Ülkemiz Yunanistan’ın girdiği ekonomik krizden ötürü her geçen gün ülke içinde kamu düzenini sağlayan sistemin çöktüğünü hissediyorum. Gün geçmiyor ki Yunanistan’ın bir bölgesinde bir olay olmasın. Neredeyse her gün ülke genelinde yüzlerce polisiye olay yaşanıyor. Durum böyle olunca da kötü senaryolar düşünmemek elde değil. Eğer öncelikle bir ülkenin kamu düzeni, asayişi bozulursa kontrol dışına çıkarsa, o ülkede yaşanabilecek olayları kimsenin kestirmesi mümkün değil. Allah bizleri muhafaza etsin korusun diyorum. Mesela benim aklıma şu gelmiyor değil, aslında geliyorda yazmak istemiyorum yanlış anlaşılmasın diye. Yunan halkı yaklaşık 30 yıldan beri, yani 1981 Papandreu dönemi başladığından bu yana en rahat ve en altın çağını yaşadı. Dış güçler bir bakıma, çalışan üreten bir Yunan toplumu değil, sadece iyi ve dolgun maaşla zorlanmadan yaşayan bir Yunan gelecek nesili yetiştirmek istedi. Neticede baktığımızda galiba bu da gerçekleşti. Memurların aldığı maaşa bakınız, çalıştıkları saat ve ürettiklerine bir bakınız. Yarım gün iş ve o da keyifle. Yani, bugün git, yarın gel. Bir belgeye iki müdür, 3 müdür yardımcısı beş memur imza atıyor. Yunanistan’daki memuriyetin ürettiği iş bundan ibaret. Ha, şimdi aynı belgeyi sadece bir birim ve bir memur veremez mi? tabii ki verebilir, hadi şuna iki diyelim. Ama partiler seçim zamanında nasıl oy toplayacaklar? Buna da bakmak lazım. Çiftçilerin durumuna bakınız, Yunanlı çiftçi tarlada çalışmıyor, tarlayı Yunanistan’a gelen iş için veya siyasi göçmenelerden oluşan kaçak işçiler çalışıyor. Neticede Yunanlı çiftçi yazın denizde, akşam olunca balık uzo, sabah olunca elinde frapesi. Sonuç mu? Hasılat düşük, ülke kaçak işçiden dolayı gelir kaybediyor, ülkenin tarım sektörünün ürettiği ürünler dünya piyasalarında var olan diğer ülkelerin ürünleriyle yarışamıyor. Neden? Kalite yok. Nasıl olsa destek primini alıyorlar, ürünün satışından da elde edilenler pek fazla önemli değil. ışte Yunanistan’ın ekonomik açıdan budenli zor ve içinden çıkılmaz duruma düşmesine neden olan 10 tane konulardan ikisi de bunlardır. PRAVDA: “MART AYI VAHşı OLACAK” Gelelim madalyonun diğer yüzüne. Ülkenin içinde bunlar yaşanırken, dışarıda yazılıp çizilenler de tehlikenin bir başka boyutunu ortaya koyuyor ve ister istemez dikkat çekiyor. Örneğin Rusya’nın saygın ve en büyük gazetelerinden biri olan “PRAVDA”, ortaya öyle bir iddia attı ki gerçekten düşünülmesi gerekir. PRAVDA’nın haberine göre, Makedonya’da (FYROM) Mart ayında sıcak gelişmeler yaşanacağını ve Mart ayının vahşi olacağı iddia ediliyor. PRAVDA bu haberinde, Makedonya’da yaşayan ve nüfusun dörtte birini oluşturan Arnavut milliyetçilerinin 2005 yılında kazandıkları hakların ardından ülkenin yönetiminde yer aldıklarından dolayı giderek baskıları arttırdıkları ve ülkenin yoğun olarak yaşadıkları bazı bölgelerine Arnavut bayrağı astıkları belirtiliyor. Manos Meymarakis’in kaleme aldığı haberin sonunda yapılan yorumunda yabana atılmaması gerekiyor. Meymarakis, “açıkçası Rusya’nın en yetkili en büyük gazetesi bu reportajda değindiklerinden daha fazlasını gösteriyor. Üsküp’e atıfta bulunarak “Makedonia” teriminin kullanılması sadece rastgele olarak görülemez. Üsküp’te başlayan gelişmeler ve şesprotia (Epir) bölgesindeki Çameryalıların hareketleri gösteriyor ki Mart ayı çok vahşi olacak” ifadelerini kullanması dikkat çekiyor. Yani kısacası ben şöyle anlıyorum, “Arnavutlar Makedonya’da Mart ayında kargaşa yaratacaklar. Akabinde Arnavutlar ülkemiz Yunanistan’ın Epir bölgesinde var olduğu iddia edilen grupların ayaklanmasıyla saldıracaklar, çünkü gizliden gizliye silah sevkiyatı ve depolama haberleri her geçen gün iyiden iyiye artıyor, eğer bu iddia edilenler doğruysa tabii. Ve böylece yıllardan beri konuşulan “Büyük Arnavutluk” projesi gerçekleşmiş olacak. Bu senaryo bilmem gerçekleşir mi, ama bildiğim ve gerçekleşeceğine ihtimal verdiğim ve her geçen gün giderek yazdıklarımla haklı çıktığım bir gerçek var. Ülkemiz ekonomik olarak felaketin arifesinde, bayrama az kaldı gibime geliyor. Rus PRAVDA gazetesinin yazdıklarından dikkat çekici bölümü. Ρώσικη φάπα από την ΠΡΑΒΔΑ – Θερμό επεισόδι& #959; στην “Μακεδονί α” βλέπει η μεγαλύτε& #961;η ρώσικη εφημερίδ& #945; – Ο Μάρτης θα είναι άγριος… Προφανώς ; και η μεγαλύτε& #961;η και εγκυρότε& #961;η εφημερίδ& #945; της Ρωσίας δείχνει περισσότ& #949;ρα απ’ όσα αναφέρει στο ρεπορτάζ της. Η χρήση του όρου “Μακεδονί α” όταν αναφέρετ& #945;ι στα Σκόπια μόνο τυχαία δεν μπορεί να θεωρηθεί. Οι εξελίξει& #962; που δρομολογ& #959;ύνται στα Σκόπια αλλά και οι κινήσεις των “Τσάμηδων ” στην Θεσπρωτί& #945; δείχνουν ότι ο Μάρτιος θα είναι πολύ άγριος… Μάνος Μεϊμαράκ& #951;ς