HANı PRıM KESıLMEYECEKTı?

Azınlık siyasetçilerinden başa kim geldiyse gelsin zavallı tütün üreticisi köylü efendi insanımıza hep tütüne verilen desteğin kesilmeyeceğini, devam edeceğini söylediler. Bunu bizim siyasetçilerimiz yaptı. Bu da yetmiyormuş gibi Rodop Valisi Aris Yannakidis başta olmak üzere gittikleri her yerde en çok politik prim yapan tütünü kullandılar ve bunu başardılar. Çünkü azınlık insanı onlara verdiği primi desteği kesmedi. Görünen o ki önümüzdeki Yerel Yönetim seçimlerinde de kesmeyecek, azınlık sür manşet habire Yunanlılara oy vermeye devam edecek. Neden mi? Çünkü Atina’ya gidip bir kalimera deyip geri dönüyorlar da ondan aynen oy vermeye devam edeceğiz. Adamalar rahat, kaybedecekleri birşey yok, nasıl olsa Yeni Demokrasi partisinin başında Samaras var. Eeee, azınlık oyları nereye gidecek? Tabii ki “Türk dostu” Pangalos’lu, Dolios’lu, Sguridis’li Pasok partisine vereceğiz oylarımızı. Çünkü bizi en fazla bu parti seviyor. Gümülcine Türk Gençler Birliği tabelası onların döneminde inmedi, 19. Maddeyi onlar uygulamadı, atanmış müftüleri onlar tanımadı, vakıflar idaresi aynı şekilde, eğitimimize dokunmadılar daha doğrusu pasok partisi bize hiç ama hiç kötülük yapmadı. Onun için oylarımızı yine bu partiye vereceğiz, ne yapalım alışmısız bir defa. Baksanıza, bu parti için Batı Trakya Türk azınlığı’nın en önemli Kurumu olan Danışma kurulu başkanlığını kabul etmedi milletvekillerimiz. Partiye karşı gelinir mi canım, aaaaa ama ayıp ediyosuunuz yaaaa. Primler demişken hemen aklıma şu geldi, hani bir önceki milletvekilimiz sayın ılhan Ahmet’te köy köy dolaşarak tütün primleri kesilmeyecek demişti? Aynısını kahve kahve dolaşarak şimdiki milletvekilleri de söyledi, eee ne oldu şimdi? Bakın primler kesildi, tütüncü aç, Batı Trakya’da yaşayan azınlık insanının cebine %50 daha az para girecek. Bölge ister istemez fakirleşecek, çiftçi tükenecek, esnaf kepenk kapayacak demektir. Peki sormak istiyorum, kahve kahve, köy köy dolaşan milletvekileri gittikleri köylerde halka primlerin kesilmeyeceğini söylemişlerdi, şimdi köy köy gezip insanların karşısına çıkıp ne diyecekler? Doğrusu merak ediyorum. Bakın Atina yanıyor, halk sokaklara döküldü ve meclise yürüyor, bakanlıkları ateşe verecekler, vergi dairelerini yaktılar, siyasetçileri Atina’da değil tüm ülkede kimse görmek istemiyor. Peki biz ne yapacağız? Söyleyeyim, hiç birşey yapmayacağız ve yine seçilenleri paşa paşa seçeceğiz, bunu sakın kimse unutmasın. Çünkü biz kendimizi düşünmüyoruz, benim desteklediğim adam seçilsin, gerisi ne olursa olsun, isterse ben tuzla ekmek yiyeyim bana yeter diyoruz ve onun için kendimiz ve dolayısıyla da toplumumuz için bir adım dahi atamıyoruz. Hatta sen onu destekledin, ben bunu kavgaları da işin cabası. Seçim dönemlerinde köylümüzle, mahallemizle, akrabalarımızla dargınlaşıyoruz, birileri ise Atina’da orada burada sefasını sürüyor. AZINLIK ıNSANI ıÇıN ÇALIşACAK BıRı YOK MU? Her seçim öncesi yıllarca aynı yüzler köyleri kahveleri dolaşarak bir dizi masallar anlatıyorlar. Bak bizim partimiz iktidara gelecek iş oku gösteriyor deyip duruyorlar. Geçmişte muhalefetteydik, şimdi iktidara geliyoruz, dolayısıyla elimizde olacak bazı şeyler diyerek zavallı insanlara çarşaf çarşaf dil döküyorlar. Neticede allem edip, kullem edip bu “ip canbazları” seçiliyorlar. Seçilince de türlü türlü komisyonlara girip cep dolduruyorlar. Senin primin kesilmiş, üniversite bitiren oğlun kızın iş bulamıyor, ağlun askerden gelmiş, vallahi inanın kimseciğin umurunda değil. Herkes kendi çorabını örüyor. Örmüyor desenize, bakın altlarındaki arabalara, evlerine bakın, yaşam biçimlerine bakın, karşılaştırın sizin yaşam biçiminizle göreym, işte gerçekler acıdır ama yazılabilmeli, yazılabilmeli ki artık yavaş yavaş bu azınlık için gerçek anlamda çalışacak birileri çıkmalı bu toplumun içinden. Başka yerden medet ummayın, yine bu kişiler bizim toplumumuzun içinden çıkacak, bunun başka yolu yok. Karşı toplumdan yıllarca seçtik, kapılarını aşındırdık ne oldu? Toplum olarak, azınlık olarak ne kazandık? Buna bakmak lazım. Çıkacak olan kişi veya kişiler kendini halkına adamalı, konuşurken insanların gözünün içine bakabilmeli. Bizi temsil edecek olan kişiler siyasiler kapalı kapılar ardında gizli hesaplarla uğraşmamalıdırlar. Daha doğrusu bu azınlığı üç beş kuruşa satmamalıdırlar. Bizi yine bizim içimizden çıkacak genç kardeşlerimiz kurtaracak, bizim devam eden hak arama davamızı onlar sahiplenecekler ve bizlerin de desteği ile ileriye doğru gideceğiz. şıMDı DE MAMALıKA BÖLGE GENEL SEKRETERLığıNDE Kalikratis planıyla ülkenin iç yönetim şeklinde pekçok değişiklikler gerçekleşecek. Valilikler tarihe karışıyor, bir daha bizim vali sizin vali diye bir şey kalmayacak. Artık bizim sekreter veya bizim sekreter yardımcıları olacak. Yani mamalika artık oraya doğru kaydı. Dolayısıyla da birileri buradan oraya geçecek, ama yine bizim olmak için seçimler öncesi dil dökecekler. Adamlar işi biliyorlar. Aklıma gelmişken bilmem hatırlarmısınız sizler, son döneme Rodop Valisi Aris Yannakidis’i azınlığımızın önemli etkinliklerinde kaç defa gördünüz? Ama bizim içimizden birileri yine onu bize mükemmel olarak anlatacaklar çünkü yine o biryerlere seçilmesi lazım, çünkü azınlığın inandığı ve tercih ettiği bir siyasetçi. Partiler azınlığın içinde tutulan sevilen tercih edilen böyle bir siyasetçiyi hiç boş bırakırlar mı? Aklınızdan geçmesin, bakın göreceksiniz yine ön planda o olacak. YÜKSEK TAHSıLLıLER DERNEğı BARANGA Bunu da duyduk, duymadık dersek yalan olur. Gümülcine belediyesinin bir önceki büyük başkanı Vavaciklis, Batı Trakya Azınlığı Yüksek tahsilliler derneği’nden için BARANGA demişti. Evet, orada olanlar bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, ağabeylerimiz. Bina baranga olabilir, ancak bu bina Yunan devletinin bize karşı uygulamış olduğu eskicilik politikası neticesinde BARANGA olarak kaldı. Sizi dış görünümü yanıltmasın, onun içi dolu olmalıdır demek istedim.