İki Batı Trakyalı soydaşın duruşması, tutukluluk süreleri sona erdiği için Pazartesi günü başlayacak.
2020 yılında Rodos adasında Yunan Deniz Kuvvetleri’ne ait bilgi ve fotoğrafları Türkiye’ye aktarmakla suçlanan iki soydaşın tutukluluk süreleri sona erdiği için 13 Aralık 2021 Pazartesi günü hakim karşısına çıkacakları ileri sürüldü.
Yunanistan’ın Rodos adasında 2020 yılının Aralık ayında casusluk yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan ve daha sonra yapılan soruşturmalar neticesinde, elde edilen bilgi ve bulgular sonrasında yetkili Rodos Mahkemesi Savcısının emriyle cezaevine gönderilen iki Batı Trakyalı soydaşın tutukluluk süreleri sona erdiği için 13 Aralık 2021 Pazartesi günü Rodos adasında Mahkemede Hakim karşısına çıkacakları ve yargılanmanın başlayacağı ileri sürüldü.
Kathimerini gazetesinin 9 Aralık 2021 tarihli sayısında Giannis Souliotis tarafından kaleme alınan haberde, ikilinin cep telefonlarında yapılan inceleme sonrasında “P 32 teknesi bu noktada görünmüyor. Numara doğru mu?” “Karanlık olduğu için tam görünmüyor.” 3 Kasım gecesi yazılan bu 2 SMS’in ikilinin tutuklanmasına neden olduğu ifade ediliyor.
Haberde, “İkilinin duruşması, tutukluluk süreleri sona erdiği için Pazartesi günü başlayacak. Hatta son zamanlarda Edirne’de Yunan polis memurunun tutuklanmasını, Rodos davasındaki adli gelişmelerle ilişkilendiren ve Türk tarafının bir “dengeleme girişiminden” bahseden pek çok kişi var.” İfadelerine yer veriliyor.
“Stavros” isimli gemide çalışan aşçının cep telefonunda yapılan aramada iki fotoğraf bulunduğu ve haberin içinde bu fotoğraflar da yayınlanıyor.
Mahkeme heyetinin raporunun, oşinografik “Oruç Reis”in hareketleri ve Türkiye tarafından Yunanistan kıta sahanlığının sorgulanması vesilesiyle 2020 yazında Türkiye ile yaşanan eşi görülmemiş krize geniş atıfta bulunduğu ileri sürülüyor.
Hatta Mahkeme heyeti raporda, Rodos Asliye Hukuk Mahkemesi Savcısına, Milli Savunma Bakanlığı’nın 21 Aralık 2020 tarihli bir belgesine atıfta bulunarak “yaklaşan bir askeri çatışma durumuna eşdeğer durumlardan” bahsedildiği belirtiliyor.
Aynı raporda Yunanistan Savunma Bakanlığı’nın, Yunanistan’ın tüm deniz kuvvetlerini Ege bölgesi boyunca konuşlandırdığını, mevcut tüm hava kuvvetlerini seferber ettiğini ve Ordunun seçilmiş birimlerini harekete geçirdiğini, aynı zamanda, 2020 yılının Temmuz ayından Kasım ayının sonuna kadar olan dönemde Silahlı Kuvvetlerin tüm personelin geri çağrılması ve izinlerin askıya alınması kararın da yer aldığı ifade ediliyor.
Dava dosyasında yer alan belgelerde, iki sanığın tutuklandıkları 2020 yılının Ağustos ayından Aralık ayına kadar en az üç kez görüştükleri belirtiliyor.
“Stavros” gemisinin aşçısı, WhatsApp gibi çevrimiçi uygulamaları kullanarak, Yunan savaş gemilerinin pozisyonları hakkında Başkonsolosluk sözleşmeli sekreterine telefonla bilgi verdiği ifade ediliyor.
Telefon gizliliğinin kaldırılmasından sonra yapılan teknik incelemede, iki şahısın 40 gün içinde 61 kez konuştuklarını gösterdiği, Savcıya verdikleri ifadelerindeki gibi ara sıra değil, günlük olarak konuştuklarının kanıtlandığı belirtiliyor.
Haberin devamında, sorgulamayı yapan Rodos Savcısı huzurunda Başkonsolosluk sözleşmeli çalışanının, “sürekli askeri bilginin akışı var olsun” diye aşçı adına internet verili bir paket satın aldığını itiraf ettiği belirtiliyor.
Bunun neticesinde yargı dosyasında, her ikisinin de “düşmanın askeri gücünü desteklemek, devlet sırlarını ihlal etmek ve casusluk yapmakla” suçlandığı ifade ediliyor.
Son olarak her iki soydaşın savunmasını Rodos’lu Avukatlar Stelios Aleksandris ve Stamatia-Maria Hatzikonstantinou tarafından yapıldığı belirtiliyor.
“Stavros” gemisinin aşçısı Memet Nezametin’in savunmasını üstlenen Av. Aleksandris’in, dün Kathimerini gazetesine konuya ilişkin verdiği mülakatta, müvekkilinin cep telefonlarında bulunan iki savaş gemisinin fotoğraflarını herhangi birinin çekebileceğini ve bu delillerin müvekkilini casusluktan mahkum etmek için yetersiz olduğunu ifade ettiği belirtiliyor.
Cep telefonlarında bulunan fotoğraflar.
