Ana Sayfa Batı Trakya Haberler DEB PARTİSİ İLE HELSİNKİ İNSAN HAKLARI İZLEME KOMİTESİ YUNANİSTAN GÖZLEMCİLİĞİ’NDEN MÜŞTEREK BİR...

DEB PARTİSİ İLE HELSİNKİ İNSAN HAKLARI İZLEME KOMİTESİ YUNANİSTAN GÖZLEMCİLİĞİ’NDEN MÜŞTEREK BİR ETKİNLİK

28
0

Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi ile Helsinki İnsan Hakları İzleme Komitesi Yunanistan Gözlemciliği tarafından düzenlenen “Yunanistan’da Milli Azınlıklar ve Uluslararası Kuruluşların Önerileri” konulu etkinlik, 12 Aralık 2016 Pazartesi günü, Atina’da gerçekleştirildi. Bu etkinlikle DEB Partisi ilk kez başkent Atina’da bir etkinliğe imza attı.

Atina’daki etkinliğe DEB Partisi adına Genel Başkan Mustafa Ali Çavuş, Başkan Vekili Ahmet Kara, Genel Başkan Yardımcıları Ozan Ahmetoğlu ve Leyla Salihoğlu, Genel Sekreter Aydın Ahmet, MYK Üyesi Mustafa Şargo’nun yanı sıra etkinliğe davet edilen ve mahkeme kararlarıyla kapatılan Türk azınlık derneklerinden İskeçe Türk Birliği adına Asbaşkan İsmet Tüccar katıldı.

Atina’da yapılan etkinlik Altın Şafak Partisi milletvekilleri ve üyelerinin yaptığı baskından sonra devam etti.

Atina Gazeteciler Birliği’nde (ESİEA) gerçekleştirilen etkinlik, 12 Aralık Pazartesi günü yapıldı. Etkinliği, sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütleri temsilcileri, üniversite öğrencileri, bazı akademisyen ve gazetecilerin yanı sıra Türkiye ve ABD’nin Atina büyükelçiliklerinden yetkililer de izledi. Etkinliğe, sabık milletvekili ve Adalet Bakanlığı Şeffaflık ve İnsan Hakları Genel Sekreteri Maria Yannakaki de katıldı.

Yunanistan’daki milli azınlıklarla ilgili panelde ağırlıklı olarak Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının durumu ele alındı. Yunanistan’daki Makedon azınlıkla ilgili olarak Edessa Makedon Eğitim ve Kültür Merkezi’nin tebliği okundu.

Panelin moderatörlüğünü, Yunanistan Azınlık Hakları Grubu Temsilcisi Nafsika Papanikolatu yaptı.

Toplantının ilk konuşmacısı, Yunanistan Helsinki İzleme Komitesi Sözcüsü Panayotis Dimitras oldu. Dimitras sunumunda, Birleşmiş Milletlerin üç komisyonu tarafından hazırlanan Yunanistan’daki milli azınlıklarla ilgili raporlarını okudu. Dimitras, 2015-2016 döneminde BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komisyonu, İnsan Hakları Komisyonu ile Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin raporlarını katılımcılara aktardı ve Yunanistan’ın bu raporlar ışığında hareket etmesi gerektiğini söyledi. Konuşmasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin İskeçe Türk Birliği, Rodop ili Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç ili Azınlık Gençler Birliği dernekleriyle ilgili kararlarına dikkat çeken Panayotis Dimitras, başta İskeçe Türk Birliği olmak üzere adında Türk veya azınlık kelimesi geçen azınlık dernekleriyle ilgili AİHM kararlarının 2008 yılında açıklandığını ve Yunansitan’ın mahkum olduğunu hatırlattı. Avrupa Konseyi’nin bu kararların uygulanmasını takip ettiğini ve 2012 yılından bu yana kararların uygulanmasını istediğini belirten Dimitras, Yunanistan’ın söz konusu kararları uygulamadığını vurguladı.

Uluslararası kuruluşların Yunanistan’da Türk ve Makedon azınlıktan ve onların haklarından bahsettiğini belirten Dimitras, medyanın ve neredeyse tüm siyasi partilerin etnik azınlıklar konusunu görmezden geldiğini söyledi.

Helsinki İnsan Hakları İzleme Komitesi Yunanistan Gözlemciliği Temsilcisi, yüzde 3’lük seçim barajına da değinerek, bu seçim barajının Dr. Sadık Ahmet ve Ahmet Faikoğlu’nun bağımsız milletvekili olarak seçilmesinden sonra geldiğini anlattı. Partilere uygulandığı gibi bağımsız milletvekili adaylarına da uygulandığını, bunun son derece antidemokratik bir uygulama olduğunu belirtti.  DEB Partisi eğer Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aldığı sonuçları, milletvekili seçimlerinde de alsaydı ve bağımsız adaylara yüzde 3 barajı olmasaydı, o zaman Rodop ve İskeçe illerinden en az iki, belki de üç milletvekili seçebileceğini ifade etti.

Daha sonra söz alan DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, parti olarak ilk kez Atina’da bir etkinliğe imza atmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Helsinki İzleme Komitesi Yunanistan Temsilcisi Panayotis Dimitras’a teşekkür eden Ali Çavuş, ülke yöneticilerinden uluslararası örgütlerin tavsiyelerini dikkate almalarını istedi. Batı Trakya Türk azınlığının uzun yıllardan bu yana haksızlıklara ve baskılara maruz kaldığını anlatan Mustafa Ali Çavuş, bağımsız milletvekili adaylarına yüzde 3’lük seçim barajı uygulamasının başlamasından sonra Dr. Sadık Ahmet’in DEB Partisi’ni kurduğunu söyledi. Ali Çavuş, azınlığın büyük partilerde siyaset yaparak sorunların çözümüne çare aradığını, fakat bir çözüm üretilemediğini dile getirdi. Hükümetlerin değişmesine rağmen azınlık sorunlarına bakışta bir farklılığın olmadığını görünce azınlık üzerinde bir devlet politikasının hakim olduğuna kanaat getirdiklerini söyleyen Ali Çavuş, 2010 yılında arkadaşlarıyla birlikte yeniden DEB Partisi’ni yapılandırarak hak arama mücadelesine giriştiklerini belirtti.

Bugüne kadar eğitim, kimliğin inkarı, vakıflar, müftülük, %3’lük seçim barajının bağımsız adaylara uygulanması, 19. madde sebebiyle 60 bin kişinin vatandaşlığını yitirmesi,  gereğinden fazla istimlak edilen araziler ve onların değerlerinin ödenmemesi ile 1990’da yağmalanan dükkanların zararlarının tazmini gibi birçok konunun çözüme kavuşturulamadığını dile getiren Ali Çavuş, sorunların diyalog ile çözümlenebileceğini, kendilerinin de ülke yöneticilerine diyalog çağrısı yaptıklarını, ancak bu çağrılarına cevap alamadıklarını anlattı.

Partilerinin 8 Aralık 2015’te saldırıya uğradığını ve parti kurucusu Dr. Sadık Ahmet’in çalınan arabasıyla ilgili bugüne kadar bir gelişmenin olmadığını dile getiren Ali Çavuş, azınlığın Lozan Antlaşması ve diğer anlaşmalardan doğan haklarını talep ettikleri için “ırkçılıkla” suçlandıklarını söyledi.

Panelin üçüncü konuşmacısı DEB Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ozan Ahmetoğlu oldu. Konuşmasında DEB Partisi’nin 2014 yılındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki başarısını değerlendiren Ahmetoğlu, DEB Partisi’nin AP seçim bildirisinin güncellenmesini ele aldı. DEB Partisi’nin AP seçimlerinde büyük bir başarı elde ettiğini belirten Ozan Ahmetoğlu, tüm ülke YDP ve SİRİZA partilerinin renklerine boyanırken, Rodop ve İskeçe illeri DEB Partisi’nin renklerine boyandığını anlattı. Seçimde Avrupa’ya ve Atina’ya seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirtti. Yıllarca çözüm bekleyen sorunlara dikkat çekmek istediklerini, azınlık seçmeni DEB Partisi’ne verdiği büyük destekle hükümete ve Atina’ya çok önemli ve güçlü bir mesaj gönderdiğini, ancak ne yazık ki bu mesajı Atina’nın görmek ve anlamak istemediğini ve azınlık sorunlarına tehdit ve tabu penceresinden bakmaya devam ettiğini ifade etti.

AP seçimlerinden sonra bölgeyi ziyaret eden YDP lideri Andonis Samaras, Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos ve Başbakan Aleksis Çipras’ın ziyaretlerine değinen DEB Partisi Başkan Yardımcısı, söz konusu devlet adamlarının azınlığa yeni bir şey söylemediğine ve azınlık haklarıyla ilgili bir gelişme olmadığına dikkat çekti. Ahmetoğlu, azınlığın son iki seçimde büyük destek verdiği Başbakan Çipras’ın ziyareti sırasında azınlığa karşı nispeten daha yakın bir profil çizmesine rağmen açıklamalarında devlet söylemini tekrarladığını ve somut bir şey söylemediğini ifade etti.

 Azınlık anaokulları ve İskeçe Azınlık Ortaokulu Lisesi okul binasına da değinen Genel Başkan Yardımcısı, bu iki konuda bile azınlığın istediği çözümlerin hayata geçirilmediğini, Başbakanın ziyaretinde de bu konularda somut bir açıklama olmadığını anlattı. Dolayısıyla Mayıs 2014’teki seçimlerde kamuoyuna duyurdukları seçim bildirilerinin iki buçuk yıl sonra hala çok güncel olduğunu söyledi. Hatta o sorunlara bugün azınlık kuruluşlarına, seçilmiş müftülere ve partimizin başkan ve yöneticilerine yapılan suç duyurularının, ifadeye çağırılmalarının ve adli kovuşturmalarının da eklenmesi gerektiğini belirtti. Bugünkü etkinliğin azınlık konularının konuşulmasının tabu olmaktan kurtulması yolunda bir başlangıç olmasını diledi.

Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı, DEB Partisi Başkan Vekili ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde üç azınlık derneğinin avukatı Ahmet Kara da yaptığı konuşmada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin azınlık dernekleriyle ilgili kararlarını anlattı. İsminde “Türk” kelimesi geçen derneklerin dava süreçlerini anlatan Ahmet Kara, AİHM’nin söz konusu azınlık derneklerini haklı bulduğunu ve Yunanistan’ı mahkum ettiğini söyledi.

Kara, 2008 yılında verilen kararların üzerinden sekiz yıl geçmesine rağmen söz konusu mahkeme kararlarının hala uygulanmadığını hatırlatarak bunun büyük bir yanlış olduğunu ifade etti. Yunanistan’ın bu kararları uygulamamakta direndiğini dile getiren Kara, ülkemiz Yunanistan’ın tüm uyarılara rağmen bu davaları ve bu konuları görmek istemediğini, böyle bir mesele yokmuş gibi davrandığını ve bunun çok yanlış olduğunu ifade etti.

Avrupa Konseyi’nin 2012 yılından bu yana Yunanistan’ın azınlık dernekleriyle ilgili kararları uygulaması için uyarıda bulunduğunu vurgulayan Kara, Yunanistan’ın kararları uygulaması için yöntem aradığını söylemesine rağmen, buna yönelik bir çabanın olmadığını ifade etti.

Bu davaları daha önceleri bizim büyüklerimiz olan avukatların takip ettiğini, bu davalar başladığında kendisinin çocuk olduğunu, o avukatlar emekliye ayrıldığını ve davalara kendilerinin baktığını belirtti. Yılların geçtiğini ve değişen bir şeyin olmadığını ve bunun daha ne kadar süreceğini merak ettiğini anlattı.

Yunanistan mahkemelerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamak zorunda olmadığına dair bir görüşün olduğunu da belirten Kara, bunun ülke demokrasisi ve hukuk sistemi açısından utanç verici olduğunu söyledi.

Panelin son konuşmacısı ise Adalet Bakanlığı Şeffaflık ve İnsan Hakları Genel Sekreteri ve DİMAR Partisi eski Milletvekili Maria Yannakaki oldu. Azınlıklar konusuna yabancı olmadığını belirten Yannakaki, milletvekili olduğu dönemde azınlık sorunlarıyla yakından ilgilendiğini dile getirdi. Azınlık anaokulları konusunda meclise soru sunduğunu hatırlatan Yannakaki, bu konuda verilen yanıtın anlamsız olduğunu ifade etti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin azınlık dernekleriyle ilgili dava kararlarının uygulanması ve bu konuda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin uyarılarıyla ilgili bir gelişmenin olacağını duyuran Şeffaflık ve İnsan Hakları Genel Sekreteri, “Bir sonraki Bakanlar Komitesi toplantısının yapılacağı 2017 Mart ayına kadar bir gelişme olacağını söylemek isterim.” dedi.

Bu konuda yasal bir uygulama konusunda inisiyatif alınacağını ifade eden Yannakaki, durumun eskisi gibi olmayacağını dile getirdi. Amaçlarının, Yunan mevzuatının Avrupa normlarıyla tamamen uyum içinde olmasını ve ülkedeki tüm sosyal grupların hak ve özgürlüklerini güvence altına almak olduğunu kaydeden Yannakaki, kendisinin bunun için uğraş vereceğini belirtti.

Altın Şafak Partisi’nin saldırısına da değinen Yannakaki, bunun kabul edilemez bir şey olduğunu ve bu örgütün gerçek yüzünü bir kez daha gösterdiğini söyledi.

Panelde yer alan konuşmacılardan sonra, Edessa Makedon Eğitim ve Kültür Hareketi Temsilcisi Evgenia Natsulidu’nın etkinliğe gönderdiği yazılı bildiri okundu. Natsulidu bildirisinde, Yunanistan’daki Makedon azınlığın ve kültürünün inkar edildiğine dikkat çekerek, bu politikadan vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti.

Ardından, Dedeağaç Belediyesi İslam Dinine Mensup, Anadili Türkçe olan Yunanistan Vatandaşlarının Dayanışma, Spor ve Kültür Birliği Başkanı Yaşar Dağlı konuştu. Dağlı, devletin kendilerini Roman olarak nitelendirdiğini ve ilgilenmediğini belirterek, Başbakan Çipras’ın Rodop ve İskeçe’ye gitmesine rağmen kendilerini ziyaret etmediğini söyledi.

Yaşar Dağlı, kendilerinin “Osmanlı torunları” olarak tanımlanmasını istediklerini ifade etti.

“Barış için Araştırma ve Eylem Merkezi” sözcüsü Fotini Sianu ise yaptığı kısa konuşmada göçmen ve mülteci sorununa ağırlık verdi.

Yapılan konuşmalardan sonra soru – cevap bölümüne geçildi. Bu bölümde de bazı izleyiciler söz alarak görüşlerini dile getirdiler.

DEB PARTİSİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz