Dostluk Eşitlik Barış Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş yazılı bir basın açıklaması yayınladı.
Ali Çavuş açıklamasında, “Irkçı Altın Şafak Partisi, partimizin yöneticileri aleyhine suç duyurusunda bulunurken, partimizin “ırkçılıkla” itham edilmesi “algı operasyonu” değilse nedir?” ifadelerine yer veriyor.
BASIN AÇIKLAMASI
Saygıdeğer Halkımız,
Dostluk Eşitlik Barış Partisi’ni, gerek yerel ve ulusal Yunanistan basını, gerek siyasetçiler son aylarda siyasi çizgisi bakımından uç noktalarda bir yere konumlandırmak için büyük bir algı yaratma gayreti içerisindeler. Bu bilinçli ancak beyhude gayret, bizleri haklı hak arama mücadelesinden vazgeçirmek ve mücadelemizi değersizleştirmek için yapılan planlı bir çalışmadır. DEB Partisi’nin bugüne kadar yürüttüğü hak arama mücadelesi her zaman demokrasi ve yasalar çerçevesinde yapılmıştır. Dostluğu, eşitliği ve kardeşliği savunan partimiz, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın maruz kaldığı haksızlıkları bertaraf etmek ve uluslararası antlaşmalardan doğan haklarımızı almak için mücadele vermiştir ve vermeye devam edecektir. Partimizi ve Batı Trakya Türk Toplumu’nu “ırkçılıkla” itham etmek azınlığın haklarını savunan DEB Partisi’ne yönelik bilinçli bir algı operasyonundan başka bir şey değildir. Hergün ırkçılığa maruz kalan DEB Partisi ve azınlığımızı, “aşırı uçlarla” bağdaştırma gayreti, siyasi olarak hedef saptırmakla ve siyasi ahlaksızlıkla eşdeğerdir.
Bir azınlığın kimliğini talep etmesi suç mudur? Bireyin ve toplumun kendini tanımlama hürriyeti yok mudur? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin lehimize verdiği karara binaen tarihi derneklerimizin kimliğimizi de içinde barındıran isimleriyle resmileşmesini istemek, demokratik ve yasal bir hak değil midir? Bu hususlara itirazı olanlara, kimlik sorununu temelden çözmek adına nihai çözüm olarak da sandığı önermek, demokratik bir hak değil midir?
Din ve inanç hürriyetleri bakımından değerlendirdiğimizde, kendi arzu ettiği müftüleri seçmiş olan azınlığımızın bu iradesine saygı gösterilmemesi, hatta kendi rızaları alınmadan yasa baskısı ile camilerine imam atanmak istenmesi, demokrasinin ve uluslararası antlaşmaların hangi maddeleriyle izah edilebilinir? Ecdat yadigârı vakıfların idaresinin azınlığın özgür iradesinden koparılması, hangi yasa ile açıklanabilir? Hangi vicdan bu haksızlığı savunabilir?
Açık uluslararası antlaşma ile belirlenmiş olan azınlığın eğitim hakkını dikkate almadan ve azınlığın kendisine danışılmadan 57 azınlık okulu, özel durumları değerlendirilmeden, encümen ve velilerin fikri dahi sorulmadan nasıl kapatılır? Bir yıl sonra çift dilli eğitim alacak çocuklarımızdan Türkçe – Yunanca eğitim verecek çift dilli azınlık anaokulu neden esirgenir? Azınlığın ihtiyacı olan yeni orta ve lise okullarının açılması niçin ve hangi mantıkla engellenir?
Bu ülkede partilere uygulanan seçim barajının, bağımsız adaylara da uygulanması hangi demokrasi ölçeği ile izah edilebilinir? Kamu alanında istihdam konusunda neden azınlık mensuplarına kapılar kapalıdır? Buyurun açıklayın Rodop ilinde çoğunluktan ve azınlıktan olan memur sayısını? Eşitliği savunduğumuz için mi aykırı düşmekteyiz. Yine Rodop ilinde buyurun çoğunluğun ve azınlığın ekonomiden aldığı payı açıklayın!
8 Aralık 2015 tarihinde DEB Partisi’ne saldırıda bulunanların ve rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in kaza yaptığı aracı çalanların yakalanıp, adalet önüne çıkarılmasını beklerken, DEB Partisi yöneticilerine üç ayrı soruşturma başlatılmasını kim, hangi adalet bilinci ile açıklayabilir? Irkçı Altın Şafak Partisi, partimizin yöneticileri aleyhine suç duyurusunda bulunurken, partimizin “ırkçılıkla” itham edilmesi “algı operasyonu” değilse nedir?
Ayrıca yaklaşık 45 azınlık partisinin üye olduğu Avrupa Hür İttifakı (EFA) Avrupa Parlamentosu’nda Avrupa Yeşiller Partisi ile grup oluşturmaktadır. Bu çatı kuruluşunun şemsiyesi altında olmaktan ve işbirliği yapmaktan memnuniyet duymaktayız. Partimiz hakkında başlatılan soruşturmalar ve suç duyuruları sürecinde, partimizi itham eden, suçlayan ve algı operasyonu yapan çevreler tarafından DEB Partisi’ne verdiği destekten dolayı, EFA Başkanı Sayın François Alfonsi’ye hakarete varan ithamlarda bulunulmasını şiddetle kınıyoruz.
Uluslararası Lozan Antlaşması’nın azınlıkların korunması ile ilgili bölümün 37. Maddesinden 45. Maddeye olan bölümü herkesin bir kez daha okumasını salık veririz. Bu antlaşmanın altına imza koyan ülkemiz Yunanistan’ı bu imzasına sadık kalmaya davet ediyoruz.
İnsanların aklı ile aday edercesine, bu demokratik talepleri dile getiren DEB Partisi’ni “uçlarda” göstermeye çalışmak; adaleti, dostluğu, eşitliği ve barışı istediği için siyasi yelpazenin uçlarına doğru DEB Partisi’ni itmeye çalışmak, ne vicdan ne adalet ne demokrasi ölçümleri ile açıklanamaz.
Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu’nun ve DEB Partisi’nin demokrasi mücadelesi, algı operasyonlarıyla, çamur atmalarla, iftira ve ithamlarla üstü örtülemeyecek kadar haklı bir mücadeledir.
DEB Partisi olarak, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın hak ve hürriyetleri sağlanıncaya dek, uluslararası antlaşmalardan doğan hakları verilinceye dek ve eşit vatandaşlık haklarından istifade edinceye dek, azınlığın bu istek ve taleplerini her platformda haykırmaya devam edeceğimizi, siz değerli halkımız ve kamuoyu ile paylaşırım.
Saygılarımla
Mustafa Ali ÇAVUŞ
DEB Partisi Genel Başkanı