Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezi, son günlere Yunan Devleti tarafından top yekün Batı Trakya Türk Azınlığı’nın üzerine gelinmesini ve Yunanistan’daki demokrasi anlayışını konu alan yazılı bir açıklama yayınladı. Yazılı açıklamada, “Siz istediğiniz kadar ortalığı bulandırmaya çalışın, fakat değiştiremeyeceğiniz tek gerçek Batı Trakya Azınlığının Müslüman – Türk azınlık olduğu gerçeğidir” ifadelerine vurgu yapılıyor.
Batı Trakya Azınlığının Müslüman – Türk Azınlık olduğu gerçeğidir.
Demokrasinin beşiği olduğunu iddia edip, insan haklarına dem vurup, kendisine uluslararası Lozan Antlaşması ile teslim edilmiş olan Müslüman-Türk Azınlığının tüm yasal haklarını gasp eden bir devlet.
Bir toplumu asimile etmenin ana unsuru olan o toplumu eğitimsiz bırakma adına, ana dilde eğitim veren anaokulların açılmasına izin vermeyen, azınlık ilkokullarını öğrenci azlığını bahane ederek teker teker kapatan, yetersizlikleri aleni şekilde ortada olan orta öğretim ve lise eksikliklerini gidermek için yenilerinin açılmasına müsaade etmeyen, Lozan Antlaşmasından doğan Türkçe kaynak kitap teminine müsaade etmeyen ve son noktada pozitif ayrımcılık diye adlandırıp aslında bir nevi tecrit sağlama adına üniversite girişlerinde uygulanan kontejan ile bir toplumu eğitimsiz bırakan bir devlet.
Müftülük sorununun çözümüne yanaşmayıp iki başlılığı sağlayan, vakıf mallarını gasp eden, Ortodoks din adamları ile İslam dinine mensup azınlığa imam atayan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına rağmen tabelalarındaki Türk kelimesine dahi tahammül edemeyip Gümülcine Türk Gençler Birliğini ve İskeçe Türk Birliğini kapatmak için çırpınan bir devlet.
Türkçe yayın yapan radyo ve yerel gazetelere türlü sudan sebeplerle astronomik cezalar uygulayan bir devlet.
En üst siyasi makamlar aracılığı ile Batı Trakya Türk Azınlığının kalbinde, Gümülcine’de Yunanistan’da Türk yoktur, Müslüman azınlık vardır diye görüş beyan edip bu güne kadar sadece yasal statüde kazanımları olan haklarının peşinde koşan toplumu kışkırtan bir devlet.
Liderinin manevi hatırası olan hurda aracın çalınmasına göz yuman ve sonrasında da bulunması için kılını dahi kıpırdatmayan bir devlet.
Son günlerde de sadece çocuklara yönelik faaliyetlerde bulunan iki dernek şubesini polise ve savcıya bastırıp bununla yetinmeyip Gümülcine Belediyesi Sosyal Hizmetler Bürosu’nun kararıyla kapattıran bir devlet.
Tüm bu ayak oyunları ve komplolara rağmen biz Batı Trakya Türk Toplumu bu oyuna gelmeyeceğiz. Sinmeyeceğiz. Bizler dün olduğu gibi, bu günde, yarın da sadece yasal kazanımlarımız olan haklarımızın haklı mücadelesinden bir santim dahi şaşmadan top yekün, bir bütün olarak mücadele etmeye daha güçlü devam edeceğiz.
Siz istediğiniz kadar ortalığı bulandırmaya çalışın, fakat değiştiremeyeceğiniz tek gerçek Batı Trakya Azınlığının Müslüman – Türk azınlık olduğu gerçeğidir.
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği olarak Batı Trakya’da yasalar çerçevesinde hak arayışına devam eden tüm Sivil Toplum Kuruluşlarımızın yanında olduğumuzu ve seçilmişlerin son dönemde kendilerine bel bağlayan, bunu karşılığı olarak da neredeyse her Batı Trakya Türk seçmenin dörtte üçünün desteği alarak seçilenlerin de artık taşın altına ellerini koyarak, vaatlerini yerine getirmelerini veya gereğini yapmalarını, toplumun beklentilerine çare olacak adımları atmalarını beklediğimizi beyan ederiz.