Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu yaptığı toplantı sonrasında aldığı kararla yayınladığı basın bildirisinde, “Hükümetimizden, Müslüman Türk Azınlığın çift dilli anaokulu talebine bir an önce cevap verilmesi yönündeki çağrımıza ve önerimize cesaretle karşılık vermesini temenni ediyoruz.” İfadelerine yer veriliyor.
BASIN BİLDİRİSİ
“Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu 5 Nisan 2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, Eğitim Bakanlığı Eğitim Politikaları Enstitüsü tarafından Batı Trakya’da Türk Azınlığın yaşadığı bölgelerde tek dilli (Yunanca) devlet anaokullarında hayata geçirilmeye çalışılan pilot uygulamayı etraflıca değerlendirmiştir.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı, Lozan Antlaşması ve ilgili antlaşmalar uyarınca eğitim alanında özerk bir yapıya sahiptir. Buna rağmen, Azınlık çocukları Türkçe anadili özelliği gözetilmeksizin, ülke genelindeki zorunlu okul öncesi eğitim kapsamına dahil edilmeye çalışılmaktadır. Azınlığımız böylece, çift dilli Azınlık anaokulu (Türkçe ve Yunanca) eğitim altyapısını hazırlamayan hükümetlerin bu tek taraflı kararı ile on yıla yakın süredir anaokulu eğitiminde ana dilinden mahrum bırakılmaktadır. Bu durum, Azınlık çocuklarının eğitim hayatlarının daha en başında ana dilleri olan Türkçe ile etkileşimde bulunmalarına mani olmaktadır.
Hükümetimizden, Müslüman Türk Azınlığın çift dilli anaokulu talebine bir an önce cevap verilmesi yönündeki çağrımıza ve önerimize cesaretle karşılık vermesini temenni ediyoruz.
Soydaş iktidar milletvekillerimiz bu pilot uygulamanın başarılı olması halinde, bir sonraki adımın çift dilli anaokullarının faaliyete geçmesi olacağını vurgulamaktadırlar. Kurulumuz, bazı çevrelerin soydaş toplumunda olumlu yanıt bulan bu söylemlerin gerçekleşmesini engellemeye çalıştığı kanaatindedir. Bu bağlamda, Batı Trakya Türk Azınlığı olarak her ne kadar iyi niyetle bakmaya çalışsak da, gerek pilot uygulamanın hayata geçirileceği anaokullarındaki öğretmenlerin greve gitmesi, gerekse Doğu Makedonya ve Trakya Eğitim Müfettişi’nin basına yansıyan (Embros gazetesi 28 Mart) açıklamaları, bizleri uygulamanın asıl hedefi ve niyeti konusunda yeniden şüpheye düşürmüştür.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının yaşadığı bölgelerdeki anaokullarında, uluslararası ve ikili antlaşmalarla teminat altına alınmış haklarımız çerçevesinde, eğitimde çağdaş bilimsel metotlara uygun ve çalışanların rolleri açıkça tanımlanmış bir çözüm talep ediyoruz. Bu konuda ilgili mercilerin bir an önce adım atmasını bekliyoruz.”
BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI DANIŞMA KURULU