Ana Sayfa Batı Trakya Haber Miçotakis Hükümetine Batı Trakya’da Tepkiler Devam Ediyor!

Miçotakis Hükümetine Batı Trakya’da Tepkiler Devam Ediyor!

4
0

Miçotakis hükümetinin Batı Trakya’daki Medreselerle ilgili aldığı karar ve yeni uygulama, bunun yanısıra öğrenci azlığı gerekçesi ileri sürülerek kapatılan Azınlık Türk İlkokulları uygulamasına Azınlığın kurum ve kuruluşlarından tepki gelmeye devam ediyor.

Azınlık Okulları Encümenler Birliği Derneği başta olmak üzere, Batı Trakya İmam-Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (BİHLİMDER) yayınladıkları yazılı açıklamayla, Yunanistan’ın Azınlığa karşı bu tutumunu ve tutarsız uygulamalarını kınadıkları belirtiliyor ve Yunanistan’ı bir an önce bu tür uygulamalardan vaz geçmeye davet ediliyor.

Açıklamalar aynen aşağıdaki gibidir.

 

AZINLIK  OKULLARI ENCÜMENLER BİRLİĞİ DERNEĞİ

“Yaklaşık 600 yıldır Batı Trakyada Faaliyet gösteren Medreseler AZINLIK OKULUDUR. Bunların aksini iddia etmek abesle iştigaldir.”

Derneğimiz ve tüm veliler olarak, 29 Temmuz 2020 tarihli Resmi gazetede yayınlanan ve yürürlüğe giren 4713/2020 sayılı yasanın 32. maddesinde Medreseler Encümen Heyetlerinin Görev ve Yetkileri, seçilme usulü, görev süreleri ve KANUN ile tayinli Encümen Heyeti Başkanları olacağını  okuduktan sonra , azınlık okullarının geleceği ile ilgili son derece endişelendik ve huzursuz olduk. Aslında bizim bu oldubittilere alışkın olmamız gerekiyor. Ama yine de sırada ne var diye düşünmeden edemiyoruz.

Her konuda olduğu gibi Azınlık Eğitimi konusunda da devamlı gelişmeler oluyor. Ne hikemetse lehimize gelişen birşey olmuyor, her gelişme birşeyleri alıp götürüyor. Ayrıntıya girmek istemiyoruz ama yine de belli başlı gelişmelerden hemen aklımıza gelenleri de paylaşmak istiyoruz.

9 Ekim 1954 yılında yayınlanan 3065/1954 sayı ve tarihli Batı Trakyada Türk Okullarının kurulmasına dair kanun hükmünde kararname ile Batı Trakyada Türk okulları Kurulmuş ve 5. Maddesi ile Encümen Heyetlerinin Görev ve yetkileri belirlenmiş, aynı kararnamenin 6. Maddesi ile de Encümen heyetleri tarafından seçilen öğretmenlerin o zamanın Eğitim müdürünün de olumlu görüşü ile işe başlamalarını öngörüyordu. Anlaşılan ozamanki azınlık TÜRK azınlıktı.

1109/1972 sayı ve tarihli 3065/1954 sayı ve tarihli kanun hükmüde kararnamede değişiklikler öngören kanun hükmünde kararname ile Türk Okulları bir günde Azınlık Okullarına Dönüştü.

694/1977 sayı ve tarihli Batı Trakya’daki Müslüman Azınlığın Azınlık Okullarına ilişkin yasa ile Türkiye mezunu Türkçe öğretmenlerinin Azınlık okullarına tayini yasaklandı.

4563/2018 saylı yasa ile Özel Okul Statüsünde olan 28767/1965  sayılı Bakan Kararı ile Kurulmuş olan İskeçe Özel Muzaffer Salihoğlu Okulu bir gecede 694/1977 sayılı yasaya tabi Azınlık Okuluna dönüştürüldü!!!

Bu noktada altını çizmek istediğimiz olay, Eğitim İle ilgili çıkan tüm yasa ve kararnamelerde Azınlık okulu dediğimiz zaman, köylede ve şehirlerdeki Tüm Azınlık ilkokulları, Medreseler, Gümülcine Celal Bayar Azınlık Lisesini anlıyorduk. Tüm bu okulların üç (3) kişilk Encümen heyetleri vardı, okullardaki velilerin oyları ile işbaşına geliyorlardı. Seçim yapmayan okullara da ise 3 kişilik heyet, okul yönetiminin önerisi ile Eğitim Müdürlüğü tarafından tayin ediliyordu.

4713/2020 sayılı yasanın 32. Maddesi ile aniden, Medreselerdeki Encümen Heyetlerinin Görevleri Düzenleniyor ve Encümen Heyetini 3 kişeden 5 kişiye çıkarıyor. Yasakoyucu işi şansa Bırakmıyor, encümen heyetinin başkanını da KANUN ile tayin ediyor. Ne gereği vardı diye düşünmeden edemiyoruz…

13 Ağustos 2020 tarihinde yani bugün, 105398 protokol numaralı, Eğitim Bakanlığı Medreseler bölümünden gelen bir yazı ile, AZINLIK MEDRESESİ değil, bundan sonraki tüm yazışmalarda MÜSLÜMAN MEDRESESİ yazılması talimatını veriyor.

Aklımıza takılan en önemli sorun şu: Medreseler artık Azınlık okulu statüsünden çıkıyor mu, Eğer Medreselerin Azınlık Okulu statüsü devam ederse , Medreselerin encümen heyetleri bizim derneğimizin de Üyeleri olmaya devam edecekler mi? Pazartesi günü Azınlık okulları hakkında hangi değişiklilker ile güne başlayacağız? Yaşayıp göreceğiz diyoruz çünkü yaşadıklarımızda tutarlılık yok.

Yine bu öğretim yılında sekiz(8) azınlık okulu kapatıldı, aslında karara göre kapatılmadı, geçici olarak faaliyeti durudruldu!!!!  Deniyor. Ne hikmetse faailyeti durdurulan hiç bir okul tekrar faaliyete geçmiyor, geçirilmiyor çünkü o okula bir daha kimse kayıt yapmıyor. İki sene üstüste de faaliyet göstermeyen okul kesin kapatılmış sayılıyor. Azınlık okullarının kuruluşu ve nasıl kapatıldığı, kimlerin talebi ile nasıl kapatılacağı yukarıda bahsettiğimiz yasalarda ayrıntılı olarak düzenleniyor.

Herkes şunu iyi bilmelidir, Azınlık Okulları ASLA ve ASLA bu şekilde KAPATILAMAZ, 2011 yılında başlayan ve günümüzde halen devam eden bu keyfi uygulamayı asla kabul etmiyoruz.

Yaklaşık 600 yıldır Batı Trakyada Faaliyet gösteren Medreseler AZINLIK OKULUDUR. Bunların aksini iddia etmek abesle iştigaldir.

Kamuoyuna Saygılarımızla

Trakya Azınlık Okulları Encümenler Birliği Derneği

Yönetim Kurulu

 

“Azınlık okullarının kapatılmasını, Medrese-i Hayriye’nin statüsünün belirsiz bir hale sokulmasını Kabul etmiyoruz”

BİHLİMDER

AÇIKLAMA

Bir insan yanlışı savunacak kadar cahil, doğruyu göremeyecek kadar kör, iyiliği inkâr edecek kadar nankör değilse; o insanla konuşmak ve anlaşmak mümkündür.

Yeni eğitim ve öğretim yılı yine sorunlarla dolu. Adı ‘iyileştirme ve geliştirme’ olan kanun düzenlemesi hakikatte haklar ve taahhütler karşısında bir toplumu bütünüyle haklarına rağmen sağır, kör ve dilsiz bırakan bir tavır göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ülkemiz Yunanistan uluslararası antlaşmalarla sorumluluk üstlendiği Azınlıkla ilgili konularda fesat ve karışıklık çıkarma uygulamalarını ve düzenlemelerini nasıl izah ediyor açıkçası merak ediyoruz.

Çünkü izah noktasında yapılan  açıklamalar hem tutarsızlıkla örülü samimiyetsizliği barındırmakta hem devlet ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır.

Vicdan sahibi herkesin rahatlıkla görebileceği bir tiyatronun oynandığı muhakkaktır. Avrupa değerleri, seçkinlik ve elitlik maskesiyle, kendinden olmayanı küçük görme ve aşağılama, fikrini dahi sorma nezaketinde bulunmadan ‘ben yaptım, oldu’ anlayışı ne yazik ki alışkanlık yapmışçasına tekrar ve tekrar sahlenmeye devam etmektedir.

Azınlık okullarına dönük kapatma ve düzenlemelerle çiğnenen antlaşmalar, ihlal edilen eğitim hakkı, yok sayılan insan hakları gibi pek çok sorunun varlığı, aslında yapılan işin Azınlığın yetki vermediği birkaç kişiyi memnun etmiş görünse de, gerçekte toplumun neredeyse tamamının kabul etmediği ve memnun kalmadığı, herkesçe bilinen bir gerçektir.

Biz diyoruz ki; bu yapılan düzenleme ile çıkarılan kanun, Azınlık eğitim, öğretim ve okulları için kabul edilemez. Azınlık eğitiminin özerk yapısına zarar verdiği kadar, ülkemiz Yunanistan demokrasi tarihine de olumsuz bir sayfa olarak kazınacaktır.

  1. yüzyılda konuşarak, anlaşarak, herkesin kabul edeceği ve memnun kalacağı bir ortamı hazırlayamıyorsak, birlikte karar alamıyorsak, ülkemizin refahı için birbirimize saygı duymuyorsak; medeniyetten, demokrasiden, gelişmişlikten, insan haklarından, evrensel değerlerden, ortak akıldan bahsetmemiz boşunadır, beyhudedir.

Azınlık okullarının kapatılmasını, Medrese-i Hayriye’nin statüsünün belirsiz bir hale sokulmasını ve encümenler kurulunun işlevsizleştirilmesini kabul etmediğimizi kamuoyuna ve Azınlığımıza saygıyla duyurmak isteriz.

Bihlimder Y. K.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz