurucu Başkanı
İletişim: obtmm-basin@gmail.com