10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ve Atatürk Haftası programlarıyla Mustafa Kemal, tüm Türkiye’de ve dış temsilciliklerde sevgi seliyle saygı ile anılacak. Ankara’da Anıtkabir, Yunanistan’da Atina Büyükelçiliği, Selanik, Gümülcine Başkonsolosluklarında da törenlerle anılacak. Türkiye’de demokrasiyi getirmiş, Cumhuriyet’i benimsetmiş bir dünya liderinin yokluğunu bugün bir kez daha hissedeceğiz. Onun için söylenmiş bütün sözler, yazılmış bütün şiirler bugün yine, bir kere daha kifayetsiz kalacak. Gazi Mustafa Kemal’i 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ve Atatürk Haftası programları bile anlatmaya yetmeyecek. Fakat 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ve Atatürk Haftası Atatürk’ün gelecek nesillere anlatılması ve tanıtılması için mühim bir aksiyon olacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalandığı günleri ve Siroz teşhis koyuluşunu, vasiyetini ve ölümünü sizler için derledik ve yayınladık. Artık dünyaya bir daha Atatürk gelmeyecek belki ama, onun izinde yürüyen bir gençlik her geçen gün bir adım daha ileriye gidecek! MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜ Atatürk’ün sağlığı 1937 yılından itibaren bozulmaya başladı. 1938 başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun kanamaları güçlükle önleniyordu. Siroz teşhisi konulması Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü’ndeki karıncalardan meydana geldiği öne sürüldü ve köşk ilaçlamaya alındı. Atatürk de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal’e gönderildi. Termal Otel’de, 22 Ocak 1938 günü Atatürk’ü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk’e siroz teşhisi koydu. Doktor Belger, Atatürk’e mutlak surette perhiz yapmasını tavsiye etti. Atatürk, Termal Otel’deki tedavisine bir süre daha devam etti, ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 1 şubat 1938’de tedaviyi yarıda bırakarak Bursa’ya hareket etti. Vasiyeti 5 Eylül 1938 günü Atatürk vasiyetini yazdı ve bütün malvarlığını belirli şartlarla, genel başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne bıraktı. Kız kardeşine ve manevi çocuklarına, ısmet ınönü’nün çocuklarına para yardımı yapılmasını belirtti. Ayrıca Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na da belirli miktarlarda yardım yapılmasını istedi. 6 Eylül 1938’de Fransız doktor Fissenger üçüncü defa ıstanbul’a geldi. Atatürk’ün karnında biriken su iyice artmıştı. O gün yapılan su alma işlemi ile Atatürk’ün karnından tam 6 litre su alındı. Fakat buna karşılık Atatürk’ü daha da rahatlatmak için 12 litre su alındığı söylendi.18 Eylül 1938’de Başbakan Celâl Bayar, Dolmabahçe Sarayı’na geldi ve dört yıllık ekonomik plan dosyasını Atatürk’e sundu. Atatürk ülke ekonomisi için çok önem taşıyan projelerin gerçekleştirilmesi için Türkiye’nin önünde en fazla üç yıl olduğunu, bir dünya savaşı çıkacağını ve bir an önce bu projelerin hayata geçirilmesini istedi. Vefatı 7 Kasım 1938 günü üçüncü ve son defa Atatürk’ün karnından su alınması işlemi yapıldı. 8 Kasım 1938 akşamı saat 19.00’da Atatürk doktoru Neşet Ömer ırdelp’e bakarak “aleykümesselam” dedi ve son büyük komaya girdi. 9 Kasım günü ve gecesi bu ağır koma devam etti. Atatürk, 10 Kasım 1938 perşembe sabahı saat 9’u 5 geçe, ıstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu. Birlik gazetesi olarak O büyük devlet adamını, önderi bir kez daha saygıyla anıyoruz ve ruhu şaad olsun diyoruz.