Sevgili Batı Trakya Türkleri,
İktidardaki SYRIZA’nın Ekim ayında Atina’da gerçekleştirdiği kongreye ilişkin olarak azınlık basınında yer alan haberler arasında “Biz SYRIZA’ya oy verdik, bizi ANEL yönetiyor” başlıklı haber dikkat çekiciydi, haberi merakla okudum. Kongreye Gümülcine’den katılan Türk delegenin isyan dolu konuşması oldukça çarpıcı. Delege Kamil Sıcakemin, SYRIZA’nın programında Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili bir maddenin kabul edilemez olduğunu söyleyip azınlık meselelerinin tabu olmaktan çıkarılması gerektiğini söylemiş. Eğitimdeki sorunlardan bahseden delege bireysel haklar alanında ilerleme sağlansa da eğitim, kimlik ve vakıflar gibi kolektif haklar alanında devam eden sorunların devlet ve azınlık arasındaki ilişkilerde engel oluşturduğunu söylemiş.
Delegenin konuşmasında daha da çarpıcı olan ise SYRIZA’nın ANEL ile hükümet kurup Trakya ile ilgili işleri ANEL’e devretmesinin olumsuz sonuçları hakkındaki açıklaması. Şöyle demiş Kamil Sıcakemin:
“Syriza’ya oy veren sıradan vatandaşlar ihanete uğramış hissediyor. Genellikle ‘Biz SYRIZA’ ya oy verdik , ama bizi ANEL yönetiyor’ diyorlar”. Ne kadar doğru bir tespit! Kamil Sıcakemin’e tüm delegelerin huzurunda azınlığımızın haklı isyanını dile getirdiği için teşekkür ediyorum! Umarım Kamil beyin isyanından sonra SYRIZA üyesi azınlık milletvekillerimiz perde arkasında bu durumun altını çizerler, böylece bu haklı isyan olumlu sonuçlar doğurur. Ancak bizi yönetenler ANEL ile ortaklıklarını sürdürdüğü sürece birşeylerin değişmesi de oldukça düşük bir ihtimal, bunu da unutmayalım!
Bölgemizde azınlık kurumlarımızın başkanları çeşitli sebeplerle sürekli olarak sorguya çağrılırken öte yandan komşumuz olan Arnavutluk’ta Himara şehrinde çevre düzenlemesi kapsamında Yunan azınlık mensuplarına ait evlerin yıkım kararı ile ilgili olarak Yunan Dışişleri Bakanlığı 30 Ekim ve 1 Kasım tarihlerinde yaptığı iki açıklamada evlerin yıkım kararının derhal iptal edilmesini istedi, özellikle azınlık hakları olmak üzere mülkiyet haklarının korunmasının Arnavutluk’ın AB’ye katılım müzakelerinin başlaması için konan beş şartın parçası olduğunu belirtti. Arnavutluk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Glevis Dervişi ise yaptığı açıklamada Yunanistan’ın açıklamalarının tehditkar olduğunu söyleyerek Arnavutluk’un ayrımcılık yapmadığını söyledi. Buna cevaben ikinci bir açıklama yapan Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Arnavutluk’ta azınlık haklarına saygı duyulduğunu iddia edecek bir konumda olmadığını belirterek özel olarak Yunan kökenli kişilere ait evlerin yıkılmasının planlı bir çaba olduğunu iddia etti. Yunan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması ne kadar ilginç değil mi? Arnavutluk’ta yaşayan Yunan azınlığının haklarının ihlal edildiğini söylerken dönüp kendisine bakmıyor bile! Yüzü hiç kızarmadan azınlık haklarından, demokrasi ve hukukun üstünlüğünen bahsediyor!
Ülkemiz kendi ülkesinde azınlık haklarını sağlıyor olsaydı ne biz ne de anavatanımız her platformda azınlığımızın sorunlarını dile getirmek zorunda kalırdık. Garantör olarak anavatanımız uygun her zeminde bizim haklarımızı savunuyor. Son olarak anavatanımızın AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, bu hafta Atina’ya gerçekleştirdiği ziyarette azınlığımızın temsilcileri ile de görüştü. Ziyarete ilişkin düzenlediği basın toplantısında Bakan Çelik, azınlığımızın çözüm bekleyen sorunlarını dile getirdi.
Azınlık olarak verdiğimiz mücadeleda anavatanımızı yanımızda hissetmek bizim için çok önemli! Biz mücadelemize yılmadan devam ediyoruz, biliyoruz ki koskocaman bir taş bile sürekli akan bir damla ile yarılırmış!
Sevgili dostlar,
Sözlerime son verirken bölgemizde son dönemde yaşanan intiharlara da değinmek isterim. Ağır ekonomik şartlarda yaşam mücadelesi veren insanlarımızın yaşamlarından ümit keserek hayatlarına son vermeleri çok ama çok üzücü. Ölümün olduğu yerde sözcükler yetersiz kalıyor, hele de kendi yaşamından vazgeçerek intihar eden gençlerimiz olduğunu görmek acı Yaşamlarını yitiren insanlarımıza Allah’tan rahmet dilerim, geride bıraktıkları ailelerine başsağlığı ve sabır dilerim.
Bir acı haber de bu kez Gütersloh’tan geldi. İskeçe’nin Boyacılar köyünden olan ve Gütersloh’ta yaşayan Mümün Aliçoğlu isimli genç kardeşimiz geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşamını yitirdi. ABTTF ailesi adına genç kardeşimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve tüm yakınlarına başsağlığı dilerim.
Saygılarımla.
Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı
