Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin Gümülcine Belediyesi ve T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu’nun katkılarıyla düzenlediği “Myth” temalı soyut fotoğraf sergisi Gümülcine’de eski tütün deposunda açıldı.
Serginin açılış törenine T.C. Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç, eşi Esin Sarnıç, Muavin Konsoloslar, Berin Okur ve Murat Sezgin, Murat Sezgin’in kız kardeşi ressam Aslı Değer Sezgin, annesi emekli öğretmen Güzide Güzin Sezgin, BAKEŞ Başkanı Galip Galip, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Gümülcine Belediyesi Başkan Yardımcısı Rıdvan Molla İsa, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ecevit Emin, B.T.T.Ö.B.Başkanı Sami Toraman, Ressam Füsun Suka ve Şair olan Eşi Dr. Hasan Ahmet, Tiyatro Yönetmeni Şükran Raif, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık, DEB Partisi Kadınlar Kolu Başkanı Necla Çavuş’un yanısıra davetliler katıldı.
Serginin açılışında bir konuşma yapan Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ecevit Emin, serginin Gümülcine’de gerçekleşmesine destek veren T.C.Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç’a, Gümülcine belediyesine, ve fotoğrafların sergilenmesinde önemli katkıları olan Suderin hanıma teşekkür etti.
Gümülcine Belediyesi Başkan Yardımcısı Rıdvan Molla İsa, bu tür etkinliklerin Rodop bölgesinin dağlık kolu ve diğer bölgelerinde de gerçekleşmesi halinde belediye olarak gereken her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Fotoğraf sergisinin baş mimarı Suderin Murat, yaptığı kısa konuşmasında seri ve fotograflar hakkında bilgi Verdi ve “sanat dostluğu güçlendirir, dostluk sanatı yüceltir” diyerek açılışa damgasını vurdu.
Son konuşmacı olarak selamlama konuşmasını yapmak üzere mikrofona gelen T.C. Gümülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç şunları söyledi: “Değerli katılımcılar, dünya kültürüne böylesi katkı sunan böyle bir etkinliğe katkıda bulunmaktan ve işbirliği yapmaktan memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Bu itibarla hem Gümülcine belediyesine, hem de Yüksek Tahsilliler Derneği’ne şükran ve tebriklerimi sunmak istiyorum.Geçen hafta bir sergi düzenlemiştik ki daha çok geçmişimizi yansıtıyordu, bu sergi ise geleceğimizi yansıtmaktadır. Evrenselliğin, ortak paylaşımın, ortak kültürün, ortak medeniyetin bir simgesidir bu sergi. Ben Suderin hanımla bundan yaklaşık üç ay önce düzenlenen sergide tanışmıştım. Kendisine bu etkinliğin Gümülcine’de gerçekleştirilmesini, hem Gümülcine halkının, Batı Trakya halkının bu sanatın inceliklerini görmesi, farkına varması açısından, hemde Türkiye ile Yunanistan arasında gelişmekte olan ilişkilerin kültürel boyutuna bir katkı sağlaması açısından önemli olacağını düşünmüştüm. Bu teklifimi Kabul ettiği için Suderin hanıma ve AFSAD derneğine şahsım ve çalışma arkadaşlarım adına şükranlarımı sunmak istiyorum” dedi.
“TÜRKİYE İLE YUNANİSTAN ARASINDAKİ DOSTLUĞA KESİNLİKLE KATKI SAĞLIYOR”
Sergi açılışı sonrası sanatçı Suderin Murat, Birlik gazetesine özel olarak yaptığı Yunanistan’daki sergilerin değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Yunanlı fotografçı dostarımızın daveti üzerine Yunanistan’da ilk sergimizi Atina’da açtık. Daha sonra yine Yunanlı dostlarımız iskeçe’de bu sergiyi açmamızı istediler, bay Andreas’ın Papasotiriu kitabevinin üst katında fotograflarımızın bir bölümü sergilendi. Üçüncü sergimizide sayın Başkonsolosumuz Mustafa Sarnıç, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) ve Gümülcine belediyesininde katkılarıyla Gümülcine’de açtık.
Şunu belirtimek istiyorum. Bütün Avrupa’daki bütün sergilerimizde inanılmaz ilgi ve hayret vardı. Bunlardan biri, Türklerden böyle bir şeyin başlamış olması. İkincisi, fotograf sanatının gittiği yer olarak ve tabii oralarda bu tekniğin yayılması için de çalışmalarda bulunduk.
Atina’da fotograf dilinden ve sanatından anlayan eleştirmenlerin ilgisi çok çok büyüktü. Onlar için de büyük bir yenilikti. Aynı şekilde İskeçe’de de öyleydi. Hatta belgesel fotograf çekenler bile soyut fotograf çekmeye çalıştılar. Çektikleri fotografları bize gönderiyorlar ve kendilerine yardımcı olmaya devam ediyoruz.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostluğa kesinlikle ve kesinlikle bu tür çalışmaların sağladığı katkı küçümsenemecek düzeyde. Hatta pek çok Yunanlı dostlarımızdan şu cümleleri duyduk, “keşke şu Avrupa Birliği karışmasada sınırları açsak, böyle birbirimize gelsek gitsek, sanatımızı yüceltsek, dostluğumuzu pekiştirsek” diyen dostlarımız oldu.”
