D.E.B. PARTıSı: YUNANıSTAN, DAVALARIN SONUCUNU KABULLENME KONUSUNDA SON DERECE ıSTEKSıZ DAVRANMAKTADIR”

D.E.B. Partisi, ülkemiz Yunanistan’ın Batı Trakya Türk Azınlığı lehine AıHM kararlarını kabullenmekte isteksiz olduğunu belirten bir basın açıklaması yayımladı. D.E.B. Partisi’nden yapılan yazılı açıklamada, “Yunanistan, Türk azınlığın kimlik, kültür ve örgütlenme özgürlüğü alanında en önemli davaların sonucunu kabullenme konusunda son derece isteksiz davranmaktadır. DEB Partisi olarak, vatandaşı olduğumuz ve kanunlarına riayet ettiğimiz ülkemiz Yunanistan’ın yöneticilerine seslenerek, azınlık dernekleriyle ilgili Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi kararlarına eksiksiz uyulması için çağrıda bulunuyoruz. Unutulmaması gerekir ki; hukuka ve insan haklarına saygı, demokrasinin “olmazsa olmaz”ıdır. Bunlar yoksa demokrasi de yoktur. “Batı Trakya’da Türk yoktur” politikası Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu’nun kimliğine, kültürüne ve örgütlenme özgürlüğüne vurulan en büyük darbelerden biridir” ifadeleri yer alıyor. Basın açıklamasının tamamı şu şekildedir. BASIN AÇIKLAMASI Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi’nin (AıHM), Batı Trakya Türkleri için en önemli hukuki mücadelelerden biri olan ıskeçe Türk Birliği davasının sonucunu açıklamasının üzerinden 3 yıl geçti. Üç yıl önce bugünlerde, 27 Mart 2008 tarihinde Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi, 25 yıllık bir hukuk mücadelesinden sonra ıskeçe Türk Birliği’nin kapatılmasıyla ilgili dava ve Rodop ıli Türk Kadınları Kültür Derneği’nin kurulmasına izin verilmemesiyle ilgili davanın sonuçlarını açıklamıştı. Hatırlanacağı üzere Yunanistan mahkemeleri tarafından, ismindeki ‘Türk’ ibaresi yüzünden kapatılan ıskeçe Türk Birliği ve yine ismindeki ‘Türk’ ibaresi nedeniyle kurulmasına izin verilmeyen Rodop ıli Türk Kadınları Kültür Derneği davaları Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi’nde kazanılmış ve Yunanistan bu davalarda yargıçların oybirliğiyle mahkum edilmişti. şu noktayı hatırlatmakta fayda var. ısminde ‘Türk’ ibaresi bulunan Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği ve ıskeçe Türk Birliği gibi tarihi azınlık derneklerimizin resmiyetlerinin ellerinden alınması bir demokrasi ayıbıydı. “Batı Trakya’da Türk yoktur” politikası uyarınca yürürlüğe konan bu uygulama Yunanistan vatandaşı olan, tüm dünyaya örnek bir toplum diye nitelendirilen Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu’nun kimliğine, kültürüne ve örgütlenme özgürlüğüne vurulan en büyük darbelerden biridir. 1983 yılından, 2005 yılına kadar Yunanistan içinde verilen iç hukuk mücadelesinden sonra davayı Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi’ne götüren ıskeçe Türk Birliği, bu hukuk ve demokrasi mücadelesinden alnının akıyla ve başarıyla çıkmıştır. 27 Mart 2008 tarihinde Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi’nin ıskeçe Türk Birliği ve Rodop ıli Türk Kadınları Kültür Derneği davalarında Batı Trakya Türk derneklerinin haklılığını tüm açıklığıyla ortaya koymasından sonra, sözkonusu dernekler tekrar Yunanistan mahkemelerine başvurarak “kapatma kararının iptali ve resmiyetin iadesi” talebinde bulundular. Ancak, ınsan Hakları Mahkemesi’nin kararının uygulanmasını isteyen derneklerimizin bu demokratik talebi hala kabul görmemektedir. Avrupa ınsan Hakları Sözleşmesi’ne imza atan ülkemiz Yunanistan, Türk azınlığın kimlik, kültür ve örgütlenme özgürlüğü alanında en önemli davaların sonucunu kabullenme konusunda son derece isteksiz davranmaktadır. Sözkonusu kararın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uyulmamaktadır. Uluslararası mahkemenin kararlarına uyulması için neyin ve nelerin beklendiğini doğrusu merak ediyoruz. DEB Partisi olarak, vatandaşı olduğumuz ve kanunlarına riayet ettiğimiz ülkemiz Yunanistan’ın yöneticilerine seslenerek, azınlık dernekleriyle ilgili Avrupa ınsan Hakları Mahkemesi kararlarına eksiksiz uyulması için çağrıda bulunuyoruz. Unutulmaması gerekir ki; hukuka ve insan haklarına saygı, demokrasinin “olmazsa olmaz”ıdır. Bunlar yoksa demokrasi de yoktur. Bu, demokrasinin “olmazsa olmazı” olan hukukun ve insan haklarına saygının birinci şartıdır.