Ana Sayfa Batı Trakya Haberler EVRİPİDİS STİLYANİDİS: “BEN 2005 YILINDA TANIDIĞIM ERDOĞAN’I TERCİH EDİYORUM”

EVRİPİDİS STİLYANİDİS: “BEN 2005 YILINDA TANIDIĞIM ERDOĞAN’I TERCİH EDİYORUM”

26
0

Nea Dimokratia Partisi’nin (Yeni Demokrasi) Rodop ilinde ağır toplarından biri olan eski Bakan Evripidis Stilyanidis Konstantinos Filis’in “Türkiye, İslam, Erdoğan” isimli kitap tanıtımına katıldı. Stilyanidis burada yaptığı açıklamada önemli konulara değinmenin yanı sıra “ben 2005 yılında tanıdığım Erdoğan’ı tercih ediyorum. Eğer komşu ülke ve yöneticileri bu anlayış ve uygulamaya dönerse anlaşma alanları bulabiliriz” dedi.

Nea Dimokratia Partisi’nin (Yeni Demokrasi) Rodop ilinde ağır toplarından biri olan eski Bakan Evripidis Stilyanidis ve eski Bakanlardan biri Yorgos Petalotis ile birlikte Gümülcine’de gerçekleştirilen panele yazar Konstantinos Filis’in “Türkiye, İslam, Erdoğan” isimli kitap tanıtımına katıldı. Paneli Rodop Baro Başkanı Gianna Haciantoniu yönetti.

Kitabın tanıtımına katılan Pantio Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstütüsü Uzmanı Araştırma Müdürü ve yazar Konstantinos Filis katılımcılara kitap ve Türkiye hakkında düşüncelerini aktardı. Türkiye’deki siyasi gelişmeler hakkında görüşlerini anlatan Filis özetle şunları dile getirdi.

“Türkiye’nin sadece Balkanlar’da değil geniş coğrafyada politikası çok somut, Müslüman toplulukları Türk olarak adlandırarak kullanmak istiyor. Erdoğan, Balkanlar’daki Müslüman topluluklara sahip çıkarak onları koruyucu bir rol üstlenmek istemektedir. Dolayısıyla da bu uygulamayla kendi tezlerini kendi planlarını uygulayarak ülkesinin içinde ve bölgesel bir güç olma yolunda yürümektedir. Size şunu hatırlatmak isterim, Erdoğan’ın Trakya bölgesine ziyaretinden birkaç hafta önce Hakan Çavuşoğlu bölgeyi ziyaret etmişti, Çavuşoğlu Yunanistan’da, FYROM’da (Makedonya), Kosova’da ve Bulgaristan’da Türk azınlıkların bulunduğunu dile getirmişti. Dolayısıyla da Türkiye koruyucu bir rol üstlenmek istiyor. Yunan devleti buradaki Müslaman Azınlık ile ilgili tabii ki gereken hassasiyeti gösterecek ve gereken adımları atacaktır diye düşünüyorum” dedi.

Kitap tanıtımı öncesi kısa bir değerlendirme yapan eski Bakalardan Petalotis de “bu önemli kitabı konuşurken komşumuz Türkiye’yi konuşuyoruz, dolayısıyla da bizleri yakından ilgilendiriyor ve bölgedeki iki toplumun birlikteliğini de yakından ilgilendiriyor. Bunu neden söylüyorum, hemen hemen her gün haber bültenleri tarafından savaş edalarıyla bombardımana tabi tutuluyoruz. Dolayısıyla da şu an Türkiye’deki siyasi durum çok özel, Kemalist rejim üzerinde Erdoğancılık rejimi var, ancak bunlar şu an şekillendirilme döneminde bulunuyor” ifadelerini kullandı.

“İslam Türkiye’sinin Avrupa-Atlantik yönünü tanımıştık, sonrasında bizi endişelendiriyor.”

Nea Dimokratia Partisi’nin (Yeni Demokrasi) Rodop ilinde ağır toplarından biri olan eski Bakan Evripidis Stilyanidis yaptığı değerlendirmesinde özetle şu ifadelere yer verdi.

“Bu etkinlik bize Türkiye’deki şu anki durumun yanı sıra Yunanistan Türkiye ilişkilerini de hangi aşamada olduğunu görmek açısından ve komşu Türkiye’nin gündemini değerlendirmek açısından bir fırsat. Filis’in bu eseri, 2005 yılında Erdoğan’ın Trakya’yı ziyaretinde ve sonrasında Bakanlarıyla birlikte yaptığımız görüşmelerde, İslam Türkiye’sinin Avrupa-Atlantik yönünü tanımıştık, sonrasında bizi endişelendiren ve gelişmekte olan Yeni Osmanlıcılık yönlerini değerlendirme fırsatını veriyor. Dolayısıyla da bana göre ne bölgeye ne de ikili ilişkilere yardımcı olmuyor. Dolayıyla da bu akşam sadece burada değil, komşumuz ve meslektaşlarımız Türk siyasetçileriyle de yeniden diyalog yoluyla doğru ve sağlıklı yapıcı bir şekilde konuşmanın yollarını bularak, uluslararası hukuka uygun olarak, deniz hukukuna uygun ikili ilişkilere dayanan geçmişte olduğu gibi özellikle de güven konusunda bir diyalog yolunu bulabiliriz. Çünkü geçmişte olduğu gibi güven olduğu müddetçe her iki taraf ve bölge yararlanmıştı. Ne zaman ki güven zedelendi, ilişkilerimiz de zedelendi.

Bakınız ülkemiz iyi niyetli olmalı, ancak kararlı olmalıdır. Söylemek istediklerini ve hak iddialarını söylemekte çekimser olmamalıdır. Ulusal haklarını kararlılıkla savunarak korumalıdır. Paralel olarak bunları yaparken iyi niyetini, dostluk yüzünü, samimiyetini göstererek komşu ve dost Türkiye ile iletişim yollarını göstermelidir. Tüm bunlardan sonra da caydırıcı gücünü muhafaza ederek dik durmalıdır. Böylece diğer taraf da sonuç verici görüşmelere gelmelidir. Bir diğer hususa da değinmek istiyorum, önümüzdeki dönemde sakin ve sorumlulukla son döneme yaşanan gerginliklerin aynen Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin iki askerinin tutuklanması gibi konuların çözümü aşamasında iletişim yollarını bulmalıyız.

Buna paralel olarak ki bu benim fikrim, Türkiye ne zaman seçimleri bitirdikten sonra yönünü bulma konusunda yeniden düşünmelidir. Türkiye’nin Avrupa-Atlantik yönünü terk etmesi ve Yeni Osmanlıcılık tipi arzuları ne halkına ne de kaderine yardımcı olduğunu zannetmiyorum. İçeride oy kazanmak için kurnaz bir yöntem olabilir, ancak gelenekçi dostlarından uzak dışlanan bir durumla birlikte bölgede gerginliklerin yaşanmasına sebebiyet veriyor. En azından biz bu mesajları veriyoruz.

“Ben 2005 yılında tanıdığım Erdoğan’ı tercih ediyorum.”

Ben Tayyip Erdoğan’la defalarca görüştüm, Bakanlarıyla da defalarca verimli sonuç alıcı bir şekilde samimiyetle çalıştım. Bu aynı zamanda dostluk ve insanlık ilişkilerinin yaşanmasına da vesile oldu. Zannedersem, anlaşabilmek için böyle menzilli bir lidere doğrudan, samimi ve katıca konuşulmalıdır, yapmamız gereken dönemde biz bunu yaptık. Kostas Karamanlis bunu uygulamıştı. 200 yılında gerekli önlemler alındıktan sonra geldiğinde gerekli karşılıklı görüşmeler anlaşmalar yapılmıştı. Ziyaret ikili ilişkilerde ve ekonomik ilişkilerde bir mucize yarattı. Kısa bir sürede 450 milyondan 5,5 milyar seviyesine ulaştık. Hatırladığım kadarıyla o zaman hem Atina basını hem de Ankara basını alay ediyordu, ancak biz güven ortamını sağlayarak bunu gerçekleştirdik. Devamında içeride (Türkiye’de) yaşanan bir değişiklik yaşandı. Bugüne geldiğimizde Erdoğan’ın duruşunu üç şey tayin ediyor. Birincisi, Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi bölgesel güç yapmak istemesi, ikincisi, Gülen hattına karşı çok stresli olması, üçüncüsü de tarihi açıdan Kemal Atatürk ile yarışması. Bunlar ülke içi ve ülke dışı siyaseti zedeliyor. Size bir şey söyleyeceğim, ben 2005 yılında tanıdığım Erdoğan’ı tercih ediyorum. Eğer komşu ülke ve yöneticileri bu anlayış ve uygulamaya dönerse anlaşma alanları bulabiliriz. Aksi halde aşırı İslamcı örneklerine Anadolu modellerine dönerde de tarih kendilerini cezalandırabilir.”

VİDEO İZLE: http://www.dailymotion.com/video/x6idb3t

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz