CENGıZ ÖMER, AZINLIK KURULUşLARININ BAşINDAKı YÖNETıCıLERı ZAN ALTINDA BIRAKTI, NETLEşTıR CENGıZ, NETLEşTıR

Bu haber-yorumun başlığını ılhan Tahsin olarak ben attım. Çünkü, Azınlıkça internet sitesinde bu aşağıda okuyacağınız yazıyı gördüm. “Azınlık kurum ve kuruluşlarının başındakilerden bazıları “statüko” Millet gazetesi sahibi Cengiz Ömer, azınlık kurum ve kuruluşlarının başında bulunan bazı kişileri ve onları destekleyen çevreleri “statüko” olarak adlandırdı. Cengiz Ömer, 9 Aralık 2010 tarihli Millet gazetesinde yayımlanan “Azınlık sorunları ve çözümü” adlı yazısının bir bölümünde, “Bugün statüko dışında, yani azınlık kurum ve kuruluşlarının başında bulunan ve buradaki liderlik pozisyonundan ayrılmak istemeyen bazı kişi ve onları destekleyen çevreler dışında herkes sorunların çözümünden yanadır. Sırf kişisel hırs ve makam düşkünlüğü yüzünden toplumun geleceğinin tıkanmak istendiği, ilgili kişilerin polemiklerinde sarfettikleri söylem ve ortaya attığı iddialardan açık ve net bir biçimde anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı. Cengiz Ömer aynı yazının bir başka bölümünde de, “Azınlık insanı artık kurum ve kuruluşlarını işgal eden hırs kurbanı kişilerin çözüm sürecini tıkamalarından bıkmış ve usanmış durumdadır” yorumunda bulundu. “Azınlığın artık çözüm istediğini ve bu çözüm için iki devletin başlattığı olumlu süreci tıkayanlardan azınlığın kurtulmak istediğini” belirten Cengiz Ömer, hangi azınlık kurum ve kuruluşlarının başında bulunanları “statüko” ve “liderlik pozisyonundan ayrılmak istemeyen kişiler” olarak adlandırdığını yazısında belirtmedi.” Evet değerli okurlar, Cengiz Ömer arkadaşım ki kendisini severim, çünkü aynı yolun yolcusu, aynı davanın davacısı olduğunu zannettiğim için yazılarını her defasında okurum. Hani işin gerçeği güzel de yazı yazar. ıyide puro içer kefe geldiği zaman. Tabii ki bu işin espirisi ama bana kızmayacağını bildiğim için onun purosuna değindim. Gerçektende yakışıyor ona puro içerken. Hani bazı insanlar vardır eline ne alsa yakışmaz aynı benim gibi, mesela ben elime ne alsam yakışmaz. Hiçbirşeyi beceremem ve kızarım kendime. Aynen Hara Nikopulu davasında özür dilediğim gibi. Ama ne yapalım, fakirliğin gözü kör olsun. Çöpe atacak param yok ki, param yok ki şahit bulayım, şahit olayım. ışte sonunda onun bunun gülenceliği olursun işte. Ben de Hara Nikopulu davasında öyle oldum. Sırtım kuvvetli olsa ohoooo, bir dam eşeği otlatırdım vallahi. Hele hele o bölgeden gerçek şahitler gelseydi gene, aynen yazılarımdaki gibi önüme kimse duramazdı. Ama balıklamasına atıldığım “made in ıbrahim Baltalı” kaynaklı haberin ceremesini ödedim. Oh iyi oldu bir bakıma, bir daha kaynağı olmayan kulaktan duyma veya önce internet sayfalarına konulan ve daha sonra indirilen haberleri alırken daha dikkatli olurum bundan sonra. Çünkü Hara haberini Rodop Rüzgarı internet sitesinde durduğu zaman içerisinde aldım. şimdilerde o haberi arama, o şimdi asker. Neyse konumuz “statüko” dedik. Cengiz arkadaşımın eli güzel kalem tutar. Ama bu son yazısında yazmış olduğu “statüko” kelimesini kullanmış. Kullanmış, ama ben Azınlığın kurluşlarından birinde olan yöneticiyi veya tüm yöneticileri kastettiğini anladım. Bazı kişileri anlamadım. Benim bildiğim Cengiz arkadaşım düz konuşur, düz yazar. Ama burada kaideyi bozmuş galiba ve bazıları demiş. şimdi ben bir dernek başkanı olsam mesela üzerime alınırım, beni mi kastetti derim. Müftüler aynısını zanneder, dernek başkanları aynısı, milletvekilleri aynısı, kim alınmaz ki? Benim tanıdığım bildiğim Cengiz arkadaşım bunun altında kalmaz ve kimi kastettiğini yazar. Çünkü o açık konuşmayı sever benim gibi. Bakın, nasıl yazıyorum bende, çünkü biliyorum kızmayacak. Zaten yazımda da kendisine yönelik bir suçlama yok. Onu asla yapmam. Sadece açık ve net diyorum, azınlığın içinde herkersi zan altında bıraktın. Biz gazete olarak azınlığın sorunları çözülsün diye sayfa dolusu yazılar yazıyoruz. Bizde bilelim ve hep birlikte azınlığın sorunlarının çözümlenmesini istemeyen bu her kimse kendisini yapıcı eleştirelim. Hani sayfada yerim olsa şunu yazıp soracaktım Cengiz arkadaşıma. Tüm Azınlık kuruluşlarının başında olanların isimlerini yazacaktım ve o seçsin hangisi ve bir dahaki hafta yazısında işaretlesin diye. Ama sayfam kalmadı ve bu hafya ekonomik gitmek zorundayım. Kusura bakmayın. Saçmaladım galiba bu hafta, aman sakın kızmayın haaa….