Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Güney Kıbrıs’a bir günlük resmi ziyaret gerçekleştirdi. Yunan Bakan Dendias, Güney Kıbrıslı mevkidaşı Nikos Hristodulidis ile yaptığı görüşme sonrasında ortak bir açıklama yapmak üzere kameraların karşısına geçti. Her iki Dışişleri Bakanı da yaptıkları açıklamada, Türkiye’nin işgalci tutumunun devam ettiğini, bu işgali sona erdirme ve Kıbrıs’ı yeniden birleştirme çabalarının devam ettiğini bunu bir kez daha rapor etmek üzere Nikos Hristodoulidis ile birlikte hareket edeceklerini ileri sürdü.
Dışişleri Bakanı Dendias şunları dile getirdi:
“Bugün Lefkoşa’daki varlığımın bir sembolizmi olduğunu düşündüğümü de söylemeliyim. Geçen Temmuz, Türk işgalinin yıldönümünden bir gün sonra buradaydım. Ve bugün sözde devletin ilanının yıl dönümünden bir gün sonra yine buradayım. Güvenlik Konseyi tarafından BM şartının ve temel ilkelerinin açık bir ihlali olarak kınanmış bir sözde devlet ilanıdır.
Maalesef Türkiye yasadışı davranmaya devam ediyor. Mağusa’da sahada yeni kazanımlar yaratmaya çalışıyor, yine Güvenlik Konseyi’nin kararlarını çiğniyor, kışkırtıcı ve yasadışı eylemlerle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini, egemenlik haklarını ihlal ediyor. Açıklamalar sürüyor ama işgal de devam ediyor. Ve yeni ihlaller ekleniyor. Ve son olarak, göçmenlerin araçlaştırılması. Geçen yıl Evros’ta (Meriç) oldu, Avrupa’nın çevresinde AB’ye şantaj yapmaya çalışan başkaları tarafından isteyerek kopyalanıyor.
Ve tabii ki Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs sorununa Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararları ve uluslararası meşruiyet çerçevesi dışında bir çözümün tartışılmasında ısrar ediyorlar ki bu gerçekleşmeyecek. Çünkü uluslararası hukuka uygunluk çerçevesi dışındaki öneriler konuşma konusu olamaz.
Kıbrıs Cumhuriyeti’ne müzakereleri yeniden başlatma, Kıbrıs sorununu Güvenlik Konseyi temelinde, Avrupa müktesebatı temelinde çözme çabalarında yardımcı olacağız. Vizyonumuz, işgal birliklerinden arınmış, anakronik garantilerden arınmış bir ada, birleşik bir ada olmaya devam ediyor. Türkiye’nin yasa dışı eylemlerini kınamaya devam edeceğiz.
Ve dün Nikos ve ben, Avrupalı ortaklarımıza Konsey kararlarına aykırı olan Türk suçlarının devamının cevapsız kalamayacağını vurguladık. Bir sonraki Konsey’de, Aralık ayında, Yüksek Temsilci ve Avrupa Komisyonu’nun önerilerine dayalı olarak, çok yakında beklediğimiz bu duruma yönelik somut tedbirler bekliyoruz.
“Türkiye’ye karşı en ufak bir cezalandırıcı tavrımız yok”
Pek çok kez söylediğim gibi Türkiye’ye karşı en ufak bir cezalandırıcı tavrımız olmadığı gibi, Türk toplumuna karşı da en ufak bir cezalandırıcı tavrımız elbette yok. Bir gün Türkiye’nin uluslararası hukuku benimseyeceğini, neo-Osmanlı, revizyonist bir gündemi teşvik etmeyi bırakacağını umuyoruz. İstikrarsızlaştırıcı rüyalar görmeyi bırakacak. Ne yazık ki, bu gün henüz yakın görünmüyor. Hele de burada, Avrupa’nın bölünmüş son başkenti Lefkoşa’dayken. Lefkoşa’dan bu rüya çok uzak görünüyor.”
Dışişleri Bakanı Dendias ve Hristodulidis arasındaki görüşmede, bölgedeki gelişmelerin yanısıra, son günlerde Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Mısır ile çok taraflı şekillenmenin yanında, Cuma günü Atina’da Yunanistan, Güney Kıbrıs, Fransa ve Mısır arasında yapılacak görüşmeleri ele aldılar.
Bununla ilgili konuşan Dendias, “İsrail, Batı Balkan ülkeleri, özellikle Sırbistan gibi bölgedeki diğer ülkelerle çok taraflı formatlarda başka toplantılar yapmayı umuyoruz. Amacımız, bölgesel barışa, güvenliğe, refaha yönelik sorunları ortak değerlerimiz temelinde, Uluslararası Hukuk temelinde, Deniz Hukuku temelinde ele almaktır.
Yunanistan ve Kıbrıs (Güney), uluslararası hukuka saygı duymaya ve onları savunmaya derinden bağlıdır. Müsade ederseniz konuşmamı Andreas Mavrogiannis’in BM Uluslararası Hukuk Komitesi’ne seçilmesinden dolayı tebriklerimle bitireyim. Biz de sizin kadar keyif aldık.”
Nikos Hristodoulidis: “Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz”
Bugün Lefkoşa’da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile yaptığı temasların tamamlanmasının ardından Hristodoulidis şunları söyledi:
“Sevgili Nikos ve ortaklarını Kıbrıs’ta (Güney) ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Son birkaç gündür Paris’te ortak arkadaşımız BAE Dışişleri Bakanı’nın daveti üzerine BAE’de (Cumhurbaşkanı Anastasiadis ve Yunanistan Başbakanına eşlik eden) Libya Zirvesi’nde birlikteydik, dün Brüksel’de AB Dışişleri Bakanları Konseyi’nde, bugün Kıbrıs’ta ve Cuma günü iki önemli ortağımız Fransa ve Mısır ile ortak toplantımız kapsamında Atina’da olacağız.
Koordinasyonun günlük olduğunu, özlemlerin ortak olduğunu ve hem bölgedeki devletler hem de AB Üye Devleti olarak eylemlerimizin aynı ve odaklanmış olduğunun farkındasınız. Olumlu bir yaklaşım temelinde ve sıfır toplamlı yaklaşımlar olmaksızın, Güvenlik, İşbirliği ve İstikrar koşullarını sağlamak için daha geniş bölgedeki benzer düşünceye sahip diğer devletlerle birlikte çalışıyoruz.
Çabalarımızın kolektif olması ve yalnızca bölgedeki ülkeler tarafından değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz ve daha geniş Orta Doğu’daki verilere özel ilgi gösteren uluslararası aktörler tarafından da tanınması özellikle önemli ve olumludur. Bu bağlamda, bölgedeki AB ortakları olarak, Birliğin bölgede daha aktif ve anlamlı katılımına duyulan ihtiyacı vurgulamak için çalışıyoruz.
Kıbrıs sorunu ve Türk provokasyonu her zaman konuşmamızın ana konusudur. Hem BM hem de Güvenlik Konseyi’nin 5 Daimi Üyesi ve AB ve 27 Üye Devlet doğrultusunda müzakerelerin etkin bir şekilde devam etmesini sağlayacak, üzerinde anlaşmaya varılan çerçevede koşulları yaratmak için birlikte çalışıyoruz. Bölgede genel olarak çok seviyeli ve devam eden Türk provokasyonu, kaçınılmaz olarak hayal kırıklığı ve iyimserlik eksikliğine neden oluyor, ancak çabamız bitmiyor.
Aksine, enerjilerimiz yoğunlaşıyor ve güçleniyor. Türkiye’nin davranışı nedeniyle elde edilen veriler kolay değil, ancak yineliyorum, elimizdeki tüm araçları kullanarak, Kıbrıs’ın işgalini ve yeniden birleşmesini, üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve temelinde ve herhangi bir anakronik hükümlerden uzak, AB ilkelerine saygı duyarak sona erdirmek için çabalarımızı sürdüreceğiz.
Dostum Niko, Kıbrıs’a tekrar hoş geldiniz ve aramızdaki mükemmel işbirliği ve koordinasyon için kamuoyu önünde teşekkür etmek istiyorum”.
