Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezi’nin İstanbul’da yapılan 52. Olağan Genel Kurulu’na katılan Gümülcine Belediye Başkan Vekili Rıdvan Molla İsa hakkında Gümülcine Belediyesi Meclis toplantısında Meclis üyesi Dapergolas’ın söylediklerine Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezi’nden cevap geldi. Basına gönderilen yazılı açıklamada;
“Batı Trakya’daki MÜSLÜMAN –TÜRK AZINLIĞIN, bireysel ve toplumsal hak ve özgürlüklerine müdahale edilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez! Yıllarca Yunan halkının milli duygularını istismar ederek, Yunan vatandaşı Türk Azınlığı, bir taraftan temel hak ve özgürlüklerden mahrum edecek politikalar uygulamışlar, diğer taraftan da Yunanistan’ın ekonomik gelişmesine katkıda bulunmakta azınlığı engellemişler, böylelikle bölgedeki huzur ve kalıcı istikrar sağlayacak bir ortamın oluşmasına engel olmuşlardır. Bilinmelidir ki, bizler ve kuruluşumuz hiçbir şart altında, uluslararası anlaşmalardan, yasalardan ve hukuktan doğmayan hiçbir imkanı kullanmayacağımız gibi, Batı Trakya Türk azınlığının ve üyelerimizin ihtiyaç duyması halinde, uluslararası anlaşmalardan, hukuktan ve yasalardan doğan haklarını kullanmaktan da hiç zaman çekinmeyeceğiz.” İfadeleri yer alıyor.
Basın Açıklaması şu şekildedir:
Batı Trakya’daki MÜSLÜMAN –TÜRK AZINLIĞIN, bireysel ve toplumsal hak ve özgürlüklerine müdahale edilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez!
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezi’nin İstanbul’da yapılan 52. Olağan Genel Kurulu’na katılmış olan Gümülcine Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Rıdvan MOLLA İSA hakkında yürütülen siyasi linç girişimi, aynı zamanda derneğimizi karalama kampanyasına dönüştürülmüştür.
Derneğimiz, her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş yasal bir kuruluştur. Herkese açık ve şeffaf yapısıyla, bugüne kadar tüzüğünde belirtilen amaç ve gayenin gerçekleşmesi dışında hiçbir faaliyette bulunmamıştır.
Bu gerçekleri, göz ardı ederek, derneğimiz hakkında art niyetli yakıştırmalar yapanların hiç şüphe yok ki, amacının öncelikle Türk-Yunan dostluğunu engellemek olduğu açıktır. Bu tür hareketler sadece ve sadece bölgede toplumsal huzuru bozan ve insanları gettolaştırmaya yönelik girişimler olarak tarafımızdan algılanmaktadır.
Bugüne kadar Yunanistan’daki Türk Azınlığa ve çoğunluğa mensup seçilmiş ve atanmış yetkililerinin, zaman zaman bu kurumu ziyaret etmiş olmalarını gözden kaçıran bu zihniyetin, azınlık mensubu olanları lince yönelmeye kalkıştıkları açıktır.
Bölgede toplumsal sorunların çözümü noktasında, iyi niyetli yaklaşımlarda bulunan yetkililerle yasal ve hukuki zeminlerde sürekli temas halinde olunmasının, iki ülke arasındaki sorunlara çözüm getireceğini savunan bir sivil toplum örgütü olduğumuz tartışma götürmez bir gerçektir.
Sivil Toplum Örgütü olarak kuruluş gayesi kapsamında kalmak kaydıyla, meydana gelen gelişmeler ve yaşanan sorunları yasal platformlarda dile getirmesini ve çözüm arayışlarını ortaya koymasını bir ülkeye karşı yıkıcı girişimler olarak niteleyen zihniyeti çağdaş ve demokratik değerlerden nasibini alamamış olarak görmekteyiz.
Legal bir kurumun düzenlediği bir toplantıya katılan ve özünde kendisi ile aynı azınlığa mensup insanların oluşturduğu bu kurumun, doğal üyesi olarak nitelenebilecek bir insanı açık açık hedef göstermek, siyasi lince girişmek, kişisel temel hak ve özgürlüklerini hiçe saymak, medeni, çağdaş, bir yaklaşımın eseri olamayacak kadar uçta bir zihniyetin ürünü olarak algılamaktayız. Bu kafaların öncelikle kendi toplumuna ve ülkesine zarar verdiğide tarihinin karanlık sayfalarında çok sık rastlanan olaylar olarak bilinmektedir.
Diğer taraftan, Derneğimiz, hukukun üstünlüğüne inanan, uluslararası andlaşmalara bağlı, insan temel hak ve özgürlüklerini savunan bir kuruluştur.
Bugün Derneğimize ve Sayın Rıdvan MOLLA İSA’ya saldıranların, dün olduğu gibi bugün de Yunan halkının milli duygularını istismar ederek, kendilerine toplumda yer edinme gayreti içinde olduklarının kamuoyunca açıkça değerlendirildiğinden hiç şüphemiz yoktur.
Yıllarca Yunan halkının milli duygularını istismar ederek, Yunan vatandaşı Türk Azınlığı, bir taraftan temel hak ve özgürlüklerden mahrum edecek politikalar uygulamışlar, diğer taraftan da Yunanistan’ın ekonomik gelişmesine katkıda bulunmakta azınlığı engellemişler, böylelikle bölgedeki huzur ve kalıcı istikrar sağlayacak bir ortamın oluşmasına engel olmuşlardır.
Bu kafalar, katılımcı bir demokrasiyle ortak paydalarda buluşulmasının önüne set çekilmişler, Azınlığa eşit vatandaşlık haklarını çok görmüş ve andlaşmalarla özgülenmiş hakların kullanımını engellemişlerdir. Bu politika ve yaklaşımları Yunan devletine mal ederek uygulamaktan da çekinmemişlerdir.
Bu kafaların, Yunanistan’ın ekonomik imkanlarını, kendi vatandaşı olan Türk Azınlığın gelişmesini engelleme adına kulladıkları, Yunanistan’ın kalkınmasından çok kendi iktidarlarını devam etme adına bunların yapıldığını Yunan halkının artık farkında olduğunu düşünmekteyiz. Yunan halkının kahir ekseriyetinin bu kafalarla birlikte olmadığını ve aynı oranda kendilerine karşı mesafeli olduğunu düşünmek istemekteyiz.
İsteğimiz ve arzumuz, Türk Yunan Dostluğunun geliştirilmesi, Yunanistan’da yaşayan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın, huzur, refah ve barış içinde, Lozan Andlaşması’ndan doğan haklarına sahip, temel hak ve özgürlüklerini kullanarak, demokratik bir ortamda, yaşamlarını devam ettirmeleridir.
Bilinmelidir ki, bizler ve kuruluşumuz hiçbir şart altında, uluslararası anlaşmalardan, yasalardan ve hukuktan doğmayan hiçbir imkanı kullanmayacağımız gibi, Batı Trakya Türk azınlığının ve üyelerimizin ihtiyaç duyması halinde, uluslararası anlaşmalardan, hukuktan ve yasalardan doğan haklarını kullanmaktan da hiç bir zaman çekinmeyeceğiz.
Bu vesile ile, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneğine gerçeklerin dışında hedef ve yakıştırma yapanların, kendi çarpık ve karanlık ideolojileri, dar dünya görüşleri çerçevesinde oluşturmaya çalıştıkları kirli senaryolarının, toplumsal husumet yaratma girişimlerinin her zaman karşısında olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.
GENEL BAŞKAN
Av.Burhaneddin HAKGÜDER
GENEL SEKRETER
Av.Necmettin HÜSEYİN