Ana Sayfa Batı Trakya Haberler MÜFTÜLER İBRAHİM ŞERİF VE AHMET METE’DEN REGÂİB KANDİLİ MESAJI

MÜFTÜLER İBRAHİM ŞERİF VE AHMET METE’DEN REGÂİB KANDİLİ MESAJI

34
0

Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Regâib Kandili dolayısıyla birer mesaj yayınladılar. Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, Regâib Kandili dolayısıyla yayınladığı mesajında bu kutsal günün anlamına dikkat çekti ve “Batı Trakya Müslüman Türk Kardeşlerimin üç aylarını ve Regaib Kandillerini kutluyor, hayırlara vesile olmasını Yüce Mevlâ’dan niyâz ediyorum” sözlerine yer verdi.

ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ MESAJI

 

Çok Değerli Batı Trakya Müslüman Türk Kardeşlerim,

Dînî literatürümüzde “üç aylar” diye bilinen çok feyizli ve bereketli bir mânevîyat mevsimine bir kez daha yaklaşmış bulunuyoruz. 22 Mayıs 2012 Salı günü üç ayların ilki olan Recep ayının birinci günüdür. 24 Mayıs 2012 Perşembe akşamı da bu ayın ilk Cuma gecesi olup, dolayısıyla Regâib Kandili’dir.

 

Üç Aylar, Kamerî Takvime göre, Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar, rahmet dalgalarının başladığı, mânevî huzur ve sükunun kalplere doğduğu, ilâhi rahmetin coştuğu aylardır. Bu aylar girince, mü’minlerin ruhlarını mânevî bir hava kaplar. Bu mübârek aylar içerisinde öyle feyizli ve bereketli geceler vardır ki, Yüce Allah’ın rahmeti, bu gecelerde Mü’minler üzerine yağmur gibi yağar.

Üç aylardan ilki olan Recep ayının mânevî değerine Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Peygamber’in hadis-i şeriflerinde işaret buyurulmuştur. Tevbe Sûresi’nin 36. âyetinde şöyle buyurulmaktadır: “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı onikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin…”

 

Âyette ifâde edilen “haram ayları”nın, “Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Recep” ayları olduğunu Sevgili Peygamberimiz, şu hadisleriyle açıklamışlardır: “Muhakkak zaman Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Sene oniki aydır. Onlardan dördü haram aylarıdır. Bunlardan üçü peşpeşedir: Zilkade, Zilhicce, Muharrem, bir de Cemâziyel-âhir ile Şaban ayları arasında olan ve Mudar Kabilesi’nin ayı Recep’tir.”(1)

Recep Ayı, gerek İslâm’dan önce, gerekse İslâm’dan sonra mukaddes bilinen bir aydır. İslâm dini gelmeden önce, bu ay girer girmez, Arap kabileleri arasında harp etmek, baskın ve çapulculuk yapmak yasaklanır, herkes kendisini bu ayda güven içinde hissederdi. İslâm geldikten sonra da, bu aya olan hürmet devam ettirildi. Bu ay, Regâib ve Mirac gibi mübârek geceler ve ilâhî tecellilerle şereflendirildi.

Recep ayının başlangıcında Peygamberimiz’in şöyle duâ ettiği rivayetler arasında yer almaktadır: “Ey Allah’ım! Recep ve Şabanı bize mübârek kıl, bizi Ramazan’a kavuştur.”(2)

 

Azınlığımızda, yukarıdaki beyanlar ışığında, asırlardır bir “üç aylar” geleneği oluşmuş; Ramazana hazırlık, Recep ayının girmesiyle başlar hale gelmiştir.

Bu aylar mübârek gecelerle doludur. Recep ayının ilk Cuma gecesi, Regâib gecesi, yirmiyedinci gecesi, Mirac gecesidir. Şaban ayının onbeşinci gecesi Berat gecesi, Ramazan ayının yirmiyedinci gecesi de Kadir gecesidir.

Burada, 24 Mayıs Perşembe akşamı idrak edeceğimiz Regâib gecesine de kısaca temas edelim.

Regâib, çok değerli hediye, bağış, içten gelerek ve yoğun bir şekilde arzu edilen şey anlamlarına gelen Arapça bir sözcüktür. Cenâb-ı Hakk’ın, ilâhi ihsan ve manevî hediyelerinin diğer zamanlardan daha çok tecelli etmesi ve samimi kalple Allah’a yönelenlerin affedilme ümitleri dolayısıyla, Müslümanlar tarafından heyecanla beklendiği ve gönülden arzulandığı için Recep ayının ilk Cuma gecesine “Regâib Kandili” denmiştir.

Reğâib Kandili, Recep ayının 27. gecesindeki Mirâc ve Şâban ayının 15. gecesindeki Berat kandillerini; Ramazan ayını, Kadir gecesini, Ramazan ve kurban bayramlarını müjdeleyen mübârek bir gecedir.

Bu geceye mahsus bir ibâdet şekli olmamakla beraber, geceyi tevbe, dua ve ibâdetle geçirmek sevap kazanmaya vesile olur.

 

Muhterem Kardeşlerim,

Önümüzdeki üç ay içerisinde, gündelik hayatın tek düzeliğinden ve sıradanlığından bizleri alıp, kendi hususî atmosferine götüren bu güzel ve özel günleri ard arda yaşayacağız. Güzel yurdumuzun insanları, kandil, Ramazan ve bayram gibi bu husûsî zamanları sosyal barışın ve huzurun bir vesîlesi sayarak karşılıklı sevgi ve hoşgörüyle karşılayıp uğurlayacak kendi inanç ve değerlerini yaşama ve yaşatmayı, bizzat yaşayarak öğreneceklerdir.

 

Halkımız arasında “Üç aylar” diye adlandırılan Recep, Şaban ve Ramazan ayları, Yüce Allah’ın ruhumuza ikram ettiği faziletli ve feyizli bir zaman dilimidir. Yapılan dileklerin dalga dalga Allah’a ulaştığı, dökülen pişmanlık gözyaşlarının günâhları silip yok ettiği kandiller geçididir. Melekî olduğu kadar, şeytânî özelliklere de sahip ve günâh işlemeye müsait olan insanın günâhlarından tevbe edip temizlenmesi için üç aylar bir fırsattır. Kısaca üç aylar, günâhlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir. Ramazandan önce oruçla buluşanlar, Cuma namazına koşanlar, namaza başlayanlar, ibâdetlerini çoğaltanlar, tevbe ile Allah’a yönelenler… gibi mânevî kazanç elde edenlerin çokça görüldüğü anlardır üç aylar.

Hayatımızda âdeta otokontrol sisteminin kurulmasına vesîle olan mübârek üç aylar ve kandiller, dünyevî meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz; yaratan ve yaratılanlarla olan münâsebetlerimizi güçlendirmemiz için son derece değerli fırsatlardır.

 

İşte bu günlerde idrâk etmeye başladığımız mübârek üç aylar; Yaratıcımıza, âilemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ihtilâfları, şahsî menfaat hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli; her zamandan daha çok muhtaç olduğumuz ve Yüce Dînîmizin bizden ısrarla istediği, barış, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesini, insânî ve ahlâkî meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır.

Batı Trakya Müslüman Türk Kardeşlerimin üç aylarını ve Regaib Kandillerini kutluyor, hayırlara vesile olmasını Yüce Mevlâ’dan niyâz ediyorum.

 

Buhârî, Ehâdî, 5, Tevhid, 24; Müslim, Kasâme, 29; Ebû Dâvud, Menâsik, 67; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I/37, 73.

(2) Ahmed b. Hanbel; Müsned, I/259.

 

Gümülcine S. Müftüsü

İbrahim ŞERİF

 

 

İSKEÇE MÜFTÜSÜ AHMET METE: “HEPİMİZ BU DÜNYADA YAPTIKLARIMIZDAN SORULACAĞIZ.”

 

İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete de Regâib Kandili dolayısıyla yayınladığı mesajında şu hususlara değindi:

 

ÜÇ AYLAR VE REGÂİB KANDİLİ

 

Çok kıymetli Müslüman Türk Kardeşlerim,

Cenab-ı Hakk (c.c.) biz mü’minler için rahmeti, feyiz ve bereketi bol olan günler ve aylar yaratmıştır. Nasıl ki haftanın günleri arasında Cuma günü faziletli bir gün ise, “Üç Aylar” olarak bilinen Recep, Şaban, ve Ramazan ayları da fazileti büyük, feyiz ve bereketi bol olan mübarek aylardır. Önümüzdeki 22 Mayıs Salı günü Üç Ayların ilki olan Recep ayının birinci günüdür. Bu aylar imandan gelen bir heyecanla ibadet hayatımızın daha canlı tutulduğu zaman dilimleridir.  Recep ayında; Regâib ve Miraç, Şaban ayında; Berat, Ramazan ayında ise Kadir Gecesi bulunmaktadır. Bu geceler üç ayların manevi atmosferinin bereketli ve hikmetli yıldızları gibidir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bu Aylarda daha çok ibadet eder ve: “Allah’ım; Recep ve Şabanı hakkımızda mübarek kıl, bizi Ramazana kavuştur.” diye dua ederdi.

 

Kuşkusuz bu aylar, dünyanın ağır meşgaleleriyle bunalan ruhlarımızı dinlendirmek ve kulluk şuuru içinde Yüce Allah’ın rahmet ve merhametine sığınmak için çok kıymetli fırsatlardır. Bu aylarda yapılacak dualar, tevbe-istiğfarlar, kalıcı iyilik ve hayırlar, sevinç ve kederlerin gönülden paylaşılması Rabbimizin katında karşılığını fazlasıyla bulacaktır.

Bu aylar, duaların Allah’a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşlarıyla günahların silinmesi, yapılan ibadetlere verilen sevabın katlanması bakımından büyük bir fırsattır. Bu günlerde nefis muhasebesi yapılmalı, ana sermayemiz olan ömrümüzün nerede tüketildiği gözden geçirilmeli, amel defterimize neler yazıldığı, mahşer günü kurulacak büyük mahkemenin tek hakimi yüce Allah’ın hakkımızda nasıl bir hüküm vereceği düşünülmelidir. Çünkü Yüce Rabbimizin ikram ettiği bu dünya hayatını ibadet ve tatla değerlendirmeyenlerin o gün pişman olacaklarını ve “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” diyeceklerini haber veriyor.

 

Aziz Cemaat,

24 Mayıs Perşembe gününü Cumaya bağlayan gece Allah’ü Tealanın biz kullarına rahmet ve mağfiretinin lütuf ve ihsanının, sevap ve mükafatının bol bol verildiği Mübarek Regâib Kandilidir. Regâib kendisine rağbet olunan kıymetli şeyler, çok, feyiz ve bereket demektir. Bu gece kulun Mevlâ’ya yalvarış ve yakarışlarını sunacağı ve onun sonsuz affından, merhametinden faydalanacağı mübarek bir gecedir.

İdrak edeceğimiz Üç Aylar ve mübarek geceler, öncelikle Rabbimize, ailemize, milletimize ve toplumumuza karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlamalı, hatalarımızdan ve günahlarımızdan tevbe etmemize vesile olmalıdır. Nitekim yüce Allah, engin rahmetine sığınıp, tevbe etmemizle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “(Ey Muhammed) De ki: Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım; Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O bağışlayandır. Merhamet edendir.” Ayrıca namaz, oruç ve sadaka gibi amellerimizi fazlalaştırmalı, büyüklerin gönülleri alınmalı, eş ve dostlarımızın hatırları sorulmalı, garipler aranmalı, sofralarımıza davet edilmeli, yetimler gözetilmeli, yardıma muhtaç kimselere yardım edilmelidir. Aramızdaki kırgınlıklar, dargınlıklar, şahsi çıkar hesapları bir tarafa bırakılmalı, hoşgörü, kardeşlik ve birlik içerisinde olunmalıdır.

 

Değerli Kardeşlerim,

6 Mayıs’ta yapılan seçimlerde, Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu olarak gösterdiğiniz birlik ve beraberlik tablosu için sizi can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bu birlik ve berliğin bundan böyle de sürmesini Yüce Mevlâ’dan niyaz ederim. Önümüzde de bir seçim daha vardır. Bu seçimler Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu  ve ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ederim. İnşallah şu anda hakim olan siyasi kriz sona erer ve istikrarlı bir hükümet kurulur.

 

Muhterem Kardeşlerim,

Son zamanlarda hepimizin müşahade ettiği; ekonomik, siyasi ve dini yönden sıkıntılar olduğu ortadadır. Siyasi olarak içinde yaşadığımız devlette baş gösteren kriz, hem çoğunluğu hem de azınlığı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu vesileyle azınlık insanı arasında her zamankinden daha çok birlik, beraberlik ve dayanışmaya ihtiyaç vardır. Ekonomik, siyasi krizler gelir geçer ama, altını çizerek şunu söylemek isterim ki, dini hayatımız çok değişikliklere uğramıştır. Bir yandan bolluk, diğer yandan gayri islâmi yaşantıların örnek alınması aile hayatımızı olumsuz etkilemektedir. Ruhi bunalımların arttığını, buna bağlı olarak intiharların çoğaldığı, ayrıca gençlerimiz serbest hayata, hatta pempe dizilerdeki islâm dışı hayata özenmeleri neticesinde boşanmaların arttığını görmek,  dinimizin sosyal hayatımızda yer almadığını gösterir.

 

Musibetler de huzur ve bolluklar da Allah’tan olup bizden nimetlere şükür, musibetlere sabır istenmektedir. Yukarıda sergilediğim olumsuz tablodan kurtulmamız için, kendimize çeki düzen vermeliyiz. Ayrıca evlâtlarımıza dini eğitim ve aile ahlâkını vermemiz gerektiğini unutmamalıyız. Çünkü bir toplumun ayakta kalması ancak inandığı dinine, konuştuğu diline ve adetlerine sahip çıkmakla olur. Aksi halde toplumlar yok olmaya mahkumdur.

İşte bu Üç Aylar’da ve ihya edeceğimiz ilk kandil olan Regaip gecesinde kendimizi gözden geçirelim. Birlik ve beraberliğimizi, sevgi ve kardeşliğimizi kazanmak için birbirimize samimi duygularla yaklaşalım. Unutmayalım, bu dünya hiçbirimize kalmaz. Hepimiz bir ebedî âleme göç edeceğiz. Hepimiz bu dünyada yaptıklarımızdan sorulacağız. Yüzümüz ak, gönlümüz pak olmasını istiyorsak, Allah rızası için birbirimizi sevelim.  Her iki dünyamızı cennete çevirmek istiyorsak, gönüllerimizde iyilik, fazilet ve bilgi ışığını yakalım. Kalplerimiz bu güzel duygularla dolsun. Allah’ın rahmet ve bereketi üzerimize yağsın.

Bu duygu ve düşüncelerle bütün kardeşlerimizin Üç Ayları’nı ve Regâib Kandillerini tebrik ediyor, İslâm alemi için hayırlara vesile olmasını, Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

 

İskeçe Müftüsü

Ahmet METE

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz