Ana Sayfa Yunanistan Haber Dendias, Çuha Adasının Kurtuluş Törenlerine Katıldı

Dendias, Çuha Adasının Kurtuluş Törenlerine Katıldı

2
0

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Genelkurmay Başkanı Dimitrios Hupis’in eşliğinde bugün 25 Eylül 2024 Çarşamba günü, Çuha (Kithira) adasının kurtuluşun 80. yılını kutlama etkinliklerinde hükümeti temsil etti.

Yunanistan’ın güneyinde, Girit ve Mora arasında, Libya – Ege ve İyon denizlerinin birleşim yerinde bulunan Çuha Adasının kurtuluşu nedeniyle düzenlenen törenlere katılan Bakan Dendias burada yaptığı konuşmada, “Bu adalarımız egemenliğimizi ve egemenlik haklarımızı korumanın temel unsurudur” dedi.

Bakan Nikos Dendias konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Denizlerimizde egemenliğimiz ve egemenlik haklarımız olmadan, kıtasal tek ülke olarak Yunanistan var olamaz”

“Kurtuluşunun 80. yıldönümünü anmak için bugün burada, Kithira’da (Çuha Adası) bulunmak benim için büyük bir mutluluk ve büyük bir onurdur. 4 Eylül 1944’te – Belediye Başkanı bunu son derece etkili bir şekilde söyledi – Alman kuvvetleri adadan ayrıldı.

Milli Direniş güçleri tarafından Kithira (Çuha Adası) köylerinde zafer hikayeleri yazıldı ve 25 Eylül’de Ulusal Birlik Hükümeti Yeniden Yapılanma Bakanı Panagiotis Kanellopoulos ve Muhrip “THEMİSTOKLİS” ile birlikte Kutsal Bölük de buraya geldi, böylece Kithira’nın (Çuha Adası) kurtuluşunu mühürledi.

Kithira (Çuha Adası) benim için hayatımda ilk kez ziyaret etmiş olsam da bir aşinalık duygusu yaratıyor, sanırım Yedi Adalar kökenli olmamdan dolayı.

Ama sevgili Sayın Belediye Başkanı Kithira (Çuha Adası), geçmiş ve tarihi hakkında son derece etkili bir şekilde konuştunuz ve bugüne ve geleceğe dair ipuçları verdiniz. Kithira (Çuha Adası), İyon, Ege ve Girit denizlerinin buluştuğu bir noktada yer almaktadır. Yunanistan için son derece stratejik bir nokta, Doğu Akdeniz için son derece stratejik bir nokta.

Daha geniş deniz alanının ve buradaki geçitlerin kontrolü büyük ölçüde Doğu Akdeniz’in kontrolünü sağlıyor. İkinci Dünya Savaşı’nda İngiliz ve İtalyan donanmaları arasındaki Matapa Muharebesi, Hitler’in kuvvetleri güneye indiğinde Alman hava kuvvetlerinin bu kullanımını (siz söylediniz) tersine çevirmek için daha geniş alanda İngiliz hakimiyetini sağlamlaştırdı.

Ama bugüne geliyoruz. Genelkurmay Başkanı ile birlikte sabit bir politikamız olduğunu söylemek isterim. Küçük adaları ziyaret etmek, varlığımızın ada sakinlerine bir miktar onur kazandırdığını düşünmek, aslında bunun tersi geçerlidir, tabii ki onlarla temas bize onur verir, ancak Yunanistan Cumhuriyeti’nin küçük adalarımızda aktif bir varlığa sahip olma yönündeki sağlam iradesinin altını çizmek isteriz. Çünkü bu adalarımız egemenliğimizin ve egemenlik haklarımızın korunmasının temel unsurudur.

Ve hiçbir yanılgıya kapılmayalım bayanlar baylar. Denizlerimizde egemenliğimiz ve egemenlik haklarımız olmadan, kıtasal tek ülke olarak Yunanistan var olamaz. Bu onun (Yunanistan) geçmişi ve genetik materyaliyle tamamen tutarsızdır.

Bu yüzden bariz olanı belirtmek için buradayız. Küçük adalarımızda güçlü ve müreffeh bir Yunan nüfusunun devamlılığını sağlayabileceğimiz şekilde ve tabii ki onlar aracılığıyla ve Uluslararası Hukuk ve Uluslararası Deniz Hukukuna uygun olarak egemenliğimizi ve egemenlik haklarımızı güvence altına almak için mutlak isteklilik içinde olmamız gerekir.

Bu sadece Miçotakis Hükümeti’nin kendi tercihi politikasını teşkil etmeyen bir şey, zaman içinde tüm Yunan Hükümetleri tarafından, bugün burada temsil ettiğim Kiriakos Miçotakis Hükümeti de dahil olmak üzere, apaçık anayasal görevimizin yerine getirilmesi anlamına gelmektedir.

Son olarak konuşmamı ayrıca, bu tarihi anın (Çuha Adası kurtuluşunun) hayatta kalanlarından biri olan Bay Daponte’nin elini sıkma fırsatına sahip olduğum için büyük onur duyduğumu söyleyerek bitirmek isterim. Buraya gelirken bu şansa sahip olacağımı beklemiyordum.

Sayın Belediye Başkanı, konuşmanın resmi metninin ötesinde iki eleştiride bulunmak istiyorum. Elbette çok haklısınız, artık siyasi tartışma silah tartışması olarak değil, fikir tartışması olarak yürütülüyor. Ve siyasiler artık sürgüne gönderilmiyor. Yunan halkı bunun kendilerine hizmet etmediğine karar verdiklerinde onları evlerine gönderiyor ve bunu da gayet iyi yapıyorlar. Eğer herhangi bir durumda (ki bundan kaçınıyorum) sürgüne gönderilirsem eğer, buraya Kithira’ya (Çuha Adası) gönderilmek için yalvaracağımı söylememe izin veriniz!”

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz