Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) 77’nci Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 77’inci Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Yunanistan’a yüklendi. Erdoğan “Mülteci krizi, daha iyi bir gelecek aramak için yola çıkan masumları botlarını batırıp ölüme terk etmekle, toplama kamplarına doldurmakla çözülemez” dedi.
Geçen hafta 9 aylık Asım bebek ve 4 yaşında Abdülvahap’ın Yunan sahil güvenliği tarafından botlarını batırması sonucu hayatını kaybettiğini belirten Erdoğan, “Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’de göçmenlere yönelik zulümlerinin giderek arttığını görüyoruz. Yeni Aylan bebek cesetleri kıyılara vurmasın diye çırpınırken Yunanistan Ege’yi bir mülteci mezarlığına çeviriyor” dedi ve “Bu acımasızlıklara bir dur deme vakti geldi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Türkiye’nin dış politikası ve uluslararası arenada yaşanan sorunlara ilişkin Türkiye’nin bakış açısını aktardı.
Yunanistan tahrik siyasetini bırakmalı
“Balkanlar da barış ve istikrarın güçlendirilmesi, anlaşmazlıkların çözümü için ikili ve platformlarda yoğun çaba gösteriyoruz. Türkiye olarak Ege Denizi’nde ve Doğu Akdeniz’de tüm meselelerin uluslararası hukuk kapsamında desteklenmesi istiyoruz. Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın sürmesi, tüm tarafların hak ve hukukuna saygı gösterilmesi ile mümkündür. Yunanistan’dan gerginlik ve tahrik siyasetini bir kenara bırakarak, işbirliği ve dayanışma çağrımıza kulak vermesini bekliyoruz. Muhataplarımızın şimdiye kadar bu konuda en ufak adım dahi atamamasını kimin diyalogdan yana olduğunu göstermektedir.”
Yunanistan’ın Ege’deki göçmen zulmü
“Suriye’de hayata geçireceğimiz yerleşim yerleri konusunda herkesin gerekli çabayı göstermesini bekliyoruz. Mülteci krizi kendilerine daha iyi bir gelecek ayırmak için botlarını batırıp ölüme terk etmekle, insanları toplama kamplarına toplamakla bu sorun çözülemez. Yunanistan’ın Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de göçmenlere yönelik zulümlerinin artığını görüyoruz. Geçen hafta 9 aylık Asım bebek, 4 yaşındaki Abdülvaham ve ailesi, Yunan sahil güvenlik güçlerinin botlarını batırması sonucu hayatını kaybetmiştir.”
Konuşmadan öne çıkan ifadeler şu şekilde:
“Yunanistan’dan, gerginlik ve tahrik siyasetini bir kenara bırakarak, iş birliği ve dayanışma çağrılarımıza kulak vermesini bekliyoruz.”
“Türkiye, Ege ve Doğu Akdeniz’deki haklarını sonuna kadar savunurken, siyasi hesapları uğruna gerginlik stratejisi izleyenlerin oyunlarına asla gelmeyecektir.”
“Uluslararası toplumu, Kıbrıs Türklerine yönelik zulme son vermeye ve bir an önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni resmen tanımaya davet ediyoruz.”
“Bölgede, ülkemizle asla denk olmayan siyasi ve askeri seviyesine rağmen, güç gösterisi peşinde koşanlar, kendilerini komik duruma düşürmektedir.”
“Terör örgütlerine karşı gerekeni yapmaktan asla çekinmeyeceğimizi tekrar kuvvetle belirtiyoruz.”
“Terör örgütleri ve zalim rejimler yerine ülkemizle iş birliği yaparak bölgenin güvenliği ve refahına katkıda bulunmak isteyecek herkesle çalışmaya hazırız.”
“Terörizme karşı her türlü tedbiri almaya muktedir olduğumuzu, terör örgütlerine karşı gerekeni yapmaktan asla çekinmeyeceğimizi tekrar kuvvetle belirtiyoruz.”
(Rusya-Ukrayna savaşı) Her iki tarafa da krizden onurlu çıkış imkanı verecek adil ve uygulanabilir bir diplomatik çözümü bulmamız gerekiyor.”
“(Azerbaycan-Ermenistan) İki ülke arasında en kısa zamanda kapsamlı bir barış anlaşması imzalanmasının mümkün olduğuna inanıyoruz.”
“Adil, kalıcı ve kapsamlı çözüme kavuşturulması için başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin Devleti’nin kurulması dışında bir ihtimal yoktur.”
“Avrupa’nın ve Birleşmiş Milletler kurumlarının insanlığa karşı suç teşkil eden bu acımasızlıklara artık bir ‘dur’ demesinin vakti çoktan gelmiştir.”
“Türkiye olarak salgın sürecinde hiçbir ayrım gözetmeden 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa destek sağladık.”
“Suriye’de hayata geçireceğimiz yerleşim yerleri projesi konusunda herkesin gerekli çabayı göstermesini, dayanışma sergilemesini bekliyoruz.”
“Güvenlik güçlerimize terör saldırıları gerçekleştiren, Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden PKK ve türevlerine karşı kayıtsız kalmamız beklenemez.”
“BM’yi daha adil bir dünya düzeni için çözümler üretebilen, tüm insanlık adına ortak iradenin vücuda getirildiği bir teşkilat olarak yapılandırmamız şarttır.”