Ana Sayfa Arşiv “ERZURUM’A GıDEN BAşBAKAN PAPANDREU’YA BEDDUA”

“ERZURUM’A GıDEN BAşBAKAN PAPANDREU’YA BEDDUA”

16
0

Yunanistan’da Başbakan Papandreu’nun Erzurum ziyareti gittikçe değişik yönlere çekilmeye başladı. şimdide “Pontuslu”lar ağıt yakarak beddua etmeye başladı. ınternet sitelerinde aklı başında insanlar tarafından yazılan yazılara bakılacak olursa, Türkiye ile Yunanistan asla dost olamaz. Çok yazık, gerçekten çok yazık çünkü “Anamın babasından duydum, dedemin ninesinden duydum” kulaktan duyma laflarla bu iki ülke insanının arasına nifak tohumlarını, düşmanlık tohumlarını sokmak gerçekten üzücü bir durum. Toplumların tarihlerini kimsenin değiştirmeye hakkı yok ve bizde tarihi değiştirmek istemiyoruz. Ama aslı alakası olmayan, o zor yıllarda yaşan bazı tatsız olaylar her iki ülke insanına da acılar yaşatmıştır. Bozuk düzenin her zaman olduğu gibi kurbanları insanlardır. Pontuslu komşularımızın tarihlerine saygılıyız, acılarını paylaşıyoruz, aynen Girit’te Türklere karşı yapılanlar ve yaşanan acıları paylaştığımız gibi. Karışık düzen içerisinde yapılan bazı insanlık dışı olayları ülkelere ve o ülkenin tümüne fatura etmek yanlış olsa gerek. Her göçte bazı olumsuzluklar yaşanır. Aynen Türkler Yunanistan’dan kovulurken Kuzey Yunanistan Makedonya bölgesinde ekin ambarlarını, damlardaki hayvanlarını, genç kızlar çeyizini alamadan, köylerdeki zenginler Maymun Dere, Kavaklı Dere, içlerinde işkenceye tabi tutularak eşkiyalar, andartlar tarafından paralarının alınmasında yaşanan işkence ve ölümleri hiç kimse unutamaz. Tarih bunlarıda yazıyor. Ama biz bunlarla yaşamaya ve sürekli olarak iki halkın önüne ısıtıp ısıtıp bunları koyarsak, havada bulut, sen dostluğu unut. Olmaz. Asla olamaz. Bu olumsuzluklardan Yunanistan’ın Ordusunu, Yunan halkının tümünü suçlamak yanlıştır, aynen Anadolu’da, Karadeniz’de Mustafa Kemal’in Ordusuna yapılan hakaret gibi. Yapılan bazı hırsızlık, yağmalama, çeteler arasında çatışmaları, çetelerin dış güçler tarafından silahlandırılarak dağa çıkmalarını, isyan yaratmalarını Türk Ordusu’na fatura etmek bana göre yanlıştır. Dolayısıyla, Türk tarihçileri ve Yunan tarihçileri oturup konuşmalıdırlar. Yunanistan’da “Pontus Soykırımı” hikayesi devam ettikçe, daha ne Erzurum, Samsun, Rize, Trabzon ağıtları, şikayetleri, masalları bedduaları çok devam eder. Aşağıda okuyacağınız Yunanca yazının Türkçe tercümesi. Okuyun. “ERZURUM 1921….ERZURUM 2011: NEONAZı AUSCHWıTZ’TEKı GÖRÜşME GıBı” “Erzurum’da Cehennem’in çilelerini çektik. Her gün çile, her gün acı ve cesetler. Kürekler çalışırdı ve mezarlar açardı. Kim gizlice kaçmayı başardıysa, dağlara koştular ve ölümden kurtuldular, ama Türkler vahşi hayvanlar olurdu. Yunan köylerine baskınlar düzenler, evleri karıştırır ve gizlenmiş kaçakları ararlardı. Genç erkekleri öldürür, kadın ve kızların ırzına geçerlerdi. ışe yarayacak ne bulurlarsa alırlardı ve evleri ateşe vererek yakarlardı. Her kim Türk Ordusu ve Erzurum diğer yerlere sürgününe gitmediyse “Amele Taburu”nun (ışçi Taburu) ne olduğunu anlayamaz. Sayın Papandreu, nereye gittiğinizi bilmezseniz, affedilemezsiniz. Size bildirmek isterim ki, Neonazilerin Auschwitz toplama kampı. Eğer nereye gittiğinizi bilirseniz, iki defa affedilemezsiniz. ınşallah ölülerin kan nehrinin ses sedası sizleri Erzurum’da rahat bırakmaz….” Ερζερού&#956 ; 1921… Ερζερούμ 2011: Σαν σε νεοναζισ& #964;ική συνάντησ& #951; στο Άουσβιτς. .. Διηγείτ&#945 ;ι ο πατέρας της μάνας μου, Γιάννης Πεϊμανίδ& #951;ς (1898-1968). Ερζερού&#956 ;. Τάγματα εργασίας (βλέπε θανάτου) του Τουρκικο& #973; στρατού: ” Σο Ερζερούμ εδέβασαμ& #949; τη κόλασης τα βάσανα. Κάθαν ημέραν βάσανα, κάθαν ημέραν πόνεα και πολλά λείμψανα. Τ’ ιφτεάρεα εδούλευα& #957; κι ένοιγαν ταφία…. Όσοι επόρεσαν και έφυγαν κρυφά, εγομώθαν σα ρασία κιάν’ και εγλύτωσα& #957; το θάνατον, αμα οι Τούρκ’ εγένταν ανήμερα θερία. Ερούζ’να&#957 ; σα Ρωμαίικα τα χωρία κιάν’, εταλάνευ& #945;ν τ’ οσπίτεα και εράευαν να ευρήκ’νε κρυμμέντ& #962; κατσάκηδ& #949;ς. Εσκότωνα& #957; αγούρτς, ατίμαζαν γυναίκ΄ς και κορίτσεα. Επαίρναν ήνταν καλόν εύρηκαν, εδούναν φωτίαν και έκαιγαν τ΄οσπίτε& #945;. Ήντσαν ‘κι επήεν σο Τουρκικό& #957; στρατόν και σα εξορίας σο Ερζερούμ και αλλού, ‘κι επορεί να εγροικά ντο έτον τ΄”Αμελέ Ταπουρού” … Νεοελλη&#957 ;ική μετάφρασ& #951;: ” Στό Ερζερούμ τραβήξαμ& #949; τα βάσανα της κόλασης. Κάθε μέρα βάσανα, κάθε μέρα πόνοι και πολλά λείψανα. Τα φτυάρια δούλευαν και άνοιγαν τάφους….Ό&#9 63;οι μπόρεσαν κι έφυγαν κρυφά, τρέξαν στα βουνά και γλύτωσαν το θάνατο, αλλά οι Τούρκοι γίνονταν ανήμερα θεριά. Επέδραμα& #957; στα Ελληνικά χωριά, ανακάτων& #945;ν τα σπίτια κι έψαχναν να βρούν κρυμμένο& #965;ς φυγάδες. Σκότωναν τα αγόρια και ατίμαζαν τις γυναίκες και τα κορίτσια. Έπαιρναν ότι καλό εύρισκαν, έβαζαν φωτιά και έκαιγαν τα σπίτια. Όποιος δεν πήγε στον Τουρκικό στρατό και στις εξορίες στο Ερζερούμ και αλλού, δεν μπορεί να καταλάβε& #953; τι ήταν τα “Αμελέ Ταπουρού” (“Τάγματα Εργασίας) … Αν δεν ξέρετε που πάτε, κύριε Παπανδρέ& #959;υ, είστε ασυγχώρη& #964;ος… Σας πληροφορ& #974; ότι πρόκειτα& #953; για νεοναζισ& #964;ική συγκέντρ& #969;ση στο Άουσβιτς. . Αν πάλι ξέρετε που πάτε, τότε είστε δυό φορές ασυγχώρη& #964;ος… Είθε ο αχός απ’ το ποτάμι του αίματος των πεθαμένω& #957; να μην σας αφήσει ούτε στιγμή ήσυχους να κάνετε το συνέδριό σας στο Ερζερούμ. .. Γιώργος Πολυχρον& #943;δης

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz