Kapadokya’dan mübadele ile Yunanistan‘a gelen Rumlar, Kavala iline bağlı Nea Karvali’de Kapadokya özlemlerinden doğan “Uluslararası Güneş ve Taş Festivali”nin bu yıl 33’üncüsünü düzenledi.
1924 yılında yaşanan mübadele ile Selanik’te yaşayan Türkler, Aksaray Güzelyurt‘a (Gelveri) giderken, Güzelyurt‘a yaşayan Rumlar ise Kavala’ya gelerek, Nea Karvali (Yeni Gelveri) isimli bir köy kurdu.
Nea Karvali Kültür Evi Derneği Başkanı Kaplanis İosifidis, ailelerinin mübadelenin ardından yerleştikleri Nea Karvali’de Kapadokya‘daki gelenek ve göreneklerini yaşatmaya devam ettiklerini söyledi.
Kapadokya’yı unutmamak için Nea Karvali’de müze açtıklarını ve festival düzenlediklerini belirten İosifidis, “Nea Karvali’de “Kapadokya Etütleri Merkezi“ oluşturduk ve Kapadokya‘dan getirdiğimiz kıyafet, halı, mobilya ve eşyalardan oluşan bir müze açtık. Kasabamızın bitişiğindeki eski Osmanlı köyünü de restore ederek, köyü otele dönüştürdük. Akontisma köy otelinde Kapadokya‘daki geleneklerimizi, kültürümüzü unutmamak içinde “Güneş ve Taş Festivali“ni düzenlemeye başladık” dedi.
Kapadokya’dan geldikleri için festivalin adını “Güneş ve Taş“ koyduklarını vurgulayan İosifidis, “Güneş ve taş bize Kapadokya‘yı hatırlatıyor. Kapadokya‘da her yer taş. Hasandağı, Erciyes, Melendiz Dağı ve onlardan çıkan volkanların oluşturduğu peribacaları ve vadiler, güneş ile birlikte büyüleyici bir etkiye sahip. Evlerimiz kayaların içinde yada taştan yapılmış. Bizde bu özlemimizi festivale yansıttık” diye konuştu.
Uluslararası Güneş ve Taş Festivali’ni ilk defa 1981 yılında düzenlediklerini, bu yıl ise festivalin 33’üncüsünü gerçekleştirdiklerini kaydeden İosifidis, şunları ifade etti:
“UNESCO tarafından desteklenen festivale her yıl farklı ülkeler katılıyor. Festivale 33 yıl içinde toplam 157 ülke katıldı. Festival, dünya insanlarını bir folklor çatısı altında buluştururken, folklor toplulukları gösteri yapıyor ve kaynaşıyorlar. Festivalde kültürle, sevgiyle dünya insanları bir olurken, hepimizin beraber yaşayabileceğimizi dünyaya bir mesaj olarak veriyoruz. Festivale bu yıl Türkiye, Rusya, İtalya, Yunanistan ve Karadağ’dan folklor toplulukları katıldı.”
Festivali bu yıl üç farklı yerde düzenlediklerini vurgulayan İosifidis, şöyle devam etti:
“Festivalin ilk 2 gününü Nea Karvali’de gerçekleştirdik. İlk günü meydanda düzenlerken, her zaman söylediğimiz Konyalım, Adanalım, Leylalım gibi Türkçe şarkılarla eğlendik. İkinci gün ise Akondisma köyündeki anfi tiyatroda festivali düzenledik. 3. gün Thassos adası anfi tiyatroda, 4. gün Kavala meydanda ve 5. günde Kavala Kalesi’nde festivali gerçekleştirdik. Thassos adası ve Kavala’da geçiş töreni düzenlerken, festival büyük ilgi gördü. Ülkeler kendi folklor oyunlarını sunarken, bizde Kapadokya‘dan gelen kültürümüzü yansıtan kıyafetlerle gösterimizi yaptık ve Konyalım ile festivale gelenleri eğlendirdik.”
Nea Karvali’de yaşayanların 1924’teki mübadele ile Gelveri’den geldiğini belirten İosifidis, “Gelveri, bugünkü adıyla Güzelyurt ilçesine her zaman büyük bir özlem duyuyoruz. Her yıl da gitmekteyiz” dedi. İosifidis, Güneş ve Taş festivalini önümüzdeki yıllarda Kapadokya‘da da düzenlemek istediklerini sözlerine ekledi.
