Rodop Milletvekili İlhan AHMET, “Siriza hükümetinin azınlığımıza karşı iki yüzlü politikası Prespa sürecinde bir kez daha ortaya çıkmıştır” açıklamasında bulundu.
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin 27 Ocak Pazar günü yapılan yıllık olağan genel kurulunda konuşan milletvekili İlhan AHMET, “İktidardaki Siriza, kendi ülkesindeki azınlığa ne dilsel, ne kültürel ne de etnik köken farklılığı bağlamında tek bir özgürlük tanımıyor, sivil toplum kuruluşlarının açılmasını, tanınmasını zorlaştırıyor” dedi.
Geçtiğimiz hafta mecliste onaylanan Prespe Anlaşması’nı hatırlatan milletvekili, Siriza hükümetini, kendi ulusal azınlığına karşı çifte standart uygulamakla eleştirdi. “Prespa metni üzerinden dış dünyaya sözüm ona insan hakları ve demokrasi çığırtkanlığı yapan Siriza hükümetini, ilk önce kendi ülkesinde yaşayan azınlığımıza karşı dürüst, samimi, hak ve özgürlükler bakımından dengeli politika izlemeye davet ediyorum” diyen İlhan AHMET, konuşmasına şöyle devam etti:
“Siriza hükümeti söz konusu anlaşma metni üzerinden dış dünyaya, insan hakları ve demokrasiye ne kadar saygılı oldukları yönünde algı tesisi yapıyor. Öyle ki Başbakan Çipras, başka bir ülkede yaşayan etnik grubu köken itibarıyla varlığını kabul etmeyle, dilini kabul etmeyle ve buna saygı duymayla övünüyor.
Makedonların var oluşunu, sivil toplum kuruluşlarını kabul etmemek bir demokrasi ayıbıdır diyen Başbakan Çipras ve hükümeti aynı hassasiyeti, Trakya’daki kendi azınlığı içinse göstermiyor. Örneğin daha bir buçuk yıl önce meclise gelen İskeçe Türk Birliği’nin tanınmasının önünü açan yasada herhangi bir hassasiyet göstermeyen hükümet aksine, bu ve benzeri durumlarda azınlığımızın dernekleşmesini zorlaştırıcı bir yasal düzenlemeye imza atmadı mı?
Biz azınlık milletvekilleri olarak o zaman bu düzenlemeye HAYIR demedik mi?
Öyleyse hükümetin azınlığımıza karşı uyguladığı bu çifte standardın nedeni nedir?
Bir kez daha çok açık görülmektedir ki Siriza’nın kendi ülkesindeki ulusal azınlığa aynı saygısı yoktur!.”
Siriza hükümetini azınlığa karşı ayrımcı politikalar yürütmekle eleştiren İlhan AHMET, “Prespa Anlaşması’yla farklı dillere saygı sloganı atan hükümet, söz konusu azınlığımız olduğundaysa, Medrese-i Hayriye okulundaki gelişmelerde görüldüğü üzere Türk dilindeki derslerin kaldırılması yönünde müdahalede bulunmaktan çekinmemiştir.
Şimdi soruyorum, söz konusu okulda 2 buçuk aydır süren boykotta eğitimlerine ara verilen azınlık öğrencilerimize sahip çıkmayan hükümetin, ihtimaldir ki sınıfta kalmalarıyla sonuçlanacak süreçte bu çocuklarımıza karşı hassasiyeti nerededir?
Diğer yandan, bugüne kadar 70’ten fazla azınlık okulu birçoğu da yasaya aykırı kapatılırken, hükümetin hassasiyeti nerededir?
Bu örnekler gösteriyor ki hükümetin demokrasi anlayışı, bazı etnik köken ve dil farklılıklarına eşit özgürlük tanımaktan ibarettir.”
İlhan AHMET konuşmasında, Prespa sürecinde hükümet tarafından farklı din, dil, etnik köken ekseninde sarf edilen sözlerin, azınlığımız için de uygulanmasının bir zaruret olduğunu vurguladı. Müftülüklerin özerkliğini ortadan kaldıran Cumhurbaşkanlığı kararnamesini de hatırlatan milletvekili, “Siriza hükümeti iktidarda olduğu üç yıldır azınlığımızla ilgili tüm kararlarda, Prespa sürecindeki söylemlerinin aksi yönünde hareket etmiştir. Son olarak da yayınlanmak üzere Danıştayda olduğu bilinen Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Müftülüklerimizin özerkliğinin tamamen ortadan kaldırılmasının önünü açmıştır.
Prespa sürecinde sözüm ona demokrasi adına insan hakları savunuculuğu yapan hükümet, ülkesindeki azınlığa etnik köken, dil, din ve eğitim bakımından hiçbir hak ve özgürlük eşitliği sağlamak istememektedir.
Hükümetin bu iki yüzlü politikasına karşın azınlık olarak bizler, demokrasi ve hukuk çerçevesinde yasalar yoluyla mücadelemize her zaman devam edeceğiz.” diye konuştu.
Milletvekili İlhan AHMET konuşmasını, “Azınlığımıza karşı her alanda açıkça çifte standart uygulayan ve dış dünyaya karşı Prespa sürecindeki söylemleri iki yüzlü olarak azınlığımızla ilişkilendiren hükümetin bu anlaşmasına evet oyu vermek mümkün değildi” diyerek tamamladı.