Yunanistan’ın oluşturduğu anti-drone kubbesinin önemli bir parçası “KENTAUROS” sistemi olacak.
Yunanistan’ın oluşturduğu anti-drone kubbesinin önemli bir parçası, Atina’nın kuzeyinde bulunan Yunan Havacılık Endüstrisinin (EAB) tesislerinde üretildi ve Kızıldeniz’de Husiler’e karşı operasyonlarda Yunan donanmasına ait “HİDRA” ve “PSARA” fırkateynlerinde başarıyla denendiği ileri sürülüyor.
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Kızıldeniz’de seyrüsefer güvenliğine yönelik “ASPİDES” (KALKANLAR) misyonunda daha önce görev yapan Yunan Donanmasına ait “HİDRA” ve “PSARA” firkateynlerinden sonra şimdi de Salamina Limanı’nda bulunan ve son hazırlıklarını tamamladıktan sonra denize açılmazdan önce “SPEÇES” isimli firkateyni görev bölgesine uğurlama törenine katıldı.
Bakan Dendias, “SPEÇES” fırkateyninin mürettebatına yaptığı selamlama konuşmasında, Politikamızın ufku sadece Türk-Yunan farkı olamaz. Ufkumuz Balkanlar’dır. Ufkumuz Doğu Akdeniz’dir. Ufkumuz Kuzey Afrika’dır. Ufkumuz Körfez ve Kızıldeniz’dir. Dilerseniz, göç ve daha birçok parametre açısından da ufkumuz Sahra Altı Afrika’dır” vurgusu yaptı.
Dendias konuşmasında şunları dile getirdi:
“Ufkumuz Balkanlar, Doğu Akdeniz, Kuzey Afrika ve Sahra Altı Afrika”
“Bizim için bir başka gurur unsuru da PSARA’nın, Yunan Havacılık Endüstrisinin yenilikçi anti-drone sistemi “KENTAUROS”u başarıyla kullanmasıdır.
Bu, vatanımız tarafından üretilen ve gerçek savaş koşullarında güvenilirlik açısından kullanılan ve test edilen yeteneklere sahip ilk drone karşıtı sistemdir. Birkaç gün içinde vatanımızda oluşturulacak anti-drone kubbesini bir bütün olarak Yunanistan Parlamentosuna sunacağım. “KENTAUROS” bunun önemli bir parçası. Dolayısıyla “KENTAUROS” yanınızda ve umarım gemiyi ve sizin eşlik ettiğiniz gemileri bugüne kadar olduğu gibi başarıyla koruyacaktır.
Mürettebatımızın gerçek koşullarda eğitilmesi Deniz Kuvvetleri için ne kadar önemli olduğunu da belirtmek isterim. Bildiğiniz gibi savunma imkanları vatanımız için bir seçenek değil. Bu varoluşumuzun bir koşuludur. Açıkça ifade etmek gerekirse var olmanın şartıdır. Elbette Yunanistan’ın ufku geniştir ve geniş olmalıdır. Bu aynı zamanda milli bekamızın da şartıdır.
Politikamızın ufku sadece Türk-Yunan farkı olamaz. Ufkumuz Balkanlar’dır. Ufkumuz Doğu Akdeniz’dir. Ufkumuz Kuzey Afrika’dır. Ufkumuz Körfez ve Kızıldeniz’dir. Dilerseniz, göç ve daha birçok parametre açısından da ufkumuz Sahra Altı Afrika’dır. Yani sizin orada, Kızıldeniz’deki varlığınız, vatanın ve Helenizmin çıkarlarını ilgilendiren bir bölgedeki varlığınızdır.”