Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği’nin, Seçek Kadınlar Kolu ve Derbent kadınlarının desteğiyle Aşure etkinliği düzenlendi. Müftü İbrahim Şerif burada yaptığı konuşmada, “Bugün “Aşure” olmaya muhtacız. Bu kadar yiyeceğin bir araya geldiği yerde, tatlı bir yiyecek ortaya çıkıyor. Ama ne yazık ki dağılmış olmamız bize acı yaşatıyor! Hepimizin yüreğinde bir acı var!” sözleri etkinliğe damgasını vurdu.
Rodop Rüzgarı’nın etkinlik ile ilgili derlediği haberde etkinliğe geniş yer verilirken, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif’in yaptığı konuşma birlik beraberliğin özellikle o bölgede zedelenmemesi gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği’nin, Seçek Kadınlar Kolu ve Derbent kadınlarının desteğiyle düzenlediği ilk Aşure etkinliği 07 Ekim Cumartesi 2017 akşamı Derbent köyünde gerçekleşti. Etkinliğe Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif’in, “Bugün “Aşure” olmaya muhtacız. Bu kadar yiyeceğin bir araya geldiği yerde, tatlı bir yiyecek ortaya çıkıyor. Ama ne yazık ki dağılmış olmamız bize acı yaşatıyor! Hepimizin yüreğinde bir acı var!” sözleri ilgiyle dinlendi.
Etkinliğe; T.C. Gümülcine Muavin Konsolosu Davut Ocak, Rodop milletvekili İlhan Ahmet, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, Seçek Derneği eski başkanlarından Ali Pencal, Derbent Muhtarı Mehmet Bostancı, DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Mehrikoz Muhtarı Ali Haseki, Kozlukebir sabık belediye başkanı İbrahim Şerif, Dimetoka Müslümanları Derneği Başkanı Süleyman Macır, Batı Trakya Azınlığı Güney Meriç Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, Şapçı Azınlık Derneği Başkanı Özgür Yusuf, Gümülcine Türk Gençler Birliği G. Sekreteri Nihat Binbaşı’nın yanı sıra yüzlerce soydaş katıldı.
KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPTIK
Protokol konuşmalarında, Seçek Derneği eski başkanlarından Ali Pencal, böyle anlamlı gecede bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Pencal, “12 yıl boyunca bu dernekte başkanlık yaptık. Bölgemizi ve halkımızı ilgilendiren işleri imkanlarımızı zorlayarak yapmaya çalıştık. Kültürümüzü yaşatmak için ne gerekiyorsa yaptık” görüşlerine yer verdi.
BİZ, BU BÖLGEDE, SEÇEK EĞİTİM VE KÜLTÜR DERNEĞİ’Nİ TANIRIZ
Seçek Derneği Kadınlar Kolu’nun hazırladığı Aşure etkinliğine katılmaktan onur ve kıvanç duyduğunu söyleyen DEB Partisi Genel Başkanı Ali Çavuş, “Yıllarca yan yana, kol kola bu bölgede DEB Partisini var etme adına çalışan Ali Pencal’a etmek istiyorum. Biz, buralara ne zaman gelsek, Pencal ailesi bizleri saygı ve sevgiyle karşılamıştır. Bu aile Azınlık sorunları konusunda mücadele vermiştir. Kendilerine huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
BU BÖLGE ASIRLARDAN BU YANA TÜRK’TÜ, YARIN DA TÜRK OLARAK KALACAKTIR
Biz, bu bölgede, Seçek Eğitim ve Kültür Derneği’ni tanırız, her zaman yanındayız, yarın da yanlarında olmaya devam edeceğiz.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Bu bölge asırlardan bu yana Türk’tü, yarın da Türk olarak kalacaktır.” İfadelerini kullandı.
SEÇEK DERNEĞİ’Nİ SEVİYORUZ VE DESTEKLİYORUZ
Yağmurlu bir günde, Azınlığın en önemli kurum ve kuruluşlarının ve Danışma Kurulu Başkanı İbrahim Şerif’in burada olduğunu belirten Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, “Bunun bir anlamı ve değeri vardır. Birlik ve beraberlik içerisinde, Seçek Derneği’ni seviyoruz ve destekliyoruz. Bu sadece hoş vakit geçirmek için için değildir. Buna inandığımız için desteğimizin tam olduğunu belirtmek isteriz. Kısacası içi boş bir kavram değildir. Batı Trakya’da, Azınlık olarak, dini ve milli kimliğimizle bu birliğin daim olmasını dilerken, hanımlara da teşekkür ediyorum.” Düşüncelerini paylaştı.
SİZİN VARLIĞINIZ BURADA DEVAM ETTİĞİ SÜRECE DE BİZ BURADA OLACAĞIZ
Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı’nın selamlarını getirdiğini söyleyen T.C. Gümülcine Muavin Konsolosu Davut Ocak, “Bugün dünyanın her yerinde Kerbela’lar yaşanmaktadır. Bu Kerbelala’ların yaşanmasının en büyük sebeplerden bir tanesi, İslâm Dünyası’nda, makro planda birliğin beraberliğin olmamasıdır. Bu birliğin beraberliğin önemi, makro planda olduğu gibi, mikro planda da önemlidir.
Kendi aranızda birbirinize dayandığınızda, sahip çıktığınızda varlığını devam edecektir. Sizin varlığınız burada devam ettiği sürece de biz, burada olacağız. Bizim buradaki varlık sebebimiz sizlersiniz. Aradaki mesafeler bizler için önemli değil. Yarın çağırın yine geliriz.” Görüşlerine yer verdi.
HEPİMİZİN YÜREĞİNDE BİR ACI VAR!
Derneğin Kadınlar Kolu’nu ve Derbent kadınlarını tebrik ettiğini, 10 Muharrem Aşure gününde insanlık tarihinde bir çok olayın yaşandığına dair rivayetler olduğunu belirten Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine S. Müftüsü İbrahim Şerif, “Bugün “Aşure” olmaya muhtacız. Bu kadar yiyeceğin bir araya geldiği yerde, tatlı bir yiyecek ortaya çıkıyor. Ama ne yazık ki dağılmış olmamız bize acı yaşatıyor! Hepimizin yüreğinde bir acı var! Buraya gelirken de bu acıyı hissediyoruz, giderken de hissedeceğiz ve şu anda da hissediyoruz. Halbuki insan olarak hepimiz bir araya gelerek, birer tatlı olup, yendiği zaman da insanlara lezzet veren bir durumda olmamız lazımdır. Bunun becerilmesi gerekir.
Hz. Hüseyin seçildiğinde Müslümanlar kesin olarak ayrılmışlardı. Hz. Hüseyin, bölgede yaşayamaz hale geldiğinde, 72 kişiyle bugünkü Irak topraklarına hareket etmiştir. Suları bittiğinde, erkekler bugünkü Dicle Nehri’nden su almaya gittiler. Daha sonra da bilindiği gibi şehit edildiler. Bu da 10 Muharrem’e tesadüf etmektedir. İslâm aleminin parçalandığı ve bölündüğü bir yara.
BİZ, BU KAVGANIN HİÇBİR YERİNDE YOKTUK, ÇÜNKÜ MÜSLÜMAN DEĞİLDİK!
Ancak, bunlar Emeviler ve Abbasiler diye ikiye bölünürken devlet de kurmuşlardır. Abbasiler devrinde İslam toprakları çok çok ileriye gitmiş, İspanya, İran fethedilmiş, Anadolu ve Türkistan’a çıkılmıştır.
Bu kavga hiç durmamıştır. Biz, bu kavganın hiçbir yerinde yoktuk, çünkü Müslüman değildik! Biz, Abbasiler Türkistan’a gittiklerinde yani 8. Yüzyıldan itibaren İslâmiyet’le tanıştık. Bu konuda millet olarak hiçbir günahımız yoktur! Taraf olmadığımız geçmişin günahını üstlenmek mümkün değildir.
ASIRLADIR BİZ, ALEVİ DEĞİL, BEKTAŞİ’YİZ
Asırladır biz, Alevi değil, Bektaşi’yiz. Biz, Türkistan’dan Anadolu’ya gelirken kendi meşrebimizle geldik. Ahmet Yesevi, Türkleri Müslüman yapan bir büyüğümüzdür. Bektaşilik bizim Türklere ait bir yol. Yesevi’lerle gelen Seyyid Ali Sultan’a uzanan bir olaydır. Bu bizim kültürümüzdür.
SİZ, BİRLİK OLURSANIZ, ALLAH’IN YARDIMI DA BİZLERİN ÜZERİNE OLACAKTIR
Bugün gönlümüz kırık! Neden kırık? Biz, birbirimize düştük. İslâm’ın boynunun bükülüşü hepimizin boynunun bükülüşüdür. Birlik ve beraberlik içinde olmamız lazım. Olayları körüklemek ve büyütmek gerekmiyor. Siz, birlik olursanız, Allah’ın yardımı da bizlerin üzerine olacaktır. Şahsi menfaatleri ön plana çıkarırsak, Allah’ın yardımı olmayacaktır!” İfadelerini kullandı.
Etkinlik, katılımcılara aşure dağıtımıyla sona erdi.