Gümülcine Türk Gençler Birliği (GTGB) eski Başkanı Koray Hasan’ın başkanlığı sona erdi, ama mahkemelerde kovalamaca devam ediyor.
Batı Trakya’da günümüzde kim Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın hizmetinde bulunuyorsa veya geçmişte bulunduysa, Yunan makamları tarafından değişik gerekçelerle suçlanarak sanık sandalyesine oturtuluyor. Geçtiğimiz haftalarda Seçilmiş Müftüler İbrahim Şerif ve Ahmet Mete, bugün de GTGB eski Başkanı Koray Hasan Hakim karşısındaydı.
Çatısındaki kırık kiremitlerden yağmur suları akıyordu. Bunu tamir etmek de suçmuş!
VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x6b48hu
Suçlama gerçekten sudan bahaneden dersek abartmış olmayız. Koray başkanın suçu, GTGB’nin kırık fayanslarının yenileriyle değiştirilmesi, kapı pencerelerin onarımı veya değişimi, 3 defa ve üzeri kimliği belirsiz kişiler tarafından camları kırılan ve içeriye giren saldırganlardan korunmak için demir yapıyla alınan önlemlerin izinsiz olduğu gerekçesiyle, tavanından akan yağmur sularının akmaması için kırık üç beş kiremidin değiştirilmesi neticesinde hakkında dava açıldı ve bugün o davanın görüşmesine başlanacaktı ki Koray Hasan’ın Avukatı Ercan Ahmet’in talebi üzerine 2 Ekim 2018 tarihine ertelendi.
Koray Hasan’ın bekleyen daha iki davası var. Bunlardan en önemlisi, Yunanistan Yargıtay Mahkemesi’nin de Rodop Mahkemesi’nin kararını onayladığı Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin isminde “TÜRK” kelimesi geçtiğinden ve yasaklı bir dernek statüsünde olmasından dolayı, mahkeme kararına göre yasaklı olan bir derneğin başkanı olarak Koray Hasan’ın bazı etkinliklerde konuşma yapması veya etkinliklerin yapılmasına müsaade etmesi veya katılması suç teşkil ediyor.
Kısacası Yunanistan, “GTGB yasal olarak artık “YOKTUR”, burayı kapatın” diyor. Anlaşılacağı üzere, burada her ne kadar Koray Hasan davalı olarak, suçlu olarak görülüp sanık sandalyesine oturtulmak istense de aslında hedefin GTGB olduğu biliniyor.
Biz BİRLİK Gazetesi olarak bir kez daha yazmaktan geri kalmayacağız, Lozan Anlaşması bizim “temelimizdir” diyerek, bu dava hafife alınmamalıdır. Haklı olduğumuz davada haksız konumuna düşmemeliyiz.
Bizden yazması…