Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Türkiye’nin sınırları 780 bin kilometrekare bir yüzölçümünden ibaret değil, bizim sınırlarımız resmi sınırlarımızı aşan gönül sınırlarımıza tekabül eden bir hinterlanda sahip. Dolayısıyla biz ülke olarak güçlü olmak zorundayız.” dedi.
Çavuşoğlu, Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki Yunus Emre Spor Spor Salonu’nda düzenlenen Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (BAL-GÖÇ) 17. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, genel kurulun hayırlı olmasını diledi.
“Lozan’ı niye tersinden okuyorsun”
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretini anımsatarak, “Şimdi birileri çıkıp burada Lozan ile ilgili laf ediyor. ‘Lozan güncellenir, güncellenemez.’ Bunu niye tersinden okuyorsun. Cumhurbaşkanımız bunu Atina’da Cumhurbaşkanının önünde söylüyor. Diyor ki, ‘Sen Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığın hakkını vermiyorsun. Zaten Lozan’ı değiştirmişsin. Güncelle kardeşim bunu.’ Bundan niye rahatsız oluyorsun. Kimse kimsenin toprak bütünlüğüne karışmıyor. Soydaşın hakkını savunmaya çalışıyor. 65 yıl sonra Gümülcine’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Kırcaali’ye giden Recep Tayyip Erdoğan’dır. Niye daha önce gitmediler. Oturdukları niye yerden hamaset yapıyorlar. Çünkü dertlenmek, samimiyet lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin her geçen gün bölgesinde güçlendiğini belirten Çavuşoğlu, özellikle son 16 yılda önemli bir değişim, dönüşüm ve gelişim süreci yaşandığını vurguladı. Çavuşoğlu, Türkiye’nin her zaman mazlum ve mağdurların yanında olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin sınırları 780 bin kilometrekare bir yüzölçümünden ibaret değil, bizim sınırlarımız resmi sınırlarımızı aşan gönül sınırlarımıza tekabül eden bir hinterlanda sahip. Dolayısıyla biz ülke olarak güçlü olmak zorundayız. Birlik ve beraberlik içinde olmak zorundayız. Kardeşlik hukukumuzu muhafaza ederek, hem gücümü tahkim etmek hem de bizlerden aman dileyen, derman bekleyen insanların bulundukları yerlerde güven içinde yaşamlarını sürdürmelerini temin etmek zorundayız. Türkiye bunun için çalışıyor.”
“Batı Trakya Avrupa’nın en az gelişmiş bölgesi”
Balkan coğrafyasının ilkeleri, değerleri, gelecek nesilleri için çok bedel ödediğinin altını çizen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Balkan coğrafyasında bugün eğer bazı şeyleri aşabilmişsek baktığımız zaman 1980’li yılların ortasından başlayan asimilasyon ve baskı politikalarına karşı gelişen ruhun beraberinde getirdiği imkanlar olmuştur. Şimdi bize düşen bir şey var. Biz buraya geldik abat olduk. Bugün Bulgaristan’daki genç nüfus ekonomik sebeplerden dolayı bir başka ülkeye göç etmek zorunda kalıyor.
Batı Trakya Avrupa’nın en az gelişmiş bölgesi. Ekonomik olarak sıkıntılar var. Şimdi bir araya gelerek somut adım atmamız gerekiyor. Bulgaristan’da soydaşlarımıza ve orada yaşayan insanlara istihdam sağlayacak nasıl bir yatırım yapabiliriz bunun arayışı içinde olmamız gerekir. Artık söz söyleme, hamaset yapma dönemi geçti, adım atmak, elimizi taşın altına koyma vakti geldi. 100 kişi bir araya gelelim, bir fabrika satın alalım ve istihdam imkanı sağlayalım. Bunu yapabilecek gücümüz var.”