ıBRAHıM şERıF: “KAZANILMIş HAKLARIMIZIN ELıMıZDEN ALINMASINI ıSTEMıYORUZ.”

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) Türk azınlığın durumuyla ilgili Yunanistan’ı eleştirdiği son raporu ve Yunan hükümetinin yeni açılım yapacağına ilişkin haberler Batı Trakyalı temsilciler tarafından temkinli karşılandı. 29 Ocak etkinlikleri kapsamında Türkiye’de bulunan Batı Trakya heyetiyle birlikte Zaman’ı ziyaret eden Gümülcine Seçilmiş Müftüsü ıbrahim şerif, AKPM’de 27 Ocak’ta kabul edilen raporda müftülerle ilgili kısma ilişkin çekincelerini dile getirdi. şerif, “Raporda bizi ilgilendiren en önemli meselelerden biri Atina’nın Batı Trakya’daki müftüleri seçimle belirlemeye çağrılmış olması. Ancak burada, Osmanlı döneminden kalan kadılık gibi yetkileri elinden alınmış bir müftülükten bahsedilmekte. Böyle bir müftü Batı Trakya için hiçbir şey ifade etmiyor. Kazanılmış haklarımızın elimizden alınmasını istemiyoruz.” dedi. Batı Trakya’da halen Yunanistan tarafından atanan; ancak halk tarafından kabul görmeyen müftülerle, halkın seçtiği müftüler bulunuyor. AHMET METE: “BATI TRAKYA TÜRKLERı ACABA LOZAN’DAKı KONUMLARINDAN UZAKLAşTIRILACAK MI?” Heyette yer alan ıskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete de Yunan hükümetinin açılım yaparak, Türk azınlığının din ve eğitimle ilgili konularını Dışişleri Bakanlığı’nın yetkisinden alarak ıçişleri Bakanlığı’na bağlayacağına ilişkin haberler konusunda temkinli. Batı Trakya Türklerinin Dışişleri yerine artık ıçişleri’nin bir meselesi haline getirilecek olmasının diğer Yunan vatandaşlarıyla aynı çerçevede değerlendirilmek açısından sevindirici olduğunu ifade eden Mete, ancak meselenin sakıncalı bir hale gelebileceği uyarısında da bulundu. Yunan Dışişleri Bakan Vekili Dimitris Druças’ın geçtiğimiz günlerde söylediği, “Kendi vatandaşlarımızın durumunu yabancı ülkelerle tartışmayız.” sözüne dikkat çeken Mete, “Batı Trakya Türkleri acaba Lozan’daki konumlarından uzaklaştırılacak mı? Bunu zaman gösterecek.” diye konuştu. şerif ve Mete, daha çok sol partileri tercih eden Türklere yönelik uygulamaların hükümetten ziyade bir devlet politikası olduğuna dikkat çekti. HIRıSTıYAN BıR HEYET ıMAMI NASIL SEÇER? Yunan hükümetinin Kostas Karamanlis döneminde çıkardığı imamlara maaş verme uygulamasını da gündeme getiren ıbrahim şerif, “ımamların bir Hıristiyan heyet tarafından atanması şartı gibi garip bir durum var. Bir Müslüman din görevlisinin yeterliliğini Hıristiyan heyet nasıl bilebilir?” derken, Ahmet Mete de halktan gelen tepkiler nedeniyle sadece iki imamın atanabildiğini söyledi. Batı Trakya’daki cami imamlarının ve öğretmenlerin maaşını halk ödüyor. AKPM raporunun hatırlatıldığı ıskeçe Türk Birliği Başkanı Mehmet Hacıhalil ise önemli olanın bunun uygulamaya nasıl yansıyacağı olduğunu vurguladı. Hacıhalil, bu konuda Türk Birliği’nin durumunu örnek gösterdi. 1927’de kurulan Türk Birliği’nin adındaki Türk ifadesinin 1987’de kaldırıldığını dile getiren Hacıhalil, Türklerinin girişimi sonucu Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi’nden 2008’de çıkan ve uygulamanın düzeltilmesi istenen karara rağmen bunun uygulanmadığını belirtti. Yunanistan’da azınlık işleriyle ilgili kararları şimdiye kadar merkezi ıskeçe’de bulunan ve Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Trakya Siyasi ışler Bürosu yönlendiriyordu. Büronun kaynakları, açılım çerçevesinde büyük oranda kesilecek. Eğitim ve diğer bir kısım yetkileri ise ilgili bakanlıklara devredilecek. Trakya Siyasi ışler Bürosu, azınlık tarafından ayrımcılıkla suçlanıyordu.