HAYDı BAKALIM, 7 KASIM SEÇıMLERıNE BıR BAğIMSIZ LıSTE DE şAPÇI’DAN ÇIKIYOR!

“Kallikratis” planı uygulamasıyla 7 Kasım 2010 tarihinde yapılacak olan Yerel seçimler için geri sayımın başlamasıyla tarihte belki de ilk defa Batı Trakya Türkleri bukadar kararlı bir şekilde “Bağımsız Liste”lerle seçimlere katılma hazırlıkları yapıyor. Birlik gazetesi olarak aylar önce Gümülcine belediyesine “Bağımsız Liste”yle seçimlere katılacağını ilk olarak duyurmuştuk ve o günlerde Yunan basını olmak üzere herkes, “olmaz, olamaz, hayal ürünüdür” demişlerdi. Bu gün yine halkımızın sesine kulak vererek yazıyoruz. Çünkü biz gerçekten halkın sesiyiz. şapçı belediyesine de azınlık “Bağımsız Liste” ile iniyor. Yanlış okumadınız, evet, azınlık artık uyandı ve Partiler arasında “komisyonculara” görev vermeyecek. Azınlık söke söke pazarlık yapacak ve belgelerle hak isteme ve aramasına yönelecek. Aracılara, simsarlara artık güven kalmadı. Simsarlar sadece kendi mamalikalarını düşünüyor ve azınlıktan aldıkları oyları kaça sattıklarını kendileri biliyor. O devir artık Batı Trakya’da en azından azınlık toplumunda sona eriyor. Neden mi? Çünkü bizimkiler ve oynadıkları partiler bizi sürekli canbaz gibi ipte oynattı ve halen onu yapmaya çalışıyorlar. ışte artık gençlerin simsarlara aracılara ihtiyaçları kalmadı. Çünkü herkes oyunu bilinçli şekilde kullanacak. Gençler artık azınlığı koruyacak, çocuklarını koruyacak, azınlıkta gençleri ve ailelerini koruyacak. Bu gençlerin çocukları yarınlarda başkaların çocukları gibi ıngiltere, Amerika gibi ülkelerde havanta parayla okuyamayacaklarına göre, gençlerin azınlık çıkarlarını düşünmeleri gerektiğini çok iyi biliyorlar ve anladılar. Gençler, azınlığın temelini sağlam tutmak zorunda olduklarını biliyorlar. Gençler korkmuyorlar, simsarlar korksun. Ancak bugün Gümülcine belediyesinde “Bağımsız Liste” tam gaz ilerliyor ve şu an yapılan çalışmaların neticesinde listenin çok büyük bir katılım ve kolaylıkla sona yaklaştığı gelen haberler arasında yer alıyor. Son olarak Galip Galip ve Mehmet Devecioğlu, Rıdvan Molla ısa gibi ve Pasok partisinden kopamayan azınlık içinde azınlığın oylarıyla siyaset yaparak saltanat sürenlerin “Bağımsız Liste”ye karşı çıkmalarına rağmen, haklın büyük bir bölümünün, “nasıl olsa yıllarca partilerin yanında yer aldılar, bunlara oy verdik, ne değişti ki? Sadece su taşıdılar, cep doldurdular “diye durumu sorgulamaları gerçekten azınlık seçmeninin artık içi boş pazarlıklar ve vaatlere karnının tok olduğu gerçeklerini tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarıyor. Gümülcine’de Bağımsız Liste çalışmalarına devam ederken Rıdvan Molla ısa ve diğerlerinin halen Pasok adayı Petridis’in adaylığı ve desteklenmesinde ısrar ettikleri ve kapı kapı dolaşarak Türk aday varken Yunanlı adaya oy istemeleri Gümülcine’deki Türkler tarafından tepki toplamaya başladı. Gümülcine’deki Türkler, “hadi geçmişte kendi canımızdan kanımızdan adayımız liste başında yoktu veya listemiz yoktu, ama şimdi artık var, bizim listemiz varken bunlar neden halen Yunanlı adaya oy topluyor?” diye herkes bu sorunun cevabını aramaya başladı. Bu tellalığı yapanların çok dara düştükleri ve “Bağımsız Liste”yi kötülemek için, “Bağımsız Liste hiç bir hizmet yapamaz. “Bağımsız liste” sadece belediyede kukla gibi duracak. “Bağımsız Liste” azınlığı felakete götürüyor” diye nara atmaları ve çırpınmalarının ardında ne yatıyor? Peki, Bağımsız Liste’nin belediyede hiç bir gücü olmayacak ve hizmet edemeyecek, diyenlere şunu soruyor halk. “Siz yıllarca bu listelerin içindeydiniz. Ne yaptınız ki? Listelerin içinde olanlar sizler, Başa gelen Belediye yönetimleri Gümülcine mahallelerinde onlarca Osmanlı eserini yok etmediler mi? Neden dur demediniz? Yıllarca Kalkanca’daki kardeşlerimizin tapularını vereceklerdi, hani ne oldu? Verdiler mi? Yıllarca harmanlık, Bağlar mahallesi yerleşim birimlerinde oturan kardeşlerimizin tapularına ne oldu? Yolları asfaltlandı mı? insan yerine konuldular mı? Peki bunlara ne diyeceksiniz? Bağımsız liste şimdi çıktı. Ya siz listelerin içinde hep vardınız, neyi başardınız? ışte “Bağımsız Liste”ye karşı çıkanlara bu insanlar ilk önce bunları sorarlar. Mahallelere hangi yüzle gideceksiniz? Onu yaptık, bunu yaptık, şunu düzelttik diyebilecekmisiniz? Veya “bakın, Pasok’tan emir aldık, Petridis’ten söz aldık, anlaşma yaptık çıkarsak bunları yapacağız” mı diye söz vereceksiniz? Yemezleeeeeeer…… Peki kaç yıllardan beri neden yapmadınız? Ama sakın şunu unutmayınız, “Bağımsız Liste” içeri girecek hemde bu halkın vereceği oylarla. Bağımsız liste girdiğinde ise, Sizlerin yıllarca soramadıklarınızı, azınlık insanının ikinci sırada muamele görmesinin hesabını en azından soracak. Siz onuda yapamadınız beyler. Daha neyi konuşacaksınız ya? Yalan mı yazdıklarımız? Gelin açıkça bir toplantı yapalım ve mahalleleri birer birer gezelim. Sıkıyor mu? Sizler şunu söyleyin, “Azınlığın Bağımsız Listesi var ama siz Türkler azınlıktan bağımsız listede aday olanlara oy vermeyin. Biz Pasok’tayız bize, Pasok’a, Yunanlı Petridis’e oylarınızı verin bakın Pasok ve Petridis azınlığı çok seviyor” mu diyeceksiniz? Beyler siz ilk önce şunu düşünsenize. “Yahu, biz ne yapıyoruz? Azınlıkçıyız diyorduk ama bak şimdi galiba değiliz. Neden? Çünkü Türk listesi varken biz Yunanlıya Türklerin oylarını taşımak için çalışıyoruz. Bana kalsa biz yanlış yoldayız” demeye aklınız ermiyor mu sizin hiç yaaa? Abe kardeşim, Azınlıkçıyım, Türkçüyüm diyorsunuz ama Yunanlının yanında yer alıp Yunanlıya oy topluyorsunuz. Vallahi ben anlayamadım. Anlayan varsa lütfen bana da anlatsın. Haaa, siz yine Yunanlı adayın yanında olun, ona kimse karışamaz. Bu sizin demokratik hakkınızdır. Batı Trakya’da amacımız ırkçılık, ayrımcılık değil. Peki, “neden Yunanlılara gitmeyin, oy toplamayın, vermeyin” diyorsun’ diye bir soru sorabilirsiniz bana. Hemen cevaplayayım sorunuzu bir soruyla tabii ki. “Daha henüz bir hafta önce Yunanlı bir belediye başkanı yardımcısının sözlerini hatırlatmak isterim.” Bakınız Yunanlı başkan yardımcısı ne demiş: “Σήμερα δεν θα μπορέσει να υπάρξει συνεργασία Χριστιανών και Μουσουλμάνω ν της περιοχής, έτσι όπως έκανε τους Δήμους το ΠΑΣΟΚ και δεν διάλεξε το σχέδιο Αγγελλόπουλ ου με τρεις Δήμους στο νομό Ροδόπης μας οδήγησε σε αδιέξοδο, ούτε εμείς μπορούμε να πάμε με Μουσουλμάνο υποψήφιο δήμαρχο, ούτε και αυτοί θα μπορέσουν να έρθουν μαζί μας, οπότε δήμαρχος αυτή την φορά θα είναι Μουσουλμάνο ς, την άλλη φορά θα ηρεμίσουμε και θα τα βρούμε μεταξύ μας, τώρα όμως όχι.” “Bugün bölgedeki Müslümanlarla Hristiyanlar arasında işbirliği mevcudiyeti olamaz. Pasok, Aggelopulos 3 belediyeli planını seçmedi ve belediyeleri böyle yaptığı gibi Rodop ilinde bizi çıkmaza götürdü. Ne biz müslüman başkan adayıyla gidebiliriz, ne de onlar bizimle gelebileceklerdir. Dolayısıyla bu defasında başkan müslüman olacaktır. Başka bir defa sakinleşeceğiz ve aramızı bulacağız. şimdi hayır!” Bunu hatırlattıktan sonra şunu soruyorum. “Irkçılık, ayrımcılık yapan bizmiyiz? Veya bu açıklamayı yapanlar mı? Eğer ırkçılık yapmıyorlarsa, neden bizim listelere gelmiyorlar? Neden biz gidelim? Yunanlıların bizim Türk adaylara oy verdiğini gördünüz mü? Bizden çuvallar dolusu aldıklarını ben gördüm. Hemen hemen her seçimlerde, üstelikte bu oyları siz gelip istiyorsunuz onlara. Hadi adaylarımız liste başı değildi. Ama şimdi listemiz var ve halen siz dövüldüğünüz yere gidiyorsunuz. Sizi anlamak gerçekten çok ama çooook zor. Allah yardımcınız olsun bu dünyada da, Ahiret’te de tabii ki. Ancak şunu asla kullanamazsınız. “BıZ AZINLIKÇIYIZ, AZINLIğIN HAKLARINI GÖZETıYORUZ, BıZ BATI TRAKYA TÜRKLERıNıN HAKLARININ TAKıPÇıSıYıZ. AZINLIK ıÇıN GECE GÜNDÜZ ÇALIşIYORUZ.” Demeyin. Yazımı bir türküyle bitirmek istiyorum. “Yalancı, yalancı, yalancı, yalancı, yalancılar size kimse inanmaz”