Eski Başbakanlardan Kostas Karamanlis’in “Trakya için 20 yıl savaş verdim” dediği belirtiliyor.
Yunanistan’nın eski Başbakanlarından şimdilerde Nea Dimokratia Partisi Milletvekili olan ve siyasi gelişmeleri çekildiği köşesinden sessiz sedasız takip eden Kostas Karamanlis’in her fırsatta sohbet ettiği yakın çevresine “Trakya için 20 yıl savaş verdim” dediği belirtiliyor.
Son yıllara Putin tarafından stratejik çalışmaların başlatılması ve hız kazandırılması için Yunanistan’a gönderildiği iddia edilen Rum asıllı Rus işadamı İvan Savvidis’in oğlunun Selanik’teki düğününe katılan Karamanlis, Savunma Bakanı Kammenos ve Selanik Bölge başkanı Cicikostas’la uzun süre sohbet ettiği görülürken, yakın çevrelerinin de belirttiğine göre halen hükümet yönetimi ve parti idaresi konularından mesafeli olduğu belirtiliyor.
Ancak ulusal konularda durum farklı, özellikle de Yunanistan ile Türkiye arasında yaşananları endişeyle yakından takip ettiğini ve Batı Trakya’da yaşananlardan büyük endişe duyduğunu dile getirdiği ifade ediliyor. Karamanlis, Türkiye ile Yunanistan arasında durumun her an kötüye gidebileceğini, çünkü Türkiye’nin Yunanistan için kalıcı bir tehdit olduğunu ve ülkenin kaygan zeminde gidişini büyük bir endişeyle izlediğini dile getirdiği belirtiliyor.
Dolayısıyla Selanik’teki düğünde uzun süren sohbette ele alınan konulardan biri de, son günlerde yeniden gündeme gelen ve siyasi kulislerde iyiden iyiye konuşulan “Cumhurbaşkanı’nı halk seçsin” görüşünün konuşulduğu, bu uygulamaya Başbakan Aleksis Çipras başta olmak üzere tüm partilerin sıcak baktığı ifade ediliyor. Buna işadamı İvan savvidis’in de olumlu görüş ve destek verdiği gelen haberler arasında. Şimdi tüm gözler, Karamanlis, Avramopulos, Dora Bakoyanni, Kammenos, Cicikostas ve aralarında sessiz sedasız Savvidis’in siyasi arenada boy göstermesi Yunanistan’da merkez sağın yeniden yeni bir oluşum içine gireceği, Yeni Demokrasi Partisi Başkanı Kiriakos Miçotakis’in partinin başında ömrünün kısa olacağı sinyallerini güçlendiriyor.
KENDİLERİ DAHİ İNANMIYOR, GÜVENMİYOR
Açıkça bir kez daha görülüyor ki, Karamanlis dahi Yunanistan’ı yönettiği dönemde en öncelikli konulardan birinin Batı Trakya Türkleri’ni Yunanistan için bir “tehlike” olarak gördüğünü ve her fırsatta “Müslüman Yunanlı” vatandaşlarımız dedikleri ve devlet politikası olarak savunduıkları yapay asimilasyon politikasına kendilerinin dahi inanmadığı, güvenmediği açıkça görülmektedir. Stilyanidis’in de her fırsatta ve özellikle seçimler öncesinde Kiliselerdeki ayinlerde dahi “Trakya’nın Türk’lerden kurtulması için beni destekleyin, oylarınızı bende toplayın” çağrıları da bunu desteklemektedir.
Yani kısacası, Yunan devleti Atina’da başka politika, Batı Trakya’da başka politika uygulamaya hiç bir şekilde son vermedi, vermeyecektir. Azınlık insanını kazanmak yerine ayrıştırmaya devam ederek sonra da “potansiyel tehlike” olduğunun altına imzasını atmaya devam edecektir.
Beyler, BİZ NE YAPIYORUZ?