Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK), Yeni Demokrasi Partisi Başkanı eski Başbakan Kiriakos Miçotakis ve Trakya Kalkınma Komisyonu Başkanı Yeni Demokrasi Partisinin öncü isimlerinden Dora Bakoyanni’nin, Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik açıklamalarına tepki gösterdi.
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu’nun yazılı açıklamasında; “Biliniz ki baskı ve şantaja azınlık insanı asla pabuç bırakmaz. Azınlığı kucaklamak isteyen bunu ancak ve ancak samimi bir güven ve saygı ile başarabilir.” İfadesine vurgu yapılarak başta Atina olmak üzere her kesime mesaj gönderiliyor.
Danışma Kurulunun açıklaması şu şekilde:
“Biliniz ki baskı ve şantaja azınlık insanı asla pabuç bırakmaz”
“Gerek YDP lideri Sayın Kiriakos Miçotakis’in seçim sonrası yaptığı değerlendirmelerinde gerekse eski Dışişleri Bakanı ve Trakya Kalkınma Komisyonu Başkanı Sayın Dora Bakoyanni’nin bölgemize gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında halka hitaben yaptığı konuşmalarında gördük ki, Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarının hür iradesine ve tercihlerine zerrece saygıları yok. Özellikle tehditvari söylemler azınlık insanını çok rencide etmiştir.
Geçmişte azınlığın karanlık günler diye anımsadığı dönemi çağrıştıran bu söylemler tarafımızdan asla kabul edilemez. Tüm Yunanistan maviye boyanırken sadece Rodop vilayetinin kırmızı olması hasebiyle büyük rahatsızlık yaşandığı yapılan suçlamalardan anlaşılmaktadır. Ancak neticenin müsebbibini başka yerlerde aramak yerine, uyguladıkları azınlık politikalarını sorgulamaları ve özeleştiri yapmalarının daha rasyonel bir yaklaşım olacağı kanaatindeyiz.
Mesela bugüne kadar izlenen politikalarla bölgemizi nasıl Yunanistan’ın ve Avrupa’nın en fakir bölgesi haline getirdiğinizin ve bu sebeple birçok gencimizi bölgemizi istemeye istemeye terk etmek mecburiyetinde bıraktığınızın izahatını bu topluma nasıl yapacaksınız?”
Azınlığın kronikleşmiş sorunlarının görmezden gelindiğini belirten Danışma Kurulu açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Geçmişten günümüze kimlik, eğitim, vakıflar ve müftülük gibi kronikleşmiş sorunlarımızı hep görmezlikten geldiğinizi azınlığımız gayet iyi bilmektedir.
Lozan Antlaşması azınlığa birçok hak tanımıştır. Azınlığı emanet alan Yunanistan, uluslararası hukukun belirlediği çerçevede azınlığa haklarını vermek ve sorunlarını çözmek yerine, azınlığı muhatap almadan çıkarttığı yasalarla hak gaspına maalesef hep devam etti. Azınlığın haklarını, taleplerini ve tercihlerini sürekli yaftalayan tutumunuzu umarız bir an evvel değiştirmeye çalışırsınız.
Bunu başardığınızda eminiz ki bizi daha iyi anlayacak ve hür irademize saygı gösterebileceksiniz. Biliniz ki baskı ve şantaja azınlık insanı asla pabuç bırakmaz. Azınlığı kucaklamak isteyen bunu ancak ve ancak samimi bir güven ve saygı ile başarabilir.”