Aşağıda okuyacağınız bu satırlardaki ifadeler 7 Ekim 2010 tarihli Hronos gazetesinde bir haberde yer aldı. Haberin tamamı uzun olduğundan dolayı biz sadece önemli bölümlerini aldık. Haberin tamamında daha neler var, Türk derin devleti var. Yunan karşıtı çevreler var. Kapatılan derneklerimiz var. Pomaklar var var oğlu var. Ama FERACE ve BAşÖRTÜSÜ olayı gerçekten toplum olarak bizim içimizi acıtan bir olay. Buna dil uzatılması bizi toplum olarak ciddi manada rencide eder. Dinimizin emirleri gereği, namusumuzun korunması gereği kadınlarımızın, analarımızın, bacılarımızın geleneksel olarak her saat, her dakika kullandıkları FERACE ve BAşÖRTÜSÜNE söylenecek söze asla müsade etmeyiz. Bunu herkes böyle algılamalıdır. Okuyunuz haberi. “TRAKYA’DA KADINLARDAN SOğUK DUş” “Gülbeyaz Karahasan, Başkonsolosluğun desteğiyle milliyetçi Mustafa Çukal’ın listesinden Mustafçova Belediyesi meclis üyeliğine aday oldu. Adıgeçenin yıldızı bir önceki Yerel Seçimlerde PASOK tarafından Kavala- Drama-ıskeçe Genişletilmiş ıller ıdaresi Başkan adayı olarak gösterilmesiyle parlamış, ancak seçimi kazanamayınca siyaset sahnesinden çekilerek avukatlığa geri dönmüştü.” “Öte yandan birzamanların ismi Sibel Mustafaoğlu, kendisine inanan ve destek veren dostlarını satarak, Türkiye’nin derin devleti tarafından idare edilen sözde Müftüler, yasaklanmış dernekler, yani kısacası Yunan karşıtı çevrelerin yanında yer almayı tercih etti.” “Sibel Mustafaoğlu’nu Papandreu’ya tanıştıran kişi Rodop Valisi Aris Yannakidis olmuştu. Aris Yannakidis, Sibel Mustafaoğlu’nu savaşçı, asla başörtüsü takmamış, ferace giymemiş, Almanya’da yetişmiş, Almanca-ıngilizce kursu açmış ve kendini Müslümanların çoğuna sevdirmiş genç bir kadın olması nedeniyle desteklemişti.” FERACEMıZ, BAşÖRTÜMÜZ NEDEN SıZı RAHATSIZ EDıYOR? Evet, sevgili Batı Trakya Türkleri, ne yazsam azdır. Yukarıdaki bu yazıları okudukça nerede kimlerle birlikte yaşadığımızı halen anlamış değilim. Benim anamın, yengemin, Ayşe teyzemin, Fatme ablamın namusu için, geleneği için, dini inancı için, tertemiz tenini kimselerin görmemesi için giydiği batı Trakyamızın milli giysisi FERACE ve BAşÖRTÜMÜZ kimleri ne kadar rahatsız ediyormuş görüyorsunuz değil mi? defalarca ben bu iş bizim Vali rolünde olan ama gerçek anlamda Papazın dediğinden dışarı çıkamayan Aris yannakidis ile olmayacağını yazmıştım. Yine yazıyorum, bu iş olamaz. Bu zihniyet değişmedikçe bu iş asla olmaz! şimdi başta Aris Yannakidis olmak üzere Hronos gazetesine de sormak istiyorum. Benim tertemiz analarımın, ki nice analarımız var bizim, bacılarımın FERACESı sizi nasıl ve neden rahatsız ediyorda biriniz koskocaman Başbakan Papandreu’ya, diğerinizde hassas Batı Trakya’da haber değeri dahi olmayan bir geleneğin simgesini haber konusu yapabiliyorsunuz? Vallahi anlamadım. Yani Sibel Mustafaoğlu FERACE giymiyor, BAşÖRTÜSÜ takmıyor diye mi PASOK Partisine tavsiye edildi ve alındı? Peki, PASOK Partisi azınlıktan bir bacımız FERACE giyiyor diye aday almayacakmıydı? Peki FERACE’li, BAşÖRTÜLÜ bacılarımızın oylarını neden yıllarca kabul etti bu parti söylermisiniz? O zaman oylarımızı da kabul etmesindi, neden kabul etti? 7 Kasım seçimlerinde PASOK Partisi Batı Trakya Türk Azınlığı’nın FERACELı, BAşÖRTÜLÜ kadınlarından oy kabul etmeyecek mi? söyleyin bilelim yahu, biz oylarımızı lütfen vermiyoruz. Sizler istiyorsunuz, bizimkileri parayla dua’yla kandırıyorsunuz, ondan sonra da oyları aldıktan sonra FERACEMıZ, BAşÖRTÜMÜZDEN rahatsız oluyorsunuz. Var mı böyle bir uygulama be kardeşim? Dünyanın, Avrupa’nın neresinde var söyleyin. şimdi, derhal başta PASOK, sonra PASOK’un Bölge Genel Sekreter adayı Aris Yannakidis, Hronos gazetesi Batı Trakya Türk Kadınından özür dilemelidir. Bu haber ve bu düşünce, bakış açısı bizim kadınlarımıza, analarımıza, bacılarımıza karşı yapılmış bir hakaret olarak algılanmaktadır. Bunun izahı olması lazım. Yani kısacası, FERACE ve BAşÖRTÜLÜ kadınlarımıza PASOK Partisi’nde yer yok mu? Sadece başı açık olanlar mı makbul? Ya oylarına ne dersiniz?