Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu’nun, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 75. yıl dönümü vesilesiyle 11 Aralık 2023 tarihinde İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen kutlama etkinliğine katıldı.
Cumhurbaşkanı Sakellaropulu burada yaptığı konuşmasında, “İnsan hakları bir lüks değildir ve bir bütün olarak uluslararası toplumumuz için bir zorunluluk olmuştur ve olmaya devam edecektir” dedi.
Bunun üzerine ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu’nun konuşmasını değerlendiren bir basın açıklaması yaptı. Başkan Habip Oğlu açıklamasında, “İnsan hakları bir lüks değilse eğer azınlık olarak varlığını sürdürebilmek için insan hakları mücadelesi veren toplumumuza ülkemiz niye insan haklarını lüks olarak görüyor ve vermiyor? Cumhurbaşkanımıza bunu soruyor ve ülkemizde insan haklarının uygulanmasında toplumumuza karşı uygulanan çifte standardın derhal son bulmasını istiyoruz.” İfadelerini kullandı.
Yunan Cumhurbaşkanı konuşmasının devamında, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ruhunu canlı tutmak ve 1948’den bu yana elde edilen kazanımları korumak için hep birlikte çalışılması gerektiğini belirterek, “İnsan hakları bir lüks değildir ve bir bütün olarak uluslararası toplumumuz için bir zorunluluk olmuştur ve olmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
Demokratik toplumlarda bile eşitsizliklerin var olmaya devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Sakellaropoulou, kadınlar, çocuklar, göçmenler, mülteciler, engelliler, yaşlılar ve diğer pek çok savunmasız grubun çoklu ayrımcılık biçimleriyle karşı karşıya kaldığını, haysiyet ve eşit muamele için mücadele ettiğini kaydetti.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu ise yaptığı açıklamasında şunlara dikkat çekiyor:
“İnsan hakları bir lüks değilse toplumumuza ülkemiz niye insan haklarını lüks olarak görüyor ve vermiyor?”
“Ülkemizin Cumhurbaşkanı, insan haklarının bir lüks olmadığına vurgu yapıyor ve kendisine tümüyle katılıyoruz. Ancak insan hakları bir lüks değilse eğer azınlık olarak varlığını sürdürebilmek için insan hakları mücadelesi veren toplumumuza ülkemiz niye insan haklarını lüks olarak görüyor ve vermiyor? Ülkemiz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına rağmen 40 yıldır hukuk mücadelesi veren en eski sivil toplum kuruluşumuz İskeçe Türk Birliği’nin tüzel kişiliğini hala niye iade etmiyor ve tabelasını tekrar asmasına izin vermiyor? Özerk statüdeki ilkokullarımız niye kapatılıyor? Rodop ilinde nüfusun yüzde 55’ini ve İskeçe ilinde yüzde 45’ini, oluşturmamıza rağmen Batı Trakya’da hala niye çift dilli Türk azınlık anaokulları açılmasına izin verilmiyor? Tüm bunları cumhurbaşkanımıza soruyor, ülkemizde insan haklarının uygulanmasında toplumumuza karşı uygulanan çifte standardın derhal son bulmasını istiyoruz.”
