PASOK Partisi Rodop Milletvekili İlhan Ahmet Azınlıktan tamamen “soyutlanmışa“ benziyor. Azınlığın yaptığı hiç bir etkinlikte boy gösteremeyen, katılmayan, adeta Azınlığı beyninden sildiği görüntüsünü veren İlhan Ahmet, Parlamento’da ortaya çıktı ve Azınlık Derneğinin vede Başkonsolosluğun suçlandığı bir oturumda boy gösterdi.
İlhan Ahmet, koskoca 300 sandalyeli Parlamento Genel Kurul salonunda deyim yerindeyse yapayalnız oturuyor ve yukarıda belirttiğimiz kuruluş ve kuruma yönelik PASOK Partisi Mora Milletvekili Odisseas Konstantinopulos tarafından yöneltilen suçlamaları başını sallayarak adeta onaylıyordu.
İlhan Ahmet’in bu davranış ve hareketi bir kez daha Azınlık tarihinin “kara sayfalarına“ bu şekilde yazılmış olacak. Ve İlhan Ahmet bugün olduğu gibi kuşaktan kuşağa asırlarca bu şekilde anılmaya devam edecek.
Hatırlanacağı üzere Yunanistan Parlamentosu 5. Başkan Yardımcısı Odisseas Konstantinopulos 28 Ağustos 2023 tarihinde Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif hakkında Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis’in cevaplamasına yönelik bir soru önergesi sunmuştu.
Soru önergesinin gerekçesi ise, 6 Ağustos tarihinde Mehrikoz futbol sahasında gerçekleştirilen “SEÇEK Yağlı Güreşleri ve Kültürel Etkinlikleri”nde, SEÇEK Derneği yöneticileri tarafından Rodop PASOK Milletvekili İlhan Ahmet’in etkinlikte protokolün bulunduğu masaya oturmaması ve alanı terk etmesi için şantaj operasyonu ve uyarıldığı ileri sürülmüştü.
Bunun üzerine görüşülmek üzere Parlamento’ya getirilen soru önergesinin oturumuna, sorunun muhatabı olan Yunanistan Dışişleri Bakanı Gerapetritis ve soru önergesini yatıran PASOK Partisi Mora Milletvekili Odisseas Konstantinopulos ve İlhan Ahmet katıldı.
Parlamentodaki oturumda Dışişleri Bakanı Gerapetritis’e hitaben konuşan Milletvekili Odisseas Konstantinopulos’un yanında oturan Milletvekili İlhan Ahmet, Konstantinopulos’un Azınlık insanı, SEÇEK Derneği ve Başkonsolosluk aleyhinde söylediklerine başını sallayarak katılması ise dikkatlerden kaçmadı.
PASOK Partisi Mora Milletvekili Odisseas Konstantinopulos şunları dile getirdi:
“Gurubumuz gibi aynen biz de Yunan-Türk dostluğundan yanayız. Sayın İlhan Ahmet benzeri görülmemiş bir şey yaşadı. Milletvekilinin katıldığı bir etkinlikte, etkinliği terk etmesi yönünde bir müdahale oldu, ancak kendisi Yunan Parlamentosu kurumunun onuruna, doğru bir şekilde orada kaldı. Ancak Muavin Konsolos ve usule aykırı Müftü de ayrıldı.
“Rodop’ta olup bitenlerden Dışişleri Bakanlığı’nın haberi var mıydı?
Bu etkinliğe katılmak üzere Yunan otoritesinden bir temsilci de davet edildi mi?
Yabancı bir diplomatik makamın ve Muavin Konsolosun, ev sahibi ülkenin yasal ve kurumsal gerçekliğine saygı göstermemesi yasal mıdır?
Bu konu bugüne kadar neden araştırılmadı? Bakanlığın net bir cevap vermesi için bunu ne kadar sürede araştırması gerekiyor?
Ayrıca, hükümet ve bizzat Başbakan seçimlerden önce Türk Konsolosluğu’nun müdahalesinden bahsederken, seçimden sonra her şeyi unutmuş gibi görünüyor.
İlhan, yalnızca Hıristiyanların veya yalnızca Müslümanların bir Milletvekili değil, hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından seçilen bir ilin Milletvekilidir. Bu nedenle itiraz edilemeyecek bu olayın araştırılması şarttır, çünkü belirli kişiler tarafından, belirli Konsolosluk tarafından, belirli müdahaleler vardı.
Hükümet sadece Konsolosluğun seçim öncesi müdahalelerini ele aldığı mesajını vermemelidir. Biz PASOK olarak ve Milletvekilimiz bu konuda tutarlı bir çizgideyiz, hem ulusal konulara hem de Azınlığa en iyi şekilde destek veriyoruz.”
Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis ise Milletvekili Konstantinopulos’a yanıt verirken şunları söyledi:
“Dışişleri Bakanlığı, Trakya’daki (Batı) tüm vatandaşların yasalar önünde eşitlik ve eşit vatandaşlık ilkelerine ilişkin Uluslararası Sözleşmelerin uygulanması konuları ile sürekli olarak ilgilenmektedir.
Bu, Yunanistan’ı egemen olarak ilgilendiren bir konudur ve söylediğim gibi, hiçbir şekilde kimsenin müdahalesini kabul etmiyoruz, Yunan vatandaşlarının statüsüne ilişkin herhangi bir tartışmayı da kabul etmiyoruz. Bu, uluslararası düzeyde her türlü tartışmanın dışında kalan bir egemenlik meselesidir.
İkincisi, bu durumda bir Dernekten bahsediyoruz. Dernekler ve özellikle Trakya’daki (Batı) Dernekler, tanımlandığı şekliyle, Anayasa ve Viyana Antlaşması’nın yanı sıra AB Hukuku tarafından da korunmaktadır. Derneklerin bir özerkliği var, “örgütlenme” hakkı bağlamında ve bu özerkliğe saygı duymamız gerekiyor. Yasal Derneklerin, Yunan mevzuatına uygunluk şartıyla bölge genelinde etkinlik düzenleme özgürlüğü korunmaktadır.
Üçüncüsü, Yunanistan Devleti, Dışişleri Bakanlığı, bu tür derneklerin etkinliklerine davet edilmiyor ve bu nedenle spesifik bir katılımı olamaz. Dolayısıyla İlhan Ahmet beyin şahsında bir ihlal söz konusu olduğuna göre bunun mutlaka araştırılması gerekir.
Ancak Konsoloslukların Konsolosluk İlişkileri Hakkında 1963 Viyana Sözleşmesi kapsamında faaliyet göstermesi ve ayrıca bu Derneklerin yasalar çerçevesinde hareket etmeleri gerekmektedir.
Elbette bu durumu takip edeceğiz ve herhangi bir hukuka aykırılık olması durumunda hem Dışişleri Bakanlığı hem de Yunan Adaleti müdahale edecektir.”
Hatırlanacağı üzere Yunanistan Parlamentosu 5. Başkan Yardımcısı Odisseas Konstantinopulos 28 Ağustos 2023 tarihinde şu soru önergesini yatırmıştı:
PASOK Partisi Milletvekili Yunanistan Parlamentosu 5. Başkan Yardımcısı Odisseas Konstantinopulos soru önergesinde “Sahte Müftü İbrahim Şerif hangi sıfatla ortaya çıkıyor?” ifadesini kullanarak Dışişleri Bakanı Gerapetritis’e şu soruları yöneltiyor:
Α) 6 Ağustos 2023 tarihinde dağlık Rodop bölgesi Kehros (Mehrikoz) yerleşim biriminde söz konusu etkinliğin organizasyonu sırasında olup bitenlerden devletin haberi var mıydı?
Β) Bu etkinliğe Yunan makamlarından bir temsilci de davet edildi mi?
- C) Edilmediyse, bu yerel derneğin organizatörlerinden neden davet edilmediğine dair bilgi alınması talep edildi mi?
- D) Bölge İdaresi yönetimi kurumun itibarsızlaştırılmasını neden kabul etti?
Ε) Konuk yabancı bir diplomatik makamın, ev sahibi ülkenin yasal ve kurumsal gerçekliğine saygı göstermemesi yasal mıdır?
- F) Sayın İbrahim Şerif (Gümülcine Seçilmiş Müftüsü), Yunan topraklarında Müslüman azınlığa mensup vatandaşların bulunduğu etkinliklere hangi resmi sıfatla katılıyor ve mevcut Parlamenterleri ve özyönetim temsilcilerini kurumsal olmayan, gayri meşru ve kabul edilemez bir şekilde itibarsızlaştırıyor gibi görünüyor?