GÜMÜLCİNE CAMİLERİ’NİN İÇİNDE MAAŞLI „YUNAN DEVLETİ İMAMLARI” YANDAŞLARI ADETA „TERÖR” ESTİRİYORLAR

Azınlığın ödediği imam maaşını az bulan bazı imamlar, Yunan devletinin maaşına yapışabilmek için sıraya girdiler ve camilerde adeta „terör” estiriyorlar. Gümülcine tayinli müftülüğünün, „Lozan Barış Anlaşması’nı bertaraf ederek, imamların Yunan devleti tarafından sigortalı ve maaşlı olmaları konusunda yatırmış olduğu dilekçeden sonra özellikle Gümülcine’nin mahallelerinde sorunlar yaşanmaya başladı. Camiler adeta kavga yerine dönüştü. Son olarak Gümülcine Bağlar Mahallesi’nde yaşananlar olayların boyutunu ortaya koymuş oldu. İki hafta önce patlak veren olay mahallede huzursuzluğa yol açtı. Mahalleli adeta cami içerisinde, „imamı isteyenler bu tarafa, istemeyenler bu tarafa” diye konuları gündeme getirmeye başladı. Görünen o ki, önümüzdeki günlerde bu tür konular devam edecek. Çünkü Yunan devleti Batı Trakya Türk Azınlığı’nın okullarından sonra artık camilerini de ele geçirmeye çalışıyor. Tüm bunları uygularken, yine her zaman olduğu gibi azınlığın içinde kendilerini „sözde din adamı diye geçinenleri” kullanıyor. Bağlar Mahallesi’ndeki inançlı ve Allah korkusu olan zavallı temiz kalpli insanlar da olup bitenleri şaşkınlık içerisinde izlemekle yetiniyorlar. Birlik Gazetesi olarak biz de bu toplantıyı yakından görmek için gittik. Gördüklerimiz karşısında adeta şaşırdık. Mahalleli, „biz Yunan devletinin ödediği imamı istemiyoruz” derken, sırtını devlete dayamış, azınlığı ve dolayısıyla da Lozan’ı adeta beş paraya satan kişiler kutsal mekanın içerisinde para muhabbeti ve dolayısıyla da kavgası ediyorlar. Bu yaşananlar sadece Batı Trakya’da olur ve oluyor da. Deyim yerindeyse, beş kişi azınlığı beş paraya satıyor. Sonunda da, „bizde Allah korkusu var ve biz din adamıyız” diyorlar. Beyler, kendinize gelin, bu azınlık bukadar ucuz değil, bu azınlık Yunan devleti imamlara maaş vermezden önce de imamlarını aç bırakmadı. Onlara köylerde, kasabada gereken değeri verdi ve vermeye devam ediyor. Ancak, Bu sözde imamlar, parayı görünce kendilerini yıllarca bakan mahalleliyi de, köylüyü de satmaya kalkıyorlar. Ama bu taş çok ağır bir taş, kesin altında kalacaksınız bunu unutmayın. Çünkü burası boş değil. Buranın akıllı insanları, mücadeleci gençleri var. Yol yakınken vazgeçin, çünkü yakında isimleriniz basında çarşaf çarşaf dolaşacak ve toplum içinde gezemeyeceğiniz gibi, sizleri toprak ta kabul etmeyecek. Çünkü Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın geleceğini, daha doğmamış yetimini satmaya hakkınız yok. Son olarak, bu işler başa takke koymakla olmuyor, akılla oluyor, onun için Yüce Allah size önce akıl sonra da düşünmeye fikir ihsan eylesin. Amin.