Film eleştirmeni, sanat yönetmeni ve köşe yazarı Yunan Dimitris Danikas, İskeçe Türk Birliği’nin öncülüğünde ve organizasyonuyla Türkiye’de Üniversiteleri ziyaret eden öğrencileri Yunanistan Batı Trakya’dan kovuyor.
Yunan Dimitris Danikas film eleştirmeni, sanat yönetmeni ve köşe yazarı aydın kişiliği olduğu belirtilen bir Yunan vatandaşı, farklı din ve kimliğe mensup insanlara karşı “faşist” ve “ırkçı” yüzünü gösterdi. Son olarak “Proto Thema” gazetesinde kaleme aldığı yazısında, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na mensup Yunan vatandaşı, Avrupa vatandaşı öğrencileri ve anne babalarını Yunanistan’dan, Batı Trakya’dan kovuyor.
Bununla da yetinmeyen Dimitris Danikas,“Aman artık. Yarı iflas eden Yunanistan’da her şeyimiz vardı da, ebeveynleriyle birlikte bir bu yetmiş “dokunulmuş” öğrenciler eksikti. Andını bozan “Yunanlı” Müslümanlar, defolun buradan. Oraya, oraya Türk hapishanesine.” Diyerek üslupsuz bir şekilde Batı Trakyalı öğrenciler ve anne babalarına hakaret ediyor.
Bu sözde aydın Yunanlı yazar Dimitris Danikas, kaleme aldığı yazıda, geziye katılan öğrencilerin turistik amaçlı bir gezi olmadığını ve dolayısıyla da artık bu tür toleransların devlet tarafından kısıtlanması gerektiğini belirtiyor. Kısacası, Batı Trakyalı gençlerin seyahat özgürlüğünün kısıtlanmasını, Türkiye ile ilişkilerinin bir bakıma kesilmesini istiyor.
Devamında, heyeti oluşturan gençlerin Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Bursa Şubesi’ni ziyaret ettiklerini ve dernek içinde çektirdikleri fotoğrafta Batı Trakya bayrağının da bulunduğunu ve özellikle de fotoğraf çektirdiklerini yazıyor.
Yazının çarpıcı bölümlerinde şu ifadeler dikkat çekiyor.
“Haklarıdır. Allah’a da ibadet etsinler. Hangi Üniversite hoşlarına gidiyorsa orada okusunlar. Sözde “Bağımsız Batı Trakya” bayrağı ile de resim çektirsinler.
Ancak biz ne yapıyoruz?
Güzel be çocuklar. Bu çocukların ebeveynleri sizlere de güzel. Madem ki bu kadar çok hoşunuza gidiyor Erdoğan ve “Bağımsız Batı Trakya” o zaman eşyalarınızı alarak, bagajlarınızı yükleyerek ve yıldızı parlayan sahte Sultanın ve demokrasinin ilkeleri ve eşitlik kurallarının uygulandığı bu mükemmel memleketine gidin.
Mal varlığınıza gelince emin olun. Atalarınızın İstanbul, İzmir ve Kıbrıs “gavurlarına” yaptığı gibi el konulmayacak. Onlar sizlerin. Hepsini satınız ve “kuruşlarınızı” da yanınıza alınız.
Gerçekten anlamıyorum, Yunan makamlarının hoşgörüsünü anlamadım. Bu tür kritik anlarda, koynumuzda beslediğimiz Müslüman yılanına bu kadar hoşgörülü olalım anlamıyorum.
Müslümanları, Budistleri veya kendi Allah’ına inananları kastetmiyorum. Onları barındıran, besleyen, eğiten ve iş bulanlar, yeter ki vanalarına saygı duysunlar. Bütün bunlar iyi ediyorlar da burada kalıyorlar, Avrupa’nın, demokratik bölgenin tadını çıkarıyorlar.
Ancak her kim “Bağımsız Batı Trakya” ya inanıyorsa, egemenlik mantığını arzuluyorsa aramızda hiçbir işleri yok. Yunan vatandaşları olarak damga ve imzayla ihanet suçu işliyorlar. Defolsunlar. Yer değiştirsinler. Ve Erdoğan’ın kucağına iniş yapsınlar.
Aman artık. Yarı iflas eden Yunanistan’da her şeyimiz vardı da, ebeveynleriyle birlikte bir bu yetmiş “dokunulmuş” öğrenciler eksikti. Andını bozan “Yunanlı” Müslümanlar, defolun buradan. Oraya, oraya Türk hapishanesine.”
