Boşuna Uğraşmayın, Başaramayacaksınız!

Yıllarca başkaları da geldi geçti ve uğraştılar, ancak bir elin 3 parmağını dahi geçemediler. Bu azınlığı parçalayamadılar.

Geçtiğimiz günlerde bölgeye bir ziyaret gerçekleştiren Yunanistan Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Aggelos Sirigos adeta “yangından mal kaçırır” gibi gizlice basına haber dahi vermeden Cem Evini ziyaret etti. Her nedense özellikle Azınlık basınına bu yönde bilgi verilmedi. Atina’ya dönen Bakan Yardımcısı Sirigos Kathimerini gazetesine konu hakkında konuştu.

Sirigos, “Alevilerin Roussa (Ruşanlar) Camii gibi bölgede ibadet yerleri var, ancak Sünni İslam üzerine konmuştu” gibi dikkat çekici sözleri sarf etmesi, Yunanistan’ın Batı Trakya’da Müslüman Türk Azınlığa karşı uyguladığı politikalara yenilerini ekleme çabasında olduğu açıkça ortaya çıktı. Buna göre Yunanistan yeni yeniden Azınlık içinde yeni bir Azınlık ve yeni bir din yaratmak üzere çalışmalarına hız verdiği görülmektedir.

Tabii ki Yunanistan’ın bölgede öne çıkarmak istediği bu durum yıllardan beri biliniyor. Ancak Batı Trakya’daki Müslüman Türk Azınlık, Alevi kardeşlerimizle birlikte asırlardan beri olduğu gibi, tüm değerlere saygı duyarak ve birlikte koruyarak, Alevi kardeşlerimizin tüm kültürel etkinliklerini bizzat birlikte organize ederek önce Yunanistan’a sonra da tüm dünyaya cevabı “Kızıl Deli Tekkesi” veya “Ruşanlar Tekkesi” diye de bilinen Seyit Ali Sultan Tekkesi’nde vermiştir ve bundan sonra da vermeye devam edecektir.

Yunanistan ve şer odaklı dış mihraklar önce şunu bilmelidir! Batı Trakya başka bir bölgeye benzemez. Burada asırlarca bir bütün olarak yaşayan Türkler, Müslümanlığın gök kubbesi altında Sünni olduğu kadar Bektaşi ve Alevidir! Bu bundan sonra da asla değişmeyek. Bizim acımız da, sevincimiz de söylemeye gerek yok zaten birdir, diridir.

Yıllarca koruduğumuz ve göz bebeğimiz gibi baktığımız ve günümüze kadar ulaştırdığımız “Kızıl Deli Tekkesi” önde gelen din adamı Kızıl Deli’nin önderliğinde 1402 yılında kuruldu. Balkan Türk-Müslüman Bektaşiliği’nin en önemli bir Osmanlı Tekkesi’dir ve merkezlerindendir.  Hatta Yunanistan’da bugün faaliyet gösteren iki tekkeden biridir.

Biz izlerimizi Girit’te de bulduk, Koniça’da da bulduk, Mora’da da bulduk. Onun için boşuna uğraşmayın! Bakan Yardımcısı Sirigos’un dediği gibi sadece 3.000 değiliz, biz bir bulut misali yağmur olur gökten yağarız. Bizi rakamlarla oynayarak asla sayamazsınız, bir ölür, Kırklar hatta binler diriliriz.

Unutmadık! Cunta döneminde gözümüz gibi koruduk. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda geceleri nöbet tuttuk yakmasınlar yıkmasınlar diye. Oradaki önde gelen Dedelerimizle bazı mezar taşlarını koruma altına aldık sakladık.

Türk Süsleme Sanatı içinde önemli bir yere sahip puşide örtüyü namus ve gözümüz gibi yıllarca koruduk. Ertafında ellerimizi semaya açarak dua ettik. Rodoplar’da bu emanet hepimizin. İşte biz hepimiz Türk’üz, hepimiz Sünniyiz, Hepimiz Aleviyiz, hepimiz Bektaşiyiz. Biz Batı Trakya’da bir bütünüz!

Ziyaret hakarete dünüştü! “Aleviler içki kullanıyor!”

Gelelim Bakan Yardımcısı Aggelos Sirigos’un ziyaretine. Kathimerini gibi bir gazetenin bu ziyaret ile ilgili yaptığı haberde, Alevi kardeşlerimiz hakkında yazdıkları kabul edilebilir gibi değil.

Haberde özetle şunlara yer veriliyor:

“Yunanistan’daki ilk Alevi Cem Evi birkaç gün önce ruhsatlandırıldı. Ülkemizde Alevilerin yaklaşık 3.000 olduğu tahmin ediliyor ve çoğunlukla Trakya’nın Roussa, Mega Derio, Petrolofos, Mirtiski gibi dağ köylerinde yaşıyorlar.

Bu bağlamda, ama aynı zamanda Alevilere ve onların övgüye değer çabalarına ve genel olarak bölgeye olan ilgisini göstermek istediği için, Sirigos kendisine yöneltilen taleplerin çözümünü teşvik etme sözü veren bir ziyarette bulundu.

Aleviler dinsel bir Müslüman azınlığı oluşturuyor ve Sünniler ve Şiilerle güçlü farklılıkları vardır.

Göstergelere göre, Alevilerde kadın erkekle eşit ilişki içindedir, tek eşlilik kurumsallığında, günlük yaşamlarında alkollü içkileri tüketirken çoğu Müslüman için yasak olan bir durumdur.

Buna ek olarak müzik Aleviler için de çok önemlidir, Hristiyanların ilahi okumasına benzer bir şeydir.

Bazılarının kendilerini Müslüman olarak görmediklerini, bazılarının ise kendilerini İslam’ın bir kolu olduklarını düşündüklerini unutmayın. Alevi toplulukları arasında küçük veya büyük farklılıklar vardır.”