9 Mart 2010 tarihinde Elefşeri şraki, “Hukukçular Trakya’da şeriatın kaldırılmasını istiyor” başlıklı haberinde Ekolojik Yeşiller Partisi’nin ınsan Hakları Grubu tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan hukukçuların Batı Trakya’da şeriat uygulamasının kaldırılmasını istediklerini yazdı. Habere göre ıskeçe Barosu Başkanı Kostas Gunaris, Selanik Aristo Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. Lina Papadopulu, Dimokritos Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yannis Ktistakis ile Yeşiller Avrupa Parlamentosu Milletvekili Mihalis Tremopoulos konuşmacı olarak etkinlikte yer aldılar. Habere göre ıskeçe Barosu Başkanı Kostas Gunaris, “Trakya’da yaşayan 120.000 Yunan Müslüman’ın aile ve miras hukuku davalarının ‘gerekçesiz ve mesnetsiz bir şekilde’ bir din görevlisi yani tayinli Müftü tarafından karara bağlandığını” söyledi. Buna göre Gunaris, şeriatın tayinli Müftü tarafından uygulanmasının insan hakları ve cinsiyetler arasındaki eşitlik prensibinin ihlalini de beraberinde getirdiğini bununla birlikte miras konusunda da eşitsiz bir durum olduğunu ifade etti. Haberde Yannis Kitsakis ise müftülerin(tayinli) kararlarının yargıçlar tarafından denetlenmesi gerektiği halde Tek Yargıçlı Bidayet Mahkemesi’nin bahse konu kararları gözü kapalı onaylamasının endişe verici olduğunu ifade ediyor. Kitsakis, müftünün (tayinli) 2007 yılında reşit olmayan bakire bir kız ile reşit bir erkeğin evlenmesine izin vermesi kararının mahkemelerce onaylandığını hatırlatıyor. HABıPOğLU: “BATI TRAKYA’DA MÜFTÜLER, KADI SIFATI ıLE DEVLETLERARASI ANTLAşMALAR ıLE TANIMLANAN ÖZEL YARGILAMA YETKıLERıNE SAHıPLERDıR” Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, Yunanistan’da uygulanan şeriat hukukunu uygulayan tek ülkenin Yunanistan olmadığını, Fransa ve ıngiltere’de de dini azınlıklar konusunda ıslam hukukunun uygulandığını söyledi. Müftülerin aile ve miras hukuku alanlarında sahip oldukları şer’i yetkilerin dini alanda sahip olunan hukuki özerklikle ilgili olduğunu söyleyen Habipoğlu, “Yunanistan’da Batı Trakya Türk Azınlığı’nın dini alanda özerk bir yapıya sahip olması 1881 ıstanbul Antlaşması, 1913 Atina Barış Antlaşması ve Protokolleri, 1920 Sevr Antlaşması ile 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması ile belirlenmiştir. Dolayısı ile Batı Trakya’da Müftüler, kadı sıfatı ile devletlerarası antlaşmalar ile tanımlanan özel yargılama yetkilerine sahiplerdir. Bu nedenle gerekçesiz ve mesnetsiz bir şekilde aile ve miras hukuku davalarının müftü tarafından karara bağlandığını iddia etmek doğru değildir. Buna ek olarak aile ve miras hukuku alanında sahip oldukları yetkileri kullanan kişiler seçilmiş değil devlet tarafından atanmış müftülerdir. Dolayısı ile Tek Yargıçlı Bidayet Mahkemesi’nin 2007 yılında atanmış müftü tarafından verilen evlilik kararı ile ilgili endişelerinin muhatabı atanmış müftülerin devlet memuru olmaları dolayısı ile yine devletin kendisidir. ‘Yunanistan’daki Türk Azınlığın Hukuki Özerkliği’ isimli kitabında Dr. Turgay Cin, müftünün vermiş olduğu kararlarının hiçbirinin özü, içerik ve yasal itiraz ve hukuki durumu yönünden herhangi bir başka yargı organı tarafından sorgulanamayacağını, müftünün vermiş olduğu kararları içerik yönünden yalnızca Başmüftünün denetleyebileceğini belirtmektedir.” dedi.