Dünyanın başka bir yerinde benzeri görülmüş müdür acaba, bir ibadethane devlet dairesi olsun. Tabela bunun en basit ispatı.
Dünyanın başka bir yerinde benzeri görülmüş müdür acaba, bir ibadethane, insanların dini görevlerini yerine getirdikleri bir ibadet yeri devletin kurumu olsun. Hem de önünde kocaman kocaman yazılarla. Hangi kilisenin önünde aynı veya benzeri yazıyı gördünüz?
Herkes Atina’ya cami olayını konuşuyor. Beyler, ey Türkiye basını, Atina’ya cami açılmıyor, açılan bir askeri depoyu süslediler ve minaresiz bir ibadethane şekline soktular. Ama işin bu yanını görüp de iki satır yazan olmadı. Biz bari yazalım dedik. Atina’ya cami açılmadı! Biz bunu cami olarak kabul etmiyoruz. Caminin en başta yapı şekliyle mimarisiyle de önce bir kutsallığı, kutsal bir mekan olduğunu hissettirmesi lazım. Oraya toplantı yapmaya değil, Allah’a karşı ibadetlerini yerine getirmek üzere dünyevi işlerden arındırılarak giriyor insanlar.
Ama maalesef Yunanistan bu konuda da bir ilki başardı. Değişik dinlere mensup olan insanların ibadethanelerine ve şekillerine ve kimler tarafından nasıl yapılması gerektiğine dahi karışan bir ülke varsa yeryüzünde, bunun ismi de Yunanistan’dır.
Her fırsatta hoşgörüye, Batı Trakya’daki çök kültürlü yaşam modelinin Avrupa’daki öncüsü olduğunu, demokrasi ve insan hakları savunucuları ve uygulayıcıları olduğunu ileri süren Yunanistan devleti, cami olduğunu ispat etmeye bin şahit lazım olan Atina’daki sözde cami yerine konulmak istenen eski askeri deposunun yerine yapılan kapalı alan ibadethaneyi cami yerine yutturmaya kalması yetmezmiş gibi, bir de ön kısmına koskocaman yazdığı yazılarla, bu ibadethanenin Yunan devletine ait olduğunu ve devletin bir kurumu veya devlet dairesi olduğunu yazıyor.
Bu sadece Yunanistan’da olur, bunu başka yerde görmek veya rastlamak mümkün olmasa gerek. Ancak dedik ya, burası Yunanistan ve burada her an her şey olabilir.
Son olarak, Yunanistan Batı Trakya’da Müftülüklerin işleyiş şeklini yeniden yapılandıracak 26 maddelik Cumhurbaşkanlığı kanun hükmünde kararnameyi 11 Haziran 2019 tarihinde Resmi Gazete’de tüm detaylarıyla açıkladı.
Resmi Gazete’de yayımlanan 26 maddelik kararnamede, Müftülerin yargılama yetkileriyle ilgili usul hukuki kuralları, Müftülüklerde, Müftünün Yargılama Yetkileri Konuları Daire Başkanlığı’nın kurulması ve bu daire Başkanlığı’nın faaliyetleri bu kanun hükmünde kararnamede açıkça belirtiliyor.
Rodop, İskeçe ve Dimetoka illerindeki Müftülüklerde oluşturulması öngörülen kadrolarla ilgili uygulamalar ve oluşturulacak “Müftünün Yetkileri Ofisi”nin organizasyonu ve çalışma sistemi de detaylı bir şekilde belirtiliyor. İki bölümden oluşacak Ofisin amacının “Müftülere yetkilerini kullanma konusunda yardımcı olmak” amacıyla yapıldığı belirtiliyor. Oluşturulacak olan Ofislere devlet tarafından memurların atanacak. Atanacak olan bu devlet memurları, sekreter veya özel danışman olarak görev yapacak.
Peki tüm bunlar yapılır da Müftülüklerin önüne kocaman kocaman yazılar, levhalar asılır mı? kim bilir, bekleyelim görelim. Zaten Müftülüklerin içi boşaltıldı. Yetkileri elinden alındı. Lozan hiçe sayıldı, ayaklar altına alınarak defalarca çiğnendi, mühür değişti, şimdi de devletin işleyişine uyarlanıyor, eh o zaman neden yazılar tabelalar asılmasın?
Yunanistan sağlam adımlarla uzun vadeli çalışıyor; hangi hükumet gelirse gelsin Batı Trakya politikasında taviz verilmiyor, devamlılık esas alınıyor ve bir ileri iki geri takmıyor, ya BİZ….?