Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Bursa Şubesinin 15 Ocak 2017 Pazar günü, şölen havasında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonunda 26. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi.
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezinin Kasım 2015’te tüm teşkilatın desteği ile gerçekleştirdiği tüzük değişikliğinden sonra, derneğimizin tabanla tekrar buluşmasının semeresi Bursa’da Batı Trakya’nın Demokrasi Şölenine dönüştü.
Batı Trakyalıları bir araya getiren 26. Olağan Genel Kurula Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Necmettin Hüseyin, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, Ak Parti İl Başkanı Cemalettin Torun, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Tevfik Topçu, Bal-Göç Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan, BTTDD eski Genel Başkanları Dr. Mustafa Rumelili ve Av. Burhaneddin Hakgüder, BTTDD Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Hasanoğlu, Teşkilat Başkanı Musa Yurt, Genel Merkez Denetim Kurulu Başkanı Seyit Saitoğlu ve Denetim Kurulu üyesi Necmettin Kahya, BTTDD Zeytinburnu Şube Başkanı Fatih Hacıdeli, İzmit Şube Başkanı Lütfü Bodur, Zeytinburnu eski şube başkanları Besim İsmailbaşa, Sinan Türkmen çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve STK yöneticisi ile 1500 civarında Batı Trakyalı hemşehrimiz katıldı.
Divan Başkanlığına gelen tek öneri ile Selim Şerif. katip üyeliklere Ecz. Zekeriya Kolat ve Ali Mollasalih seçildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile Batı Trakya Türklerinin efsane lideri Dr. Sadık Ahmet ile ebediyete göç etmiş büyükleri için saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşının okunması ile genel kurul başladı.
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Bursa Şubesinin 25. dönem faaliyetlerinin anlatıldığı barkovizyon sunumundan sonra söz alan şube başkanı Şükrü Köse 2011 yılından bu yana gerçekleştirdikleri faaliyetlerde kendilerine destek veren hemşehrilerine teşekkür edip, helallik istedi.
Bizler vatan kaybetmenin ne demek olduğunu en iyi bilen insanlarız
Ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Genel Başkan Av. Necmettin Hüseyin “Saygı değer divan başkanı ve heyeti, Sayın Şube Başkanım, Sayın Belediye Başkanlarım, Sayın İl Başkanlarım, değerli Batı Trakyalılar sevgili Bursalı hemşehrilerim. Türkiye genelinde 13 şubesi, 4 temsilciliği, 2 spor kulübü ve 2 vakfı ile faaliyet gösteren dev bir teşkilatın, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneğinin Genel Başkanı olarak sizleri saygıyla selamlıyorum. Bursa Şubemizin demokrasi bayramına hoş geldiniz şeref verdiniz.
Sözlerime başlarken belirtmek isterim ki, son süreçte ülkemizin zorlu günler geçirdiğine hep birlikte şahitlik ediyoruz. Bu süreçte ülkemizin bekası adına yüzlerce şehit verdik hepsini rahmetle minnetle bir kez daha yad ediyoruz. Bu cennet vatan uğruna aramızda ayrılanların mekanları Cennet olsun. Yakınlarımıza ve milletimize metanet içerisinde sabırlar temenni ediyorum. Gazilerimize Allahtan şifa temenni ediyorum.
Bizler vatan kaybetmenin ne demek olduğunu en iyi bilen insanlarız, son vatanımızda da milim toprak kaybına, hak kaybına tahammülü olacak en son insanlarız.
Tabi bu hassas dönemde yaptığımız şube kongremizde, bu duygularımın ortak duygularımız olduğunu bilerek paylaşmayı öncelikle sorumluluğumun gereği uygun gördüm.
Bugün burada 13 şubemizden birisi olan, Bursa Şubemizde genel kurulumuzu icra ediyoruz. Bu yıl 10 şubemizde genel kurullarımız var. Startı Zeytinburnu Şubesinde verdik. Fatih Hacıbedel kardeşimiz, Besim Başkanımızdan bayrağı devraldı. Bugünde ikinci şube kongremizi icra ediyoruz. Bayrağı teslim alan arkadaşlarımız. Burada da daha iyi neler yaparızın iddiası ile teslim alacaklar.
Kim seçilir buna tabii ki genel kurulumuz, yani sizler, derneğimizin gerçek sahipleri, Bursa’nın değerli üyeleri karar vereceksiniz. Seçilen hepimizin başkanı olacak. Kaybeden üzülmeyecek. Kazanan böbürlenmeyecek.
Bizlerden beklenti neydi; üye ile dernek arasındaki mesafeyi kaldırmamız. Coşku olsun, katılım olsun, çok seslilik olsun dediniz. . Yaptığımız tüzük değişikliği ile Tüm şubelerimize, Genel Merkezimize coşkuyu getirdik. Bizler yolları açtık sizler bu yollardan bu salonları doldurdunuz işte gerçek bayram işte gerçek dava mücadelesi budur. Hepinize teşekkür ediyorum, Genel kurulumuz hayırlı uğurlu olsun. Şölenimiz hayırlı uğurlu olsun.
Tabi ki şimdi diyeceksiniz genel başkan geldi. Batı Trakya’da neler oluyor, ne diyecek. Türkiye’de yaşıyoruz. Sorunlarımız var, soru soracaklar. Sorunlarına cevap arayacaklar..
Ayrıntıya girmek için zamanımız tabii ki çok yok ama en anlaşılır dilden size özetleyeceğim. Önce Batı Trakya ya Sonra Türkiye’ye değineceğim.
Bilindiği gibi 1946 yılında kurulan ve kuruluşunun 70. yılını yaşadığımız bu derneğin kuruluşundaki temel amaç, Batı Trakya da yaşayanların yaşadıkları yerde huzurunu mutluluğunu sağlamak. Devamında da göçmüş yada daha doğru tabiri ile göçmek zorunda kalmış üyelerinin gittikleri yerde huzurlu ve mutlu olmalarını sağlamaktır.
Batı Trakya 2017 de bildiğiniz Batı Trakya, ama 2017 yılının Batı Trakya’sı değil. 1980’lerin, 1990’ların Batı Trakya’sı. 2 yıl önce Çipras Başbakan oldu. Hepimiz Umutlandık.
Neden umutlandık biliyormusunuz?
Çünkü izlediğimiz SYRZA partisinin çalışma komiteleri diyorlardı ki.
-Türk etnik kimliği tanınmalı.
-Azınlık derneklerine tabelaları iade edilmeli.
-Azınlık müftüsünü seçmeli.
-Azınlık okullarının açılması teşvik edilmeli.
-Azınlığa iki dilli anaokulu imkanı tanınmalı.
-Vakıf mallarını azınlık seçtiği yöneticilerle yönetmeli.
İşte dedik bizim dediklerimizi diyen, bizimle aynı dili kullananlar iktidara geliyor.
Batı Trakya huzura kavuşacak. Batı Trakyalı mutlu olacak.
Sonuç ne oldu biliyor musunuz?
SYRZA tüm söylediklerini unuttu, Çipras Batı Trakya’yı, Faşist Kammenosa emanet etti. 8 milletvekilli bir parti, Batı Trakya’yı esir aldı. Almaya da devam ediyor.
Azınlık okullarını kapatmaya başladılar.
Vakıf malları talan edilmeye devam ediyor.
DEB Partisi Genel merkezi soyuldu. DEB Partisinin Atina da toplantıları basıldı.
Belediye başkanlarımıza yalan haberlerle saldırılar yapıldı. Her gün savcılıkta ifadedeler. Gözaltına alma cüretini gösterdiler. Hapis cezalarından medet umar hale geldiler.
Susmayacağız, yorulmayacağız,, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Sözünü unutanlara bunu hatırlatacağız, eninde sonunda haklarımızı alacağız.
Sayın Çipras’a sesleniyorum.
Gel, 2009 yılı uzak değil, hafızanızı tazeleyin, azınlığımızı gerçek manada kucaklayın, geç kalmış değilsiniz. Biz birlikte yaşadığımız insanlarla, çoğunlukla kucaklaşmak istiyoruz.
Aksi halde 29 Ocakları yaratan bu toplum Dr.Sadık Ahmet ve arkadaşlarının yarattığı o ruh ile, hukuk çerçevesinde, demokratik platformlarda hak arama mücedelesine kaldığı yerden devam edecektir. Bunu da göreceksiniz.
Tabi sözlerimi çok uzatmak istemiyorum. Söylenecek çok söz var ama tablonun özeti kısaca budur. Bizler orada bırakılırken mübadele dışında tutulurken, bize sorulmadan orada bırakıldık. Orada da gittiğimiz yerlerde de bu kimliğimizle etabli kökenli toplumlar olarak mutlu huzurlu olacağımızın teminatını da Lozan Anlaşmasının tarafı olan ülkelerin garantörlüğünde aldık. Herkes iki yıl askerlik yapar, fakat biz vatan kaybedenler ömür boyu askeriz. O yüzden Yunanistan’dan da, Türkiye’den de diğer ülkelerden de mutluluğumuz ve refahımız için verdikleri sözün arkasında durmasını beklememiz son derece doğaldır.
Sabrınıza sığınarak tabii ki Batı Trakya kısmında çok şeyde olsa uzattığım sözümü Türkiye’de yaşadığımız sorunlar ve yapılan çalışmalarla ilgili tamamlamak istiyorum.
Evet dönüyoruz dolaşıyoruz, bir İkamet sorunu, oturma izni problemi. Çalışma izni diyoruz. Onlara Sağlık güvencesi ekleniyor. Askerlik sorunu ekleniyo. Üniversiteye girişler. Harç sorunları. Haymatlosların sorunları diyoruz tamı tamına 10 kalem sorunumuz var. Bunların tamamına detaylı girmeyeceğim seçilen yönetim arzu ederse sırf bu konuda bir toplantı düzenler gelir tek tek anlatırız.
Ama iki sorunu burada bu hazirunun karşısında değinmeden geçilmez. En çok bizi sıkıntıya sokan soruna ikamet ve çalışma sorununa değineyim.
Bizler 2015 Mayıs ayında geldiğimizde ilk işimiz tüm konularda sorunların tespiti analizi ve çözüm yollarını içeren, bir çalışma başlattık. 2015 yılı Eylül ayında tamamladık bu çalışmayı ve bu çalışmada sorunlarımızın neden kaynaklandığını, sürecini, nasıl çözülebileceğini, kısa vadede ve uzun vadede nasıl sorun kelimesinin ortadan kaldırılacağını belirledik ve raporumuzu tüm ilgili birimlere ilettik.
Kısa vadede sıkıntıyı kaldırın ortadan ama kesin çözüm lazım dedik. Neydi istediğimiz çözüm? Nasıl İstanbul Rumları, Yunanistan’a girdiğinde sınırdan itibaren Yunan vatandaşı gibi muamele görüyor ise, bizleri de bu sonuca götürün dedik. Bizler özel statüde olan bir azınlığız ve Yunan vatandaşlığını koruyarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibide yaşamak istiyoruz dedik.
Neydi bizim ikamet hikayemiz? 2004 yılına kadar her üç ayda bir Yunanistan’a gidiyorduk. 3 ay doldu haydi çıkışa yıllarca ses çıkarmadık, mücadelemizi sürdürdük ve o dönem Genel Başkanımız Burhaneddin Bey zamanında pasaport süresince ikamet alma hakkını elde ettik, büyük nefes aldık.
Geldik 2014 yılına GÖÇ idaresi kuruldu. AB uyum paketi dendi, sistem yenilendi, sistemle birlikte tüm kazanılmış haklarımız gitti. Her şey sil baştan oldu ve ikamet süreleri düştü bir yıla. Evrak dediğiniz de tonla, sistem hepimizin olduğu gibi uygulayanlar içinde muamma. Halen de öyle. Maalesef halen çalışma devam ediyor, sabırlı olacağız. Ufak bir pansuman yapıldı, 2 yıla çıkarıldı süreler. Ama tabii ki yetmez, kökten çözülmeli.
Çalışma izinleri olayının da böyle bir hikayesi var. 2009 yılıydı eski genel başkanımız Erol Kaşifoğlu dönemi muafiyet geldi. Sonra aklı evvelin biri dava açtı, iptal edildi. Şimdi nispeten bürokrasi yürüyor, Fakat çok sorunlu gözükmese de yabancı kimliği ile iş bulamıyoruz. Prosedür nedeniyle işveren bizi çalıştırmaktan uzak duruyor. Çözüm gerek. Çözülmelide, takipçisiyiz, çözeceğiz.
Bizler teşkilat olarak bu sorunlara hakimiz ve çözeceğiz. Bu dönemlerde de şubelerimizin yerelde üyelerimize yardımcı olması önemlidir.
Evet diyeceksiniz ki her şeyi söylüyorsun da nihai bir çözüm varmı?
Evet talep ettiğimiz çözüm nihai çözüm net. Türk vatandaşlığından çıkanlara verilen mavi kart sistemine 150 bin Batı Trakya Türklerini dahil etmek.
Bizde gelin yasal bir değişiklikle, dünyada tek resmi Türk azınlık olan Batı Trakya Türklerini bu sisteme entegre edin. 150 bin kişi bu devlete, bu millete yük olmadan, katkı sağlar, istihdam sağlar, emeğini ortaya koyar. Gerektiğinde de haymatlos olarak bu ülke için seve seve canını veren 15 Temmuz şehidimiz Mustafa Cambaz kardeşimiz gibi buradaki hazirunun tamamı gözünü kırpmadan can verir.
Bizim talebimiz budur. Toplumumuzun açık talebi budur diyorum sizlerin huzurunda.
Her yerde, her makamda, her mevkiide de demeye devam edeceğim.
Bu kadar uzun bir konuşma için, bana gösterdiğiniz sabır için teşekkür ediyorum. Değerli zamanınızı aldım, hakkınızı helal edin.
Bizlere güvenin bu teşkilatın 250 ye yakın aktif yöneticisi var. Bu derneğin on binler ile telaffuz edilen üye sayısı var. Ama er, ama geç biz başaracağız. Biz üyeye daha fazla ulaşacağız, daha güçlü bir tabanla daha güçlü ses vereceğiz. Bursa’mıza kongremizin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Son olarak da diyorum ki.
Hani bazı aklı evveller diyorlar ya, sizin doğduğunuz topraklarda Batı Trakya da Türk yok diye. O zaman bende onlara cevap vereyim ve konuşmamı da öyle noktalayayım.
Benden Selam Olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene!
Sizleri seviyoruz. Sağlıcakla Kalın. Hoşça kalın. Sağ olun. Var olun” diyerek konuşmasını tamamladı.
Daha sonra sırası ile Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Tevfik Topçu ve Ak Parti İl Başkanı Cemallettin Torun birer selamlama konuşması yaptı.
Gündemin devam eden maddeleri gereği yapılan faaliyet, hesap ve denetim raporu müzakerelerinden sonra raporlar oy birliği ile kabul edilerek Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği 25. dönem yönetim kurulu ibra edildi.
Bursa’da yaşanan demokrasi şöleninin en önemli maddesi olan seçimlere geçildiğinde de divan heyeti ilk sözü başkan adaylarından Dr. Ali Eminlatif’e verdi.
Dr. Ali Eminlatif kendini tanıttıktan sonra, Bursa’da Batı Trakya camiasında oluşmuş olan ayrılıkları sona erdirmek ve tüm camiayı kucaklamak için ekibi ile birlikte aday olduklarını söyledi. Devamında da “Hemşerilerimizin istedikleri zaman bir araya geleceği, kültürel etkinliklerin yapılacağı, içinde müzesi, konferans salonu, gençlerimiz için kursların olduğu bir Batı Trakya Evini açma sözü veriyorum. Bunun yanında hemşehrilerimizin yaşadığı sorunların başında gelen ikamet tezkeresi sorunları, sağlık ve çalışma izniyle ilgili sorunlarda kendilerine yardımcı olacak komiteleri belirledik. Tüm hemşerilerimizin her sorunun bire bir takibini yapacağız” dedi.
Daha sonra söz alan diğer başkan adayı Hasip Semerci’de proje ve vaadlerini içeren konuşmasını yaptıktan sonra seçime geçildi.
İki adaylı gerçekleşen Bursa Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği 26. Dönem Olağan Genel Kurulunda kullanılan 949 oyun sonunda Dr. Ali Eminlatif 505 oy alarak ipi göğüsledi. Diğer aday Hasip Semerci 431 oy alırken 13 oy da geçersiz sayıldı.
Dr. Ali Eminlatif Başkanlığından kazan yönetim kurulu şu şekilde oluştu.
Yönetim Kurulu Asil
1- İsmail Hayat
2- Hasan Ali Çavuş
3- Yrd. Doç. Ahmet Serdar
4- Gökhan Çobanoğlu
5- Ramadan Eminoğlu
6- Mustafa Köse Ahmet
Yönetim Kurulu Yedek
1- Hasan Bostancı
2- Ali Uysal
3- Mustafa Özbek
4- Sabri Gökay
5- Atilla Tahsin
6- Mustafa Ahmet
Denetim Kurulu Asil
1- Halil Nezir Mehmet
2- İsmail Çilingir
3- Naim Karagöz
Denetim Kurulu Yedek
1- Ahmet Raif
2- Beyhan Bulut
3- Bünyamin Ayaz
Disiplin Kurulu Asil
1- Hüseyin Hacıoğlu
2- Metin Sarıcalı
3- Recep Bölükbaşı
Disiplin Kurulu Yedek
1- Zekeriya Kolat
2- Necati Biçer
3- Hasan Çakır